Mazhar Gündoğ

FİRST LADY VE İNTİFADA

Mazhar Gündoğ

FİRST LADY VE İNTİFADA
Efkar-ı umumiyenin en çok merak ettiği siyasi mülahazalardan biri de Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün görevi devrettikten sonra siyasete dönüp dönmeyeceği idi.
Çünkü Sayın gül, özellikle Gezi sürecinden itibaren Başbakan Sayın Erdoğan’ın tarzından farklı bir çizginin üzerinde yürüyordu. 
Cumhurbaşkanı olarak sosyal medyayı en etkin bir biçimde kullanıyor, bütün şehirlere seyahat programları gerçekleştiriyor, Twitter yasağını ilk delen kişi oluyor; böylece AKP iktidarının aksine daha demokrat, daha özgürlükçü, daha hoşgörülü bir metot uyguluyordu.
Başbakan Sayın Erdoğan’ın başkanlık veya yarı başkanlık, o da olmazsa partili Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı olduğunu söylüyor; buna karşılık demokratik parlamenter sistemden, yani eski Türkiye (!) den yana açık tavır koyuyordu.
Sayın Gül, önceleri görev süresinin bitmesinden sonra İstanbul’a yerleşeceğini ve AKP’ye dönmeyeceğini ima ediyor, siyasette en üst makama geldiğini, başka gelecek yer olmadığını vurguluyordu.
Ama belli ki Sayın Gül’ü rahat bırakmadılar. Kimler mi? Hem kendilerini Gül’cü olarak görenler, hem de Sayın Abdullah Gül’ün AKP’ye dönmesine kesinlikle karşı olan “Yeni Türkiyeciler”.
Kendilerini Gül’cü olarak görenler, Sayın Gül’ün siyasetten çekilmesi halinde sıranın kendilerine geleceğini ve hızla AKP’den ve konumlarından tasfiye edileceklerini çok iyi biliyorlar.
Milletvekili olanlar 3. Dönem tuzağına düşecekler… Belediye Başkanı olanların da son dönemleri… Sonrası erken emeklilik hayatı. Direnmeleri ise asla mümkün değil. Zira yeni Cumhurbaşkanının her olaya, her dosyaya ve her kuruma hakim olduğunu en iyi onlar biliyor. Direnenlere karşı nasıl acımasız olduğunu da…
Bu nedenlerden dolayı kendi konumlarını ve AKP içindeki pozisyonlarını koruyabilmeleri için Sayın Gül’ün mutlaka kurucu olduğu AKP’ye dönmeye ikna edilmesi gerekiyor.
Başarıyorlar da. Çünkü görevi devretmeden önce Cumhurbaşkanı olarak yaptığı açıklamalarda Sayın Gül kurucusu olduğu AKP’ye dönerek millete hizmet etmeye devam edeceğini bizzat açıklıyor.
Sayın Gül’ün bu kararı almasının ikinci sebebi ise AKP’yi çoğulcu siyasal parti özelliğinden arındırarak tekil gücün hakim olduğu bir parti haline getirmeye kararlı Yeni Türkiyecilerin; yani Sayın R. Tayyip Erdoğan’ın izinden gitmeyi kutsal görev olarak görenlerin saygısız ve ölçüsüz tavırları oluyor.
Bu kesimim Sayın Abdullah Gül’e saygısız davrandığını bizzat Gül’ün kendisi ifade etti. Alındığı çok açık. Aslında Sayın Gül’ün Cumhurbaşkanlığı görev süresinin tartışılma şekli, Anayasa Mahkemesinin konu ile ilgili verdiği karardan Yeni Türkiyeci ekibin duyduğu rahatsızlık Erdoğan- Gül çekişmesinin nerelere dayandığı hakkında bize yeterli bilgiyi veriyor.
Barolar Birliği Başkanı Sayın Feyzioğlu’nun konuşması esnasında Sayın Erdoğan’ın tahammülsüz davranıp, Cumhurbaşkanı Sayın Gül’ü salonu terk etmeye mecbur etmesi bardağı taşıran olay olmuştu.
Çünkü o mizansen, o güne kadar kamuoyunda büyük bir karşılığı olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ciddi itibar kaybetmesine sebep olmuş, AKP’nin en üst mercide Sayın Gül’e nasıl baktığını izah etmeye yetmiştir.
Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ama gelinen nokta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün her iki sebepten dolayı da siyasete dönmesini mecbur hale getirmiştir.
Bir de kamuoyu yoklamalarını AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık için kendi isminin bariz olarak önde çıktığına ilişkin bilgiler… 
Ama AKP’de ama başka bir siyasi partide… Artık 28 Ağustostan sonraki süreç O’nu geri dönüşü olmayan bir yola yolcu etmiştir.
AKP’deki esas mesele derin görüş ayrılığıdır. Başkanlık iddiasında olan ve yeni Cumhurbaşkanını “BAŞKAN” olarak görmek isteyen “Yeni Türkiyeciler” ile demokratik parlamenter sistemden yana olan Sayın Gül’ün etrafında toplanan “Geleneksel Türkiyeciler” arasındaki bu derin görüş ayrılığı, Cumhurbaşkanı makamına oturacak olan Sayın Erdoğan’ın kapatması mümkün olmayacak kadar derindir.
İlk belirtisi ise “Asıl intifadayı ben başlatacağım” … “28 Şubat’ta bile bunları bize yaşatmadılar” sözleri resepsiyona bomba gibi düşen First Lady’nin açıklamaları ile ortaya çıkmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları