Kılınç: İktidarın ve ortaklarının masasında PKK var!

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Sedat Kılınç, 'Terörsüz Türkiye' süreci doğrultusunda TBMM'de kurulan komisyona tepki göstererek, 'İftira politikası yürüten iktidarın seçimden önce 'masanın altında HDP var' deyip seçimden sonra ise iktidar ve ortaklarının masasında PKK'nın olduğunu gördük. Yani PKK'yla müzakereler başladı.' dedi. Ayrıntılar Kayseri Olay haberde…

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Kılınç: İktidarın ve ortaklarının masasında PKK var!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

İYİ Parti Kayseri İl Başkanlığı’na aday olan Memiş Cengiz’in basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıya katılan İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Sedat Kılınç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Kılınç: İktidarın ve ortaklarının masasında PKK var!

Partinin tüm etkinliklerine katılmaya çalıştığını ve bu toplantıya da Başkan Adayı Cengiz’in daveti üzerine katıldığını belirten Kılınç, ‘Terörsüz Türkiye’ süreci doğrultusunda TBMM’de kurulan komisyona tepki gösterdi. Komisyonu ihanet komisyonu olarak adlandıran Kılınç, “Bu dönemde de ülkemizin İyi Parti'ye ihtiyaç duyduğu bir dönem olarak görüyoruz. Meclisteki kurulan komisyonda İyi Parti'nin tavrı aslında ülkenin gerçek sigortası olduğunu da gösterdi. İyi Parti bu ihanet komisyonunda yer almayarak aslında bu ihanet komisyonunu oluşturan siyasi partilere de önemli bir mesaj verdi. Bugün seçimden önceki günleri hatırlarsak; şöyle 2023 yılına geri dönersek, 2023 yılında iktidarın bir söylemi vardı, ‘Bunlar HDP ile ittifaklar. Bunların masa altında bir ortakları daha var. Gizli ortakları HDP’ demişti. Ama seçim geçti. Seçim geçtikten sonra şunu gördük ki bunun bir iftira olduğu yine bütün kamuoyunca, vatandaşlarımızca, aziz milletimizce tescillendi. İftira politikası yürüten iktidarın seçimden önce ‘masanın altında HDP var’ deyip seçimden sonra ise iktidar ve ortaklarının masasında PKK'nın olduğunu gördük. Yani PKK'yla müzakereler başladı. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Bölgesinde güçlü bir devlettir. Dünyada kabul görmüş bir devlettir. Geçmişiyle, tarihiyle baktığımızda bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti'ne maalesef böyle bir durum yaşatılmadı. Bir devlet PKK'yla pazarlık etmez. Terör örgütü ile pazarlık etmez. Terör örgütünün elebaşı olan Apo ile konuşmaz. Bunlarla müzakere olmaz. Onlarla mücadele olur. Bir savaş ortamı varmış gibi ki savaş devletler arasında olur. Terör örgütleriyle olmaz. Barış müzakereleri yapıyorlarmış gibi bir ortam oluşturuluyor. Şimdi kıymetli basın mensuplarımız bunu çok iyi biliyor. Seçimden önce belki bu ürettikleri politika ve siyasetle seçimi kazandı iktidar. Bakın insanları aldatarak bunlar böyle diyerek Muhalefete iftira atarak seçimi kazandı ama seçim geçtikten sonra bırakın HDP'yi, bırakın DEM’i PKK ile müzakere komisyonu kurdu.” dedi. 

