MUSTAFA AYDOĞAN

YA HESAP BİLMİYOR

MUSTAFA AYDOĞAN

Vaktiyle bir memlekette sıkıyönetim ilan edilmiş, dışarı çıkma yasağı konmuş. Her gece zaptiyeler sokaklarda geziyor, sokağa çıkma yasağına uymayanları yakalayıp karakola götürüyorlarmış. Yine bir gün zaptiyeler gece yarısı sokakta gezen birini yakalamış, derhal karakola götürmüşler. Adamın ifadesini alınınca dışarı çıkmasının acil bir durumdan değil de tamamen keyfi olduğu anlaşılmış. Zaptiyelerin amiri köpürmüş. Hemen oracıkta falakaya yatırılıp adama yüz sopa atılmasını emretmiş.“Neee! Yüz sopa mı? Hayatta olmaz, ben dayanamam” diye bağırmış adam gözleri yerinden çıkarak. “Vaaay demek emre itiraz edersin. Yat çabuk, iki yüz sopa!” diye bağırmış amir. Adam bu sefer zaptiyelere dönmüş. “Gözünüzü seveyim, siz bari anlayın beni. Bu adam ya dayak yememiş ya sayı saymasını bilmiyor!” demiş. İşte böyle, yapılan bir işin zorluğunu, güçlüğünü bilmeden konuşan, ne yaptığını bilmeyen insanlar için kullanılır bu deyim.

Tam da Şamil Tayyar’lık,

Şamil Tayyar, twitter hesabından yaptığı paylaşımda; "Deprem gibi doğal afetlerde kriz yönetme ve koordinasyon becerisi önemli. 1999 depreminde çöken devlet, bu kez ayakta. Sınırlı sayıda provokatörü saymazsak, iktidarı, muhalefeti birlikte. Allah birliğimizi daim kılsın. Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa diliyorum" ifadelerini kullanıyor. Bir taraftan ürkütüyor, bir taraftan berkitiyor. Birlik beraberlikten bahsederken 1999 depreminde şu anki Cumhur ittifakının ortağı Devlet Bahçeli’nin de koalisyon hükümetinde yer aldığını unutuyor nasıl oluyorsa.

1999 Gölcük depreminde 365 Bin bina hasar gördü.

Bunlardan 112 Bin 735’i yıkık ve ağır hasarlı,124 bin 131’i orta hasarlı ve 128 bin 042’si az hasarlı.

18 Bin 373 kişi hayatını kaybetti,50 bin’e yakın kişi de yaralandı. Gönül ister ki ülkemizde hiç deprem olmasın, canlar yitirilmesin, Deprem gerçeği artık hayatımızın bir parçası.

Ortada bu kadar can kaybı varken ve 345 bin bina hasar görmüşken 1999 depremi ile Elazığ depremini kıyaslamak tam da “Ya sayı saymayı bilmiyor, ya da dayak yememiş” hikayesini getiriyor insanın aklına. Hem durduk yerde iki depremi kıyaslamanın ne yeri, ne de zamanı. İktidarı, muhalefeti ile tüm ülke kenetlenmişken ortaya kaz yumurtası yumurtlamak bu olsa gerek.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Hidayet Vahapoğlu, İzzet Ulvi Yönter ve Mevlüt Karakaya ile MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, MHP Genel Başkan Başdanışmanı Hüseyin Sözlü ve İYİ Parti Mersin milletvekili Behiç Çelik, sosyal medya hesaplarından Tayyar a yanıt verdiler.

Vahapoğlu, “Hafıza çökebilir, akıl kaybedilebilir. Bir yerlere mesaj verip ilişkini düzelteceksen bile vicdanlı ol. Bu deprem o deprem değil, mukayese edilemez. O tarihte MGK Gen. Sekliğinde kriz merkezinde görevli idim. Devlet çökmedi.100 yılın felaketi dünyanın gıpta ettiği şekilde yönetildi” diyerek Şamil Tayyar’a yüklenirken, MHP’li Yönter ise, “İddian asılsızdır! Zor ve acılı günlerde yalanlarla sinirleri geriyorsun. Ayıp!1999’da büyük bir yıkım ve enkaz devlet-millet kenetlenmesiyle kaldırıldı. Depremi siyasileştirmek acziyet ve art niyetliliktir. 1999’da Devlet Bahçeli vardı, unutma ki, o varken devlet zaten çökmezdi” ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkan Baş danışmanı Hüseyin Sözlü ise ,daha ilginç bir cevap veriyor, “Şamil ne düşük adamsın. 99 Marmara depremi ile kıyaslamaya utanmıyor musun. Nasıl büyük bir felaketti. 1998 Ceyhan depremi bile daha büyük bir felaketti. O kadar çok fason FETÖ kitabını imzan ile piyasaya sürdükten sonra bile konuşuyorsun ya pes yani” diyor.

TAYYAR ZANNEDİYOR Kİ; BAŞKALARININ AĞZI BÜZÜLÜ TORBA, DEĞİL İŞTE SÖYLERSEN FAZLASI İLE DUYARSIN.

Yazarın Diğer Yazıları