Hakan Çiftci

Maske düştü, kel göründü...

Hakan Çiftci

Çağdaş Atan’ın takımdan ayrılmasının ardından herkes bir şeyler söylüyor.
Bizler basın mensupları, olayları geniş çapta değerlendirmemiz gerekiyor.
Çağdaş Atan’ın, ilk olarak Kayseri’ye geldiği zamana gidelim, adım adım konuşalım.
Çağdaş Atan, Kayserispor’a imzayı attıktan sonra ‘Hayallerimiz, bütçelerden büyük’ dedi ve gönüllerde taht kurdu. Ardından sadece, sol stoper olarak sıkıntı vardı, onun dışında takımda gerek sayısal, gerekse de alternatif olarak, her ne kadar da gereksiz pahalı olsa da elle tutulur bir kadromuz vardı. Kimse demesin, yok transfer yasağı vardı, yok şuydu, buydu vb.

Bir Mert Çetin Kayserispor’da kalmış olsaydı, çok daha başarılı olurduk.
***
Ali Karimi, Bernard Mensah ve Attamah gibi bir önceki sezon oynamayan oyuncular sakatlıktan kurtuldu, sanki yeni transfer gibi takıma katkı sağladı.
Her şey yolunda gidiyordu, tamam Allah var Çağdaş Atan takıma gerek coşku, gerek taktiksel, gerekse de oyun gücünü yansıttı.
Fakat, hemen hemen her açıklamasında sanki her şeyi kendi yapmış gibi bir algı oluşturdu.
***
Ne zamanki takımın temel taşları ayrıldı o zaman büyü bozuldu.
Bir Onur Bulut Beşiktaş’a gidince büyük bir güç kaybettik.
Carole sakatlanınca sol bek patladı.
Gustavo Campanharo gidince yerini dolduramadık.
Bu oyuncular, gerçekten de çok büyük etki oluşturuyordu.
***
Geçtiğimiz sezon BAY geçtiğimiz hafta ve Gaziantep FK’yı hükmen yendiğimiz maçları da dahil edersek, toplamda 9 maç kazanamadık.
Demek ki, bizim her zaman söylediğimiz gibi ‘İyi futbol, iyi futbolcularla oynanır’ tezi doğru çıktı.
Ardından ne taktik kaldı ne de oyun gücü.
Şapka düştü kel göründü.
***
Çağdaş Atan, sayısal olarak eksilmemize karşın, geçtiğimiz sezon kümede kalmayı garantilememize rağmen, gençlere ne yazık ki şans vermedi.
Dilimizde tüy bitti, ama Çağdaş Atan, anlamsız bir şekilde inancını ve heyecanını yitirmiş bir şekilde tribüne oynadı, ardından da son 9 maçta galibiyet alamadık.
Her zaman diyoruz, iyisini de söylüyoruz, kötüsünü de…
***
Çağdaş Atan, bırakın gençleri, bir çok Türk futbolcuyu da küstürdü.
Emrah Başsan mı dersiniz, Ramazan Civelek mi?
Hatta Cenk Gönen mi?
Ama, o hemen hemen her fırsatta ‘Hayallerimiz var’ diyerek, tribüne oynamaya devam etti.
Bu yazdıklarımı geçmiş yorumlarımdan da görebilirsiniz.
***
Hatta, ligin 8-10 haftasında ‘Hayallerimizin de ötesindeyiz’ diyerek inanılmaz bir gaf yaptığını hem buradan, hem de TV ekranlarından söyledim ve yazdım.
Elindeki kadronun ne kadar iyi olduğunu bilmesine rağmen, yaptığı bu açıklama yönetimin otoritesini epeyce bir sarstı.
Ama, Çağdaş Atan, sanki bulunmaz kumaş muamelesi görerek, şımardı da şımardı.
***
Dünyada, Türkiye’de ve Kayseri’de hoca kalmamış gibi adamı tutup, gönlünü yaparak, gezdirmediğimiz yer kalmadı.
Dolayısıyla hak etmediği bir sevgi ve değer görünce de birden ‘Ben ne oldum’ dedi.
Maç sonlarında yaptığı tutarsız ve ağır eleştirilerle yönetimi iyice itibarsızlaştırdı.
