Sorulan bir soru üzerine Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt SMA hastası çocuklara fitre ve zekat verilmesi konusunu değerlendirerek, ‘Bu şartlarda olan bir kişiye zekat, fitre verilemez. SMA hastalıklarıyla mücadele eden insanlar büyük meblağlar ödeyecekler.
Bunu ödemek için yardımcı olmamak mı lazım? Olunabilir ama bunu zekat ve fitremizle değil, onun dışında diğer gönüllü bağışlarla destekleyebiliriz.
Fakat zekat, fitre, fidye özel bir ibadettir. Ödeneceği yerler, ödeme biçimi özeldir. Buralar için zekat, fitre, fidye ödenemez. Özellikle altını çiziyorum çünkü o ibadetin geçerlilik için şartları tam manasıyla oluşmuyor.” diyor.
Benim anladığım, verilen para tedaviyi tam anlamıyla karşılamadığı için ve tedavinin garantisi olmadığı için başka şekilde yardım yapabilirsiniz ama zekat, fitre ve fidyenizi veremezsiniz diyor.
Din alimi değilim ama İslam dini akıl dinidir.
Onun için Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi’nin sözlerini sorgulamak gerektiğini düşünüyorum.
130 lira ile kimin hangi derdine derman olabilirsiniz?
Olamazsınız.
En fazla bir ihtiyaç sahibine bir tas çorba ısmarlamış olursunuz.
Eğer işi yoksa o ihtiyaç sahibi ertesi gün aç kalacaktır.
Yani verdiğiniz 130 lira ile o ihtiyaç sahibinin hayatını kurtaramazsınız.
Peki, bir Kayseri fitresini SMA’lı bir bebeğimize verse ne olur?
Bir annenin, bir babanın umudu yeşerir.
Bir bebek hayata tutunur.
Ve sizin yine çorbada tuzunuz olur.
Aslında olması gereken sosyal devletin hiçbir yurttaşını aç, açıkta ve çaresiz bırakmamasıdır.
Ve bu da devleti yönetenlerin tercihleriyle belirlenir.
Kimileri yardım edilmiş yoksullar ister, kimileri yoksulluğu ortadan kaldırmak…
Onun için her şeyi diyanete sormaya gerek yok,
Bence önce aklınıza, vicdanınıza sorun; çok daha doğru yanıtlar bulacaksınız.
