En önemli milli bayramımız hangisi?
Hamdi Altuntaş
2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun’a göre ulusal bayram sadece 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’dır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı ise aynı kanunun 2. Maddesine göre Genel Tatil Günleri olarak belirlenmiştir. Kanuna göre 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dışındaki milli bayramların 1 Mayıs, hatta 1 Ocak’taki tatil günlerinden farklı bir tarafı yoktur.
O halde başlıktaki sorumu yineliyorum.
En önemli milli bayramımız hangisi?
Kronolojik sıraya göre;
19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a çıkmış.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış.
30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Muharebesi, yani Büyük Taarruz ile Kurtuluş Mücadelesine son nokta konulmuş.
29 Ekim 1923’te ise Cumhuriyet ilan edilmiş.
Baştaki sorumun cevabı için yeni sorular gerekiyor.
19 Mayıs’ta Atatürk Samsun’a çıkmamış olsaydı TBMM kurulur muydu, Kurtuluş Savaşı başlar mıydı, Cumhuriyet ilan edilir miydi?
İlk meşale Samsun’da değil Amasya’da, Erzurum’da, Sivas’ta ya da yurdun bir başka köşesinde yakılır yine aynı mücadele verilebilirdi.
Peki, 23 Nisan 1920’de TBMM açılmamış olsaydı Kurtuluş Savaşı başlar, Cumhuriyet ilan edilir miydi?
TBMM elbette önemliydi; ancak millet bağımsızlık mücadelesi için farklı şekilde örgütlenir, farklı karar alma mekanizmaları geliştirir ve yine Kurtuluş Mücadelesini gerçekleştirirdi.
Son soru. 30 Ağustos zaferi olmasaydı cumhuriyet ilan edilir miydi?
30 Ağustos Zaferi, devamındaki Büyük Taarruz ile düşman yurttan kovulmasaydı ne cumhuriyet ilan edilirdi ne TBMM’nin açılmasının ne de Atatürk’ün Samsun’a çıkışının bir anlamı kalırdı.
29 Ekim, bağımsızlık mücadelesini kazanan ülkenin sadece ve sadece rejiminin ilan edildiği gündür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş günü değildir.
30 Ağustos ise bu ülkenin rejimi de dahil her türlü kararı özgür bir şekilde alabilmesini sağlayan kurtuluş gününün en önemli tarihlerinden birisidir.
Dolayısıyla her ne kadar kanunda ulusal bayram olarak sadece 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı geçse de bence en önemli milli bayramımız 30 Ağustos Zafer Bayramıdır.
Her nedense bu bayram sadece askerlerin bayramı gibi gösterilmek istenmiş ve bir miktar gölgede bırakılmıştır. Bırakılmaya da devam edilmektedir…
ORDUEVLERİNE NEDEN SALDIRILIR?
Geçen Cumartesi günü sabah erken saatlerde radyoyu açtım. Radyo 7’nin müziklerini genelde beğenirim; ama o saatte haber programı vardı. Haftanın 6 günü sabah haber programı yapan; ama ismini bilmediğim bir erkek sunucu ekmek israfından bahsediyordu.
Şu cümleyi kurdu: “Her gün evlerde, restoranlarda, lokantalarda, orduevlerinde ne kadar ekmek israf ediliyor biliyor musunuz?”
Ekmek israfı doğru.
Evleri, restoranları, lokantaları da anladım.
Peki orduevleri ne oluyor?
Öğretmenevleri demiyorsun, kamu misafirhaneleri demiyorsun, oteller demiyorsun, belediyeler demiyorsun, Beştepe diyemiyorsun; ama ağzından kolaylıkla orduevleri çıkıyor.
Ne yazık ki ülkemizde senelerce askere ve orduevlerine düşmanlık edildi.
Diyeceksiniz ki, asker ve orduevleri de halk arasında ayrım yaptı.
Olmadı demiyorum; ama olayları o anın koşullarına göre değerlendirmek gerekir. Eğer anın koşullarına göre olayları değerlendirmezseniz, padişahların yaptığı kardeş ve evlat katline söyleyecek sözünüz olmaz.
Hadi yakın tarihten örnek verelim.
Eğer olayları o anın koşullarına göre değerlendirmezseniz açılım ile PKK’ya alan açılmasını, FETÖ’ye neredeyse devletin teslim edilmesini nasıl açıklayacaksınız?
Dolayısıyla bırakın şu orduevi ve asker düşmanlığını.
Tarihte gurur duyduğunuz ne kadar zafer varsa o zaferin kahramanları askerdir ve milletin ekseriyeti askerinin sonuna kadar yanındadır…