***
Ben de yine hatırlarsınız, ‘Hocam sen kimsin? Başkan mısın, yönetici misin, basın sözcüsü müsün?’ gibi bir çok eleştiride bulundum.
Kendini öyle bir dev aynasında gördü ki, laf sokmadığı hafta kalmadı.
Yok Kayserispor bataklıkmış, yok transfer açılmazsa giderimmiş, tarzında antipatik bir hâl aldı.
***
Taraftar, geçtiğimiz sezonun hatrına sustu ve bağrına basmaya devam etti.
Sezen Aksu’dan parçalar göndermeler, yalandan gözyaşlarını ben yemedim.
Aslında kimse yemedi, ama adamın elindeki tek koz ‘Transfer tahtası’ idi.
O kozu da çok iyi oynadı, her şeyin ardında ona sığındı.
Ve geldik bu güne…
***
Çağdaş Atan, sözleşmesi devam etmesine rağmen, Kayseri’den hiç kimse ile görüşmeden Başakşehir ile görüştü.
Sözleşmesi devam eden futbolcunun izin almadan başka bir kulüp ile görüşmesi ne kadar aşağılık ve yanlış ise, Çağdaş Atan’ın da başka bir kulüp ile görüşmesi eşdeğer bir durum.
Çağdaş Atan için daha öncesinden epeyce bir konuştuk, yazdık, çizdik. 
Gittikten sonra konuşmak neye yarar ki? 
Gitmesi normal, ama gidiş şekli yanlıştı. 
Ona şunu söylemek istiyorum, yola çıktıklarını, yolda bulduklarınla... 
Devamını biliyorsunuz zaten, emin olun orada da başarılı olamayacaktır.
Yolda bulduklarınla kimseyi değiştirmeyeceksin.
Ayrıca onu bağrına basan Kapalı Kale’ye teşekkür etmemesine ne dersiniz?
Hani o güzel sözler, nerede kaldı gözyaşları?
*
Bu durum, karakterini gösterdi. 
Demek ki, bütçe daha büyükmüş, hayallerden... 
Bu taraftar seni sevmişti be adam. 
Emeklerinden dolayı teşekkür ederiz, ama bizi yarı yolda bıraktığın için de haliyle kızıyoruz.
Buraya ne Çağdaş’lar geldi geçti. 
Umarım bir daha böyle sevgi görmezsin, sürekli içinde kalır bu sevgi…
Başakşehir’e de hem kızıyor, hem de geçmiş olsun diyorum.
Bugün bize bunu yapan, orada neler yapar neler!
Göksel efendi de ne kadar etik imiş?
*
Transfer tahtasının açılacağını bilmesine rağmen gitmesi az önce de dediğim gibi karakterini gösterdi.
Emre, Başakşehir’den ayrılmasaydı şu an hoca maval okumaya devam ederdi.
Hocaların hocası Metin İlhan ile birlikte fikir birliği yapıyoruz, yaklaşık da 3 yıldır TV’de programda Kayserispor’u konuşuyoruz.
Metin hocam, aynen şu ifadeleri kullandı; “Ne oldu Hakancığım bütçeler hayaller yalan mı oldu? Çağdaş efendi yemi burada yedi yumurtayı başka yerde yumurtlayacak. Adam oturmuş kadroyla piyasasını yaptı, arkasına bakmadan ikiledi.”
Yine bir futbol duayeni Celal Ekmekyermez amcamız da, “Metin hoca eline sağlık, biz böyle Atan gibi atanları çok gördük. Bizim mezarımız burada. Kayseri’de biz Çağdaş Atan gibi atan dalaverecileri ömrümüzden çok gördük” diye yorumda bulundu.
Hasılı kelam, Çağdaş Atan’ın maskesi düştü, kaliteli futbolcular gidince başarısız sonuçlar alınmaya başlayınca ve daha da önemlisi daha büyük bütçe görünce gitti.

Her neyse çok uzattık, çok daha sert ifadeler kullanmamak için kendimi zor tutuyorum.

Yazarın Diğer Yazıları