MUSTAFA AYDOĞAN

UYANIKMIYIZ, UYUYOR MUYUZ?

MUSTAFA AYDOĞAN

Suriye'nin İdlib kentindeki Esed rejiminin kalleş saldırısında 5 askerimiz ve 3 sivil personel şehit oldu, 7 askerimiz de yaralandı. Türk Milleti olarak yine yüreğimiz yandı, dinmeyen acılarımıza bir yenisi daha eklendi. Her zaman, “İnşallah bu son olur” diyoruz ama ne sonu geliyor, ne de son bulacak gibi görünmüyor. Allah’tan şehitlerimize rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine baş sağlığı diliyorum. Yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum.

Bir yandan Suriye’de ülkemizin güvenliği için kınalı kuzularımız büyük bir mücadele örneği verirken, bir yandan da Haçlı zihniyeti yeni oyunlar oynamaya devam ediyor. Yani YUNAN GAVURU BİLE BOŞ DURMUYOR.

Avrupa Parlamentosu’nda Türk Bayrağına hakaret eden küstah Yunan milletvekili Loannis Lagos,Türk düşmanlığının yanı sıra kabadayılının altında başka şeyler yatıyor olmasın. Mesela; burnumuzun dibindeki adalara bile havaalanı yapılıp, füze bataryaları yerleştirilmesi gibi. Mesela; Fransız Savaş uçak Gemisinin Doğu Akdeniz’de Yavuz Sondaj Gemisinin çalışma yaptığı bölgenin kuzeyinde konuşlanmış olması ve zaman, zaman Kıbrıs Rus kesimi üzerinde uçması gibi…

 

UYANIKMIYIZ, UYUYOR MUYUZ?

 

Milli rekortmen yüzücümüz Alper Sunaçoğlu, Ege Denizi’nde “Yunanistan işgali altında” dediği adaya yüzerek geçti. Alper Sunaçoğlu, son olarak yüzerek geçtiği Ege Denizi’ndeki adada gördüklerine ilişkin açıklama yaptı.

Sunaçoğlu’nun yaptığı açıklama gerçekten de tüyler ürpertiyor. Yunanistan’dan korktuğumuzdan değil, Lozan Barış antlaşmasına göre silahlandırılmaması gereken ada bu hale gelirken bizim resmen uyumamız ya da, bile, bile ses çıkarmamamız. Gerçekten “ uyanık mıyız, yoksa uyuyor muyuz?” sorusu geliyor insanın aklına.

Alper Sunaçoğlu’nun yaptığı açıklamayı birlikte okuyalım, bakın neler söylüyor:

“2004 yılından beri Yunan işgali altında olan adalara çıkarak Yunan işgalini protesto ediyor ve işgali kabul etmiyoruz.

Adaya her çıkışımda farklı görüntülerle karşılaşıyorum.

Burnumuzun dibindeki üstelik yüzme mesafesinde olan adalarımıza son çıkışımda gördüğüm manzara karşısında dehşete düştüm ve bu uyarıyı yapmayı görev bildim.

Yunan Özel kuvvetlere bağlı komandolar adaya üs kurmuş konuşlanmış durumdalar tabiri caizse kuş uçurtmuyorlar itiraf edeyim ilk kez bu kadar zorlandım adaya çıkarken 4 saat beklemek zorunda kaldım denizin içinde.

İşgalci Yunan askeri, füze bataryaları yerleştirmiş ve Füzelerin yönü Türkiye’ye dönük.

İsterlerse Ankara’yı vurabilecek menzile erişmişler. Radar üssü ve Havaalanı inşa etmişler. Bu durum Lozan Barış Antlaşmasının adalarda silahsızlanma maddesine aykırıdır. Hem işgal etmişler hem füze bataryaları kurarak ulusal Güvenliğimizi tehditte üst sınıra ulaşmışlar. Bakınız bu adalar Lozan Barışında kaybettiğimiz 12 adalar değil bunlar 16 ada ve 156 adacık dediğimiz adalar yani birbirinden farklı.

İstanbul ve Ankara nasıl farklı şehirler ise bu adalarda işte öyle farklı adalar. Yunan işgali İzmir’e dayanmış durumda. Bana ve dava arkadaşlarıma düşen görevi biz yerine getirdik her daim getireceğiz adaya bir gece ansızın gelebiliriz diyerek çıkıyoruz çıkmaya da devam edeceğiz.

İşgali reddediyorum TANIMIYORUZ bu işgali

Ulusal egemenlik ve güvenliğimiz aleni tehdit altındadır Türkiye Cumhuriyeti Genel Kurmay Başkanlığımıza kamu adına ihbar olunur “

Milli yüzücümüz Alper Sunaçoğlu’nun açıklaması ne kadar temkinli ve tetikte olmamız gerektiğini açıkça gözler önüne seriyor.

Öncelikle dış politikada çok dikkatli adımlar atmalıyız ve ne Amerika’nın, ne de Rusya’nın kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmediklerinin farkında olmalıyız.

 Görüyoruz ki Türkiye üzerinde yeni senaryolar yazılıyor, yeni oyunlar oynanıyor BU OYUNLARA GELMEMELİYİZ.

Yazarın Diğer Yazıları