Gül'ün Adaylığı Bir Milli Görüş Projesiydi!
Dursun BERKOK
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 2 aydan az zaman kaldı. Henüz 2 partinin adayı belli ve kesin. Cumhur İttifakını oluşturan AKP ve destekçisi MHP’nin adayı Recep Tayyip Erdoğan. İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener.
Saadet Partisi (SP) bu seçimlerde kendisinden çok bahsettiren partilerden oldu. SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise, partisinin anketlerde % 4 oy varlığına rağmen, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü Cumhur İttifakı’nın dışında kalan partilerin adayı yapmaya kalkıştı! İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener’den adaylıktan Gül lehine vazgeçmesini istedi. CHP’nin kendi içinden bir aday çıkartmayıp, Gül’ü destek vermelerine neredeyse razı ediyordu. En azından bu projenin tartışılır nitelikte olduğunu CHP’ye kabul ettirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçları itibarıyla, hayatının bundan sonrasının kaderini belirleyeceğine inanıyor! Seçimi kaybetmemek için, daha aday belirlenmesi safhasında, yarışacağı adayların, kendisinin yenebileceklerinden oluşmasını sağlamaya çalışıyor! Önce, İYİ Parti’nin 24 Haziran’da yapılacak seçime katılmasının engellenmesi için çaba harcandı. 15 CHP'li vekilin İYİ Parti'ye geçmeleri, YSK’nın, mecburen, ‘İYİ Parti seçime katılabilir kararı’ vermesini sağladı. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Meral Akşener’in aday olması, Erdoğan’ın kendi istediği gibi bir seçim arenası düzenlemesini bozuyor! Anketçilerin 2. Tura kalınması kesinleşmiş gibi bir seçim olacağı yönündeki öngörülerinin doğru çıkması halinde, büyük ihtimalle Erdoğan’la Akşener seçime devam edebilecek adaylar olacak gibi gözüküyor! İşte tam da burada Temel Karamollaoğlu’nun, Akşener’in adaylıkta ısrarıyla akim kalan, Gül’ün adaylığı projesi devreye girecekti! Eğer Akşener adaylıkta ısrar etmese, 24 Haziran’da kesinlikle Erdoğan ve Gül, Cumhurbaşkanlığı için yarışıyor olacaklardı! Her ikisi de Milli Görüş geleneğinden gelen partilerde siyaset yapmış 2 aday! Abdullah Gül aday olmayacağını açıkladığı basın toplantısında; “Hepimiz şahidiz ki Türkiye yakın tarihinin en zor dönemlerinden biri içerisinde. İç ve dış şartlarda büyük zorluklarla karşı karşıyayız. İçeride daha çok huzura, güvene ihtiyaç varken maalesef daha çok kutuplaşma, ayrışma, korku ve kaygı ortamı var. Dışarıda ise tarihimizin çok ciddi beka sorunlarıyla karşı karşıyayız. Ekonomik kaygıların da ciddi seviyelere ulaştığını görüyoruz.”, dedi! Şikayetçisi olduğu konular, AKP İktidarı’nın ve Erdoğan’ın icraatları sonucu oluşan durumdur! Buna rağmen Gül, açıklamasında, AKP ve Erdoğan adlarını özenle geçirtmedi! Demokrasiden uzaklaşıldığı iddialarından hiç söz etmedi! Aday olması ve seçilmesi durumunda ‘Başkanlık’ sisteminden vazgeçileceğini belirtmedi!Ancak; “Tavsiyem, uyarım daha yapıcı bir şekilde kampanya yürütülmeli. Türkiye'nin geleceği, hukukun üstünlüğünden, kuvvetler ayrılığının gerçekleşmesinden, liyakat, şeffaflık ve hesap verilebilirlik üzerinden geçiyor.”, dedi. Bir bakıma Erdoğan’ın devamı olacağını, değinmedikleriyle açıklamış oldu!