BUYUR BURDAN YAK!

FETÖ’nün “siyasi ayağı, siyasi ayağı” diye tutturulurken, birileri bu siyasi ayağı birden ortaya çıkardılar. Hem de kimmiş biliyor musunuz?

Bu günlerde adı Kamuoyunda sık, sık gündeme gelen ekonomi eski bakanı Ali Babacan’mış da haberimiz yokmuş.

Durdular, durdular Ali Babacan’ın 11.Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile birlikte yeni bir parti kuracağının neredeyse kesinleşmesinin ardından bu iddia ortaya atıldı. Sadece iddia olarak ortaya atılmadı, bir de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.

Suç duyurusunda bulunan kişi de eski Hazine çalışanı Ali Çevik.

Çevik, Ali Babacan’a son dönemde bakanlık teklifinde bulunulduğu ve yeni parti kuracağı haberleri karşısında rahatsızlık duyduğunu belirtiyor. Ayrıca da, Babacan’ın bakanlık yaptığı dönemlerde bürokratik atamalarda ve İzmir Askeri Casusluk Davası kumpası Hazine Müsteşarlığı’nda hayata geçirilmesinde FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım ettiğini ileri sürüyor.

Eski Hazine çalışanı Ali Çevik, Ali Babacan’ın kendisine danışman olarak seçtiği hemen herkesin FETÖ ile bağlantısı çıktığı ve bu kişilerin memuriyetten çıkarıldığı ifade ediyor.

Kritik kadrolara FETÖ’nün amaçları ve talepleri doğrultusunda atamalar yapıldığı da bir başka iddiası Çevik’in.

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden tam 3 yıl geçmiş, Ali Çevik’in dili bu üç yıl sonra ancak çözülebilmiş.

Adama sormazlar mı; “3 yıldır neredeydin kardeşim” diye. Eğer ki böyle bir durum var ise sen de yıllardır susmakla suçluyu korumuş olmuyor musun?

Bu iddialar yargıya taşındığına göre Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame hazırlayacak mı, hazırlamayacak mı bekleyip göreceğiz.

Bazen insan kendi kendini komik duruma düşürebiliyor.

GELELİM ŞU ERGENEKON VE BALYOZA

   Ergenekon ve Balyoz davaları, hatta operasyonları yapılırken bir Televizyon kanalında yaptığımız programda yaptığım konuşmaların kasetleri duruyordur.

O zaman da inanmadığımı üstüne basa, basa söylemiştim. Tüm tepkilere rağmen. Yine aynı TV kanalında çözüm sürecinin de başarılı bir şekilde sonuçlanmayacağını, bu süreçte PKK terör örgütünün daha da güçlendiğini ısrarla anlatmıştım.

Benim bu ısrarlı konuşmalarım karşısında hem benimle programda yer alan bazı gazeteci arkadaşlarım ve birçok kişi tarafından eleştirilere maruz kaldım. Bir tek Gazeteci arkadaşlarımdan Mehmet Serbest’ten destek gördüm.

Programın yapımcısının aradan bir müddet geçtikten sonra bana söyledikleri aynen şöyleydi: “Ağabeyi sen ne söylediysen hepsi bir, bir çıktı. Sen haklı çıktın”

Ben haklı çıktım çünkü inandığım doğruları söyledim. Kimseye yaranmaya çalışmak gibi bir kaygım da yoktu. Aslında yazacak o kadar çok şey var ki; bazen susmak gerekiyor.

Bir dala basıp, bin dalı eğmek de var işin içinde. Şuna hep inanmışımdır: “Allah her zaman doğrunun yanında”

Bu gün geçmişini unutup, kırım, kırım kırışanlar, VİCDANLARINIZ RAHAT MI?

Ergenekon ve Balyoz uydurmalarına çanak tutanlar, ŞİMDİ İÇİNİZ RAHAT MI?

Bütün bunlara ve çözüm süreci maskaralığına inanmadığım için beni Provokatörlükle suçlayanlar, BENİMLE KARŞILAŞINCA YÜZLERİNİZ KIZARACAK MI?

Hiç sanmıyorum, YÜZÜNÜZÜN ASTARI YIRTILMIŞ, ASTAR YOK.

Yıllarca cezaevlerinde bir hiç yüzünden yatanların VEBALİ DE SİZLERİN ÜSTÜNDE HABERİNİZ OLSUN.