Osman ÇİFTCİ

SEN ESNAFLARIN BAŞKANI MISIN, SEYYARLARIN BAŞKANI MISIN?

Osman ÇİFTCİ

Bundan 1.5-2 yıl önceydi...
Bizim gazetenin, televizyonun önündeki alt geçidin, yani Mimarsinan Parkı önündeki alt geçidin Camikebir’e çıkışına bir kamyonet park etmiş, kasasında karpuz kavun satıyor.
Kamyonetin iki tekeri kaldırımın üstünde iki tekeri de yolda.
Ben de Düvenönü tarafından işyerine doğru gelmeye çalışıyorum. Karşıdan gelen araçlar seyyar kamyonet nedeniyle o şeridi kullanamıyor, tek şeritte karşı karşıya gelen araçlar birbirine yol vererek trafik akışını sağlamaya çalışıyor.
Camı açtım, seyyar satıcıya park ettiği yerin uygun olmadığını, trafiği kilitlediğini söyledim.
Müşterilerine tattırmak için kavun karpuz kesmek amacıyla kullandığı bıçağı eline aldı, arabama doğru adım attı, bu arada ileri geri laflar ediyor. Yanındaki kişiler bunu tutmuş oldu.
Ben de hemen arabayı park yerine park edip geldim, “sen hem yolu trafiğe kapatıp bir de bana bıçak mı çekiyorsun lan?” dedim.
Ekmeğime mani olamazsın, dam, kapı laflardan sonra tekrar dönüp kamyonetin kasasından bıçağı kaptı bana doğru geliyor,
Zırıl zırıl cahil bir tip. Yolu trafiğe kapatacak kadar saygısız, kendisini uyaran kişiye karşı ileri geri konuşacak kadar görgüsüz, hatta bıçağı alıp üzerine yürüyecek kadar cahil. Zorla kendini vurduracak...
Araya bölge esnafları girdi, döndü kamyonetine giderken 155’ten polisi aradım. Tek arayan da ben değilim, etraftan, esnaftan arayanlar da var.
Polisi aradığımızı farkedince kamyonetin kasasını kapattığıyla kaçtığı bir oldu...
Ama polis de gelmedi.
★ ★ ★
Seyyar satıcılar son 2-3 yılda Kayseri’nin ana arterlerinde sıkça boy göstermeye başladı.
Kendi ekmeğini düşünürken etrafta dükkan kirası, elektrik parası, vergi ödeyen işçi çalıştıran esnafın ekmeğiyle oynadığından hiç bahsetmeyen seyyarlara son dönemde göz yumuldu.
Aslında seyyar sorunu bu şehirde can ve mal güvenliği sorunu haline geldi.
Yukarıdaki anektodu da durumun ciddiyeti anlaşılsın diye aktardım. Bizzat yaşadığım bir olay ve etraftaki esnafların hepsi de şahit.
★ ★ ★
Mustafa Alan keşke milletvekili olarak da bu şehire hizmet edebilseydi, şimdi çoğu Kayseri Milletvekilini arka cebinden çıkarırdı.
Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Mustafa Alan, 18 Mayıs Cumartesi günü Olaytürk Tv’de zehir zemberek sözler söyledi.
20 Mayıs 2019 tarihinde Kayseri Olay Gazetesi Alan’ın sözlerini manşete taşıdı:
“Haseki gitti, horladılar”
Evet, Kayseri’de yıllardır esnafın temsilcisi olan Mustafa Alan, seyyar satıcıların artışına isyan etti.
Şimdi bazılarınız diyebilir ki, “Esnaf temsilcisi Alan neden çıkıp televizyonda gazetede konuştu da gidip ilgililerle görüşmedi, gereğini yapın demedi?”
Demez olur mu?
Demiş...
Canlı yayında anlattıkları aynen şöyle:
“Haseki gitti, seyyar hortladı ortalıkta. Bizim kendi Suriyelilerimiz var, 50-51 plakalı kamyonlarla patates, soğanı her bölgede satıyorlar.
Başkan Palancıoğlu’na gittim ve Melikgazi’de hortlama var dedim. Başkan Memduh Büyükkılıç’a da gittim ve başkanım böyle olmaz bu. Sen esnafların başkanı mısın, seyyarların mı dedim.”
Daha ne desin adam?
★ ★ ★
Seyyarlara yeterli şekilde müdehale edilmiyor, edilince de müdehale videolarını izleyenlerin ajite olmasına neden olacak şekilde müdehale ediliyor.
Kayseri’de seyyarlara karşı belediye başkanlarının, esnaf ve tüccar temsilcilerinin tek ses halinde karşı durması oldukça önemli.
Ne zaman ki akıllara ziyan bir şekilde kepçeyle karpuz bastasına müdehale edildi, baloncu çocuk ağladı o zaman konunun ciddiyeti anlaşıldı.
Şer’den hayır doğdu diye umut ediyorum.
Seyyarlara izin verilmemeli, seyyar satıcılık yapmak isteyenlere de pazarlarda yer gösterilmeli.
Aslında bu kadar basit.
★ ★ ★
Seyyarlara müdehaleye tepki gösterenleri de iyi anlamak gerekir. Kimse şehirde seyyarlar olsun, çocuklar helyum gibi tehlikeli bir gaz barındıran balonları rastgele satsın demiyor.
Zabıtanın müdehalesi de değil müdehale yöntemi eleştiriliyor.
Baki Ersoy’un da Dursun Ataş’ın da işaret ettiği işin insani yönü. Onlar da kendi cephelerinde haklı.

Yazarın Diğer Yazıları