Sorunları çözemeyen iktidar gündem değiştiriyor

Yoksulluk sınırının 92 bin 500 lira olduğunu belirten Kılınç, insanların karnını doyuramadığını çözüm üretemeyen iktidarın gündem değiştirdiğini ifade ederek, açıklamalarını şöyle sürdürdü: Bugün geldiğimiz noktada iktidar ülkenin sorunlarına çözüm bulamadığı için sürekli gündem değiştiriyor. Hepiniz farkındasınız ve kıymetli basın mensuplarımız da sürekli bunu görüyorlar. Haberlerde biz de görüyoruz. Ülkede iktisadi problemler çok derinleşti. İnsanların alım gücü yok oldu. Bugün yoksulluk sınırı 92 bin 500 lira. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 92 bin 500 lira altını çiziyorum. Bugün memur, işçi, emekli, asker, polis yani bu ülke için hizmet eden, bu ülkeyi sırtında taşıyan herkes yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum edildi. Ve iktisadi problemler konuşulmasın diye sürekli bu tarz yapay gündemlerle ülke meşgul ediliyor. Bugün artık insanlar karnını doyuramıyor. Market raflarına bakıyor. Çocuğunu okula gönderirken maalesef bir beslenme çantası bile koyamayan aileler var. Babalar intihar ediyor. Birçok intihar vakasıyla karşılaşıyoruz. Ülkemizde eskiden bu iktidardan önce 25 yıl öncesine geri dönelim. 23-24 yıl bir intihar olayı olduğunda tüm medya onu gündem Getirir. Bütün ekranlarda bu konuşulurdu.”

İntiharlar normalleşti

Asayiş olaylarının artığını yoksulluk nedeniyle intiharların arttığını belirten Kılınç, “Bugün şehrimizde neredeyse her gün bir iki intihar vakası oluyor ve artık normalleşti. Bu intiharların temelinde iktisadi problemlerin derinleşmesi, alım gücünün yok olması, insanların artık karnını doyuramaz olması ve bir noktadan sonra da maalesef o buhran, o işte bunalım insanların intiharına sebep oluyor. Asayiş olayları çok arttı. Geçenlerde işte arka arkaya cinayet olayları. Artık bunlar da normalleşti. Bunların temelindeki sebep iktidar tarafından soruşturulup araştırılıp çözümleri bulunması gerekirken maalesef iktidar bu sorunları da görmezden geliyor ve sürekli gündem değiştiriyor. Bakın bu ülke bizim. Bu gençler, ülkemizin gençleri ülkeyi terk ediyor. Pasaport sırasında bekliyor. Yurt dışına kaçmaya çalışıyor. Bu ülkenin beyni, bu ülkenin geleceğini inşa edecek gençler ülkeden kaçıyorlar. Yetişmiş gençlerimiz gidiyor. Gençler ülkeden umutsuz. Emeklimiz perişan durumda karnını doyuramıyor. Asgari ücretli açlıkla baş başa. Memurumuz dahi bir ülkenin memuru ülkeyi ayakta tutan bütün kurumları ayakta tutan memurlarımız yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu kadar iktisadi problemler derinleşmişken halk bu kadar açlık ve sefaletle baş başa iken maalesef ülkeyi yönetenler ne şatafatından ne lüksünden taviz vermiyor. İtibardan tasarruf olmaz diyorlar. Ama asıl itibarın milletin onuru, milletin geçimi, milletin bu yoksulluk sınırında altında değil de üstünde olmasının itibar olduğunu bilmiyorlar veya bilmek istemiyorlar veya konuşmak istemiyorlar. Ülkenin kaynaklarını har vurup harman savuruyorlar.”

İYİ Parti olarak yenileneceğiz!

Kongre sürecine de değinen Kılınç, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Şu anda kongre sürecindeyiz. İyi Parti olarak yenileneceğiz, teşkilatları yenileyeceğiz, çalışacak ve ülkenin sorunlarını en üst perdede gündeme getirecek arkadaşlara ihtiyacımız var. Bu noktada İyi Parti'nin Genel Başkan'ın politikalarında temsiliyet kabiliyetinin doğru analizlerini görüyoruz. Ama bunu bütün ülkeye yayacağız ve biz iktidara gitme gitmeyi hedefliyoruz. İktidara yürüyeceğiz. İktidara yürüyeceğimiz alanda da çok çalışmamız lazım. Benim hem değerli il başkan adayımıza hem diğer teşkilat mensuplarımıza bu noktada da çağrım genel başkanımızın hızında, genel başkanımızın fedakarlığında, genel başkanımızın bu sürdürdüğü mücadelede hep beraber ortak olalım. Onu hem yalnız bırakmayalım. Sahada, şehirlerde, ilçelerde mutlak surette aynı temsiliyet kabiliyetiyle temsil edelim.”