Hamdi Altuntaş

Uşaklık yapmaktan haz alanlar var

Hamdi Altuntaş

28 Ekim 1923 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” dediği yemekten sonra yaşananlar aslında Cumhuriyetin kolay ilan edilmediğinin göstergesidir. 
Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk’ta Cumhuriyeti ilk dile getirdiği anın ardından gelen tepkilerle ilgili Nutuk’ta şu ifadeleri kullanıyor: “Görüyorsunuz ki, Cumhuriyetin ilanına karar vermek için Ankara’da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp, tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü onların da aslında ve tabii olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki, o sırada Ankara’da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan Cumhuriyet ilan edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar.”
Cumhuriyet karşıtları 100 yıl önce vardı ve ne yazık ki bugün de var. Egemenliğin milletten alınıp belli bir kişiye yada zümreye verilmesini isteyebilecek bir zihniyet maalesef halen mevcut. Ağa kültürünü tüm benliği ile benimsemiş, hizmetkar olmaktan, boyun eğmekten, uşaklık yapmaktan haz alan, Allah’ın kendisine verdiği iradeyi başkalarına devretmeye hazır insancıklar maalesef hiç eksik olmadı. O günlerdeki irade teslimiyetçilerine rağmen Atatürk, İsmet İnönü ile birlikte gerekli yasa çalışmalarına başladı, meclise sundu ve iyi ki geniş bir istişare yapmadan Cumhuriyet’i ilan etti.
Kim ne derse dedin, kim ne düşünürse düşünsün Cumhuriyet benim ülkemde sevildi, korundu, güçlendi ve bugünlere geldi. Şimdi 100 yaşında. Düşmanlarına, ihanetçilere, irade teslimiyetçilerine, ağa sevdalılarına, fesli kafalara, saltanat özlemiyle yanıp tutuşanlara rağmen güçlenerek büyümeye devam ediyor.
Yolun açık olsun Cumhuriyet. İçinde barındırdığın tüm güzelliklerle nice yüzyıllara…


SEYYARA SAHİP ÇIKAN MİLLETVEKİLİ MIHALEFETTEN OLSAYDI
Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili Baki Ersoy; 4 yıl önce karpuzlarına el konulan bir seyyar satıcıya sahip çıkarak zararını karşılamıştı.Geçen hafta ise zabıtanın müdahalesi sonrası arabası devrilen seyyar bir armut satıcısına sahip çıkarak zararını karşıladı.
Bu olay sonrası ilgililer içlerinden geçirdiklerini dışa vurmadılar; ama dile getirmiş olsalardı bence şöyle derlerdi:
Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç: Aslında iyi bir cevabı hak ediyor da aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. En iyisi La Havle deyip geçiştirmek.  
Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy: Zabıta Büyükşehir’e bağlı onlar susarken ben ne diyeyim. 
Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Şeyhi Odakır: Hiç bana bakmayın. Cevap vermek en son bana düşer.
Zabıtalar: Seyyara sahip çıkan milletvekili var, peki görevini yapan bizlere sahip çıkan neden yok?
***
Eğer Cumhur İttifakından Baki Ersoy değil de Dursun Ataş, Aşkın Genç ya da Mahmut Arıkan seyyar satıcıya sahip çıksaydı bence aynı kişiler şöylederlerdi?
Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç: Kanunsuzluğa alenen pirim veriyorlar. Böyle muhalefet olmaz olsun. 
Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy: Esnafımızın ve tüccarımızın ekmeğiyle oynayanlara sahip çıkanlar milletin vekili olamazlar.
Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Şeyhi Odakır: Tek kelimeyle rezalet. Seyyara değil alın teriyle kazanan esnafımıza sahip çıkın. 
Bu açıklamalar üzerine Zabıtalar: Nihayet bize de sahip çıkıldı.  
 

Yazarın Diğer Yazıları