Hamdi Altuntaş

Şehit edebiyatı

Hamdi Altuntaş

Kimse kusura bakmasın; ama ben de dahil herkes şehit edebiyatı yapıyor. 
İktidar muhalefet ayrımı yapmıyorum.
Sağcı, solcu, muhafazakar, milliyetçi demiyorum. 
Herkes diyorum. 
Ben de dahil diyorum. 
40 yıldır bu ülkede terörden bahsediliyor. 
Dile kolay, 40 yıl. 
40 yıldır şehit veriyoruz. 
Birer birer şehit verirsek 3 büyüklüğünde deprem gibi, hissetmiyoruz bile. 
Sayı 2-3 olunca 4 büyüklüğünde depreme dönüşüyor etkisi. Biraz sallanıyoruz o kadar. 
6’şar şehit olunca, ya da 9 şehit birden verirsek bir miktar daha güçlü sallanıyoruz. Yıkılan o şehitlerin aileleri. Bizde bir miktar psikolojik etki bırakıyor; ama zamanla o da geçiyor. 
Söylemler aynı. 
Misliyle karşılık veriyoruz.
Kahramanların kanı yerde kalmadı diyoruz. 
Ve benzeri ifadeler.   
                         *
Öncelikle şu hususun altını çizmek gerekiyor. 
Bir şehit de bir, bin şehit de. 
Hükümetin harekete geçmesi için, terör zirvelerinin yapılması için, halkın sokağa dökülmesi için ille de çok şehit vermemiz gerekmiyor. 
Mehmetlerin ille de birlikte şehit olması gerekmiyor. 
Bir Mehmet bırakın şehadeti, yaralansa dahi ayağa kalkmamız gerekiyor.
Uyumamalı ve uyuyanların uyumasına da müsaade edilmemeli. 
Yürünmesi gerekiyorsa yürünmeli; ama yanına bir başka acıyı eklemeden yürünmeli. 
Filistin’deki acıyı yaşatanlara elbette lanet olsun. Ancak şehitlerimiz ve Filistin için yürüyüş ve miting de neyin nesi? 
Bırakın 9 şehidi, bırakın 6 şehidi, 1 şehit dahi miting ve yürüyüşün sebebi olabilmeli. 
Yanına bir başka ülkede yaşanan acı eklenmeden.
                         *
40 yıldır yaşadığımız terörü bitiremedik; ama anlatamadık da. 
NATO’ya anlatamadık. 
Güya müttefikimiz olan Amerika’ya anlatamadık. 
Birliğine girmek istediğimiz Avrupa’ya anlatamadık. 
Dost olduğumuz Rusya’ya anlatamadık. 
İran’a, Irak’a, Suriye’ye anlatamadık. 
Defalarca “Sözün bittiği yer” dedik; ama aynı sözleri dile getirmeye devam ettik.  
                         *
“Sabrımız taşma noktasına geldi” sözünü ne kadar çok kullandık farkında mısınız?
Nasıl bir sabır küpüyüz biz?
Sabrımız çoktan taşmadı mı?
İstiap haddimiz dolmadı mı?
Bu yükü ne bir Türk vatandaşı, ne de Türkiye Cumhuriyeti’nin kaldırmasına müsaade edilmesin artık.
Tahammül de kalmadı, tahammül gösterilmesine lüzum da kalmadı.
Çok şehit değil.
Bir şehit bile değil beklediğimiz. 
Bir damla kan aksa gök kubbeyi yıkarız tepkisini istiyoruz artık. 
Politika bu olmalı.
 

Yazarın Diğer Yazıları