BİR KOLTUKTA TAM 22 YIL
MUSTAFA AYDOĞAN
Dile kolay bir partinin 22 yıl süreyle Genel Başkanlığını yapmak kolay iş değil. Bu kadar uzun süre partinin başında kalmak nasıl oluyor?
Bu soruya cevap vermesi çok kolay;
Eğer ki biri karşınıza çıkıp aday olmaya kalkarsa, bir şekilde suçlarsınız, üzerine çeşitli yaftalar yapıştırırsınız olur biter.
Bu böyle nereye kadar devam eder, barajın altında kalıncaya kadar devam eder.
Kısa bir süreliğine istifa edersiniz, ardından yeniden partinin başına geçersiniz, geçmişe de bir sünger çekersiniz. İyi de yapsanız, kötü de yapsanız nasıl olsa birileri sizin hep yanınızda duracaktır. Onlar size yeter.
Meral Akşener’i , İYİ parti’yi kurmaya kadar götüren süreci dün gibi hatırlıyoruz.
Elma’yı kaça bölerseniz bölün yine Elma. Bölündükten sonra siz ne kadar “Elma” değil deseniz de, Armut ya da başka meyve yapamazsınız.
MHP’lilerin de gideceği yer, yine bir MHP’linin, ya da Ülkücünün kuracağı partidir.
Meral Akşener’in İYİ partisine gidenler de yine yüzde 90’ı ülkücüler. Yönetime bir bakın, her şeyi açık, açık görürsünüz.
“Ülkücülük MHP’de olur” doğru bir tespit.
Ancak MHP çizgisinden sapmadan yoluna devam ediyor ise…
“Ülkede Beka meselesi var” diyerek Başka bir partinin arka bahçesi olmaya kalkar ve doğrularını savunurken, eğrilerini de görmezden gelirseniz bu kez o teziniz çürür.
Meral Akşener’den sonra çocukluğundan beri MHP’de olan, merhum Muhsin Yazıcıoğlu döneminde Ankara ülkü ocağında görev yapan, hatta Ağrı’da ilk MHP Milletvekili seçilen Nidai Seven,Devlet Bahçeli’ye rakip olduğunu açıkladı.
Yarın Nidai Seven hakkında da biliyoruz ki peş, peşe suçlamalar yapılmaya başlanacak. Ne 1977’de yediği kurşun söylenecek, ne de ömrünün neredeyse tamamına yakınını MHP’ye hizmet etmekle geçirdiği.
Yeniçağ Gazetesi’nden Orhan Uğurlu, Nidai Seven ile yaptığı röportajı köşesine taşımış.
MHP’nin AK Parti ile hareket etmesini eleştiren Nidai Seven’in bazı açıklamalarını aktarıyorum. Bakın neler söylüyor: “Muhalefet demek iktidara tabi olmak değil, denetleyen sorgulayan bir güç demektir. MHP iktidara merdiven basamağı olmak yerine, iktidara taşınmalı. Partilerin var olma gayesi iktidara gelmeleridir. Başkasının iktidarı için çalışan partiler; Tüzel kişiliklerini tasfiye etmeli, iktidarda kalmasını istediği partiye iltihak etmelidir. Milliyetçi Hareket Partisinin yüzde 35 civarında oyu mevcut. Ancak camia çeşitli partilere dağıtılmış, bölünmüş ve yeni partiler doğurmuştur. Biz bütün aileye ve Türk Milletine talibiz.
AKP'nin iktidarda kalması için değil, Başbuğumuzun özlem duyduğu Milliyetçi Türkiye İktidarı için yollara düşeceğiz. Tabandan tavana hareketiyle önce dağıtılmış aileyi toparlayacağız, sonra halkla bütünleşerek iktidara koşacağız.
Ben değil, Biz de değil, hepimiz, Türkiye'yi ve dünyayı yeniden okuyarak, yeniden yorumlayarak, bir kadro hareketi ile MHP'yi iktidara taşımayı başaracağız. Cumhur demek halk demektir ve cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olmamalıdır. Herkesin cumhurbaşkanı tarafsız olmalı.
Cumhurbaşkanı makamı, herkesin saygı duyduğu ve herkesi kucaklayan bir makam olmalıdır.
16 Nisan 2017 Türkiye için kaybedilmiş bir tarihtir. Parlamenter sistem 1920'de Cumhuriyet ise 1923'de kuruldu. Cumhuriyet parlamenter sistemini kurmamış. Parlamenter sistemi Cumhuriyet kurmuştur. Parlamenter sistemini rafa kaldırmak Cumhuriyetimize sahip çıkmamak demektir.
Kuvvetler ayrılığını "Kuvvetler Birliği" haline getirmek demokrasi ve cumhuriyetle asla bağdaşmaz”
Seven, birçok konuya daha parmak basmış. Bakalım yaylım ateşi ne zaman başlayacak.
