MUSTAFA AYDOĞAN

HARAPTAR KÖYÜ

MUSTAFA AYDOĞAN

Sosyal medyada dolaşan bir paylaşım dikkatimi çekti ve gerçek mi diye araştırma gereği duydum.

Aslında yeni yaşanmış gibi paylaşılan olayın üzerinden neredeyse 3 yıla yakın bir zaman geçmiş.

Her neyse ben de işin aslı astarından bahsedeyim. Uşak’ın Banaz İlçesi’ne bağlı Düzkışla köyü sakinleri farklı bankalardan tarım kredisi çekmişler. Taksitleri ödeyemeyince de birbirlerine kefil olarak yeni kredi almışlar fakat o kredileri de ödeyememişler.

36 haneli köyün 32’sine icra gelmiş arazilerin birçoğu bankalar tarafından satışa çıkarılmış. Toplam borç ise 1,5 trilyonu bulmuş. Tarım ve hayvancılık yapmak için çektikleri kredileri tarım ve hayvancılığa harcamışlar ancak paralar kazanç olarak ceplerine geri dönmemiş. Kredi çekenlerden birisi rahmetlik olmuş bu kez de borcu kefil olanın üstüne kalmış. Birisi annesi ve babasını kefil göstermiş, kefil olan anne ve babasının oturduğu ev icralık olmuş.

Yani, durum kısaca böyle, senaryo yazayım desen bu kadar orijinal senaryo ancak Züğürt Ağa’yı yazan Yavuz Turgul, ya da Kibar Feyzo’yu yazan İhsan Yüce’nin aklına gelebilirdi.

Uşak’ın Düzkışla köyünde yaşananlar bize bu filmleri hatırlatıyor.

İşin özü;  Köylünün, çiftçinin durumunun ne halde olduğu açıkça gözler önüne seriliyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre, Şubat 2019 itibarıyla çiftçilerin kredi borcu, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15 artarak 104 milyar 285 milyon TL’ye ulaşmış. Aynı dönem aralığında ödenemediği için icra takibine konu olan tarımsal kredi miktarı da yüzde 61 yükselerek 4 milyar lirayı aşmış. Kullanılan tarımsal kredi miktarı son 5 yıl içinde yüzde 114.5 artarken, aynı dönemde hakkında icra takibi başlatılan krediler de son 5 yıl içinde yüzde 195 yükselmiş.

Geçtiğimiz yıl tarım kredi kooperatiflerine borcu olan 7 bin 531 çiftçi için icra takibi başlatılmış, borcu ertelenen ortak sayısının ise 14 bin 287 olduğu açıklanmıştı. Bu yıl da rakamlar inşallah daha da artmamıştır.

Bu rakamlardan sonra yorum yapmaya gerek var mı, yok mu bilmiyorum? Gelin o yorumları da sizler yapın.

Ülkemizde gündem sürekli değiştiği için bazı sorunların üzeri çabuk kapatılıyor, insanlarımızın dikkati başka yönlere çok çabuk çekiliyor.

BOYNU BÜKÜKLER

Diyarbakır HDP Binası önünde evlatları için oturma eylemi yapan anne, babalara destek olmak için onların yanında oturan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk adeta Emrah’ın “Boynu bükükler” ini oynadı.

Devletin Bakanına boynunu büküp oturmasının yakışmadığını birilerinin söylemesi lazım, devleti temsil öyle olmaz, devlet dik durur. Devlet kimseye boyun eğmez…

Bu bakanımızı ve Diyarbakır’a giden sanatçılarımızı duyarlı davranışlarından dolayı kutluyorum ve bu duyarlılığı şehit cenazelerinde de göstermelerini arzu ediyorum. Bu vatan için, bizler için canını veren şehitlerimizin annelerinin de yüreklerinde kor ateş yanıyor. Onlara da destek olmanızı ve acılarını paylaşmanızı istiyorum. Onların da gözyaşlarını silin sizleri alkışlayalım.

Yazarın Diğer Yazıları