Kayseri'de Doğu Türkistanlı kadınlar 'aile nöbeti' tutuyor

Kayseri'de yaşamını sürdüren Doğu Türkistanlı kadınlar, kaybettikleri ve kendilerinden haber alamadıkları eşleri, çocukları ve akrabaları için 'aile nöbeti' tutuyor.

TAKİP ET >>

Kayseri'de yaşamını sürdüren Doğu Türkistanlı kadınlar, kaybettikleri ve kendilerinden haber alamadıkları eşleri, çocukları ve akrabaları için ‘aile nöbeti' tutuyor.

Doğu Türkistan'da işkence, zulümle yaşamını sürdüren insanlar için Kayseri'de yaşayan Doğu Türkistanlı kadınlar aile nöbeti tuttu. Cumhuriyet meydanında gerçekleştirilen nöbette Doğu Türkistan'da yaşayan ailelerinden haber alamayan birçok kadın yer aldı. Annesi ve ablasından 4-5 senedir hiçbir haber alamadığını ifade eden Ayşe Abdullah, Doğu Türkistan'da işkence gören insanların biran önce kurtulmalarını istediklerini söyledi. Ayşe Abdullah, “Bu eylemi Doğu Türkistan'da tutuklu olan ailelerimiz için yapıyoruz. Kayınbabam 70 yaşında 15 senelik hapse çarptırıldı ve 1 sene olmadan hapishanede işkence yapılarak öldürüldü. Onun dışında annemle, ablamla 4-5 senedir hiçbir iletişim kuramıyoruz. Doğu Türkistan'da bundan daha ağır durumda olan aileler var. Biz sesimizi bütün dünya duysun istiyoruz. Onlar görmüş oldukları işkenceden bir an önce kurtulsun istiyoruz. Onları toplama kamplarından bir an önce bırakmalarını istiyoruz. Şuan hepimiz aile nöbeti tutuyoruz. Doğu Türkistan'da alimler, önde gelen iş adamları, şairleri birer birer katlediliyorlar. Kadınlara toplama kamplarında taciz de bulunuyorlar. Çocuklarımızı Türk kültüründen, İslami değerlerden uzak bir şekilde Çince eğitim vererek yetiştiriyorlar. 4-5 senedir, onların hiç birinden haber alamıyoruz. Ölüler mi, diriler mi bilmiyoruz. Amcalarımdan, yengelerimden hiçbir haber alamıyoruz. Nerde ne yapıyorlar bilmiyoruz. Onlarla bir an önce iletişime geçmek istiyoruz” dedi.

Ailesinin, arkadaşlarının ve soydaşlarının toplama kamplarından bir an önce bırakılması için meydanda olduğunu söyleyen Muhlise, “Ben buraya sadece akrabalarımın, arkadaşlarımın, soydaşlarımın toplama kamplarında toplu olarak tacize uğrayan kadınların, ölüleri çöplere atılanların sesi olmaya, çocuksuz, torunsuz kalan ninelerin, dedelerin sesi olmaya geldim. Benim eniştem, abim ve ablamı 2016 yılında sadece beni görmek için buraya geldikleri için hapse mi attılar, öldürdüler mi hiçbir şey bilmiyorum. Benim cahil kalmamam için bana eğitim veren öğretmenlerim onların hepsini ilim veriyorlar diye hapse attılar. Halamı düğünümde bana kutlu olsun kızım diye mesaj attığı için, Türkiye ile iletişim kurduğu için 7 sene hapis cezası verdiler. Benim babam 55 yaşında şimdi sağ mı, öldü mü bilmiyorum. Lütfen bizim sesimiz olun, bunları tüm dünyaya duyurun, onlar dursun ve böyle bir soykırım yapmasınlar. Onların bir suçu yok. Onlar suçsuz “ ifadelerini kullandı.

6 senedir Türkiye'de olduğunu ve 4 senedir çocuklarından haber alamadığını belirten Meryem Abdullah, sözlerine şu şekilde devam etti:

“6 senedir Türkiye'deyiz. İlk çıktığımızda çocuklarımla iletişim kurabiliyordum. 3 tane erkek çocuğum var. Doğu Türkistan'da kaldılar. Beni buraya ve torunumu buraya gönderebilmek için evlerini, tarlalarını sattılar ve bizim yol paramızı karşıladılar. Sonra biz geldikten 2 sene sonrasına kadar konuşuyorduk, iletişim halindeydik ancak daha sonrasında hiç iletişim kuramadık. Hapse götürmüşler. Suçları bizi Türkiye'ye göndermeleriymiş. Kaç senelik hapse çarptırıldı, öldü mü, diri mi 4-5 senedir hiçbir haber alamıyoruz. Hiçbir iletişim kuramıyoruz.”

Bakmadan Geçme