Cafer ZENGİN

Muhalefeti suçlamak, en kebap iş!

Cafer ZENGİN

Siyasette, muhalefetçe 21 yıldır devletin her kademesini elinde tutan bir iktidara karşı bir yarış, bir mücadele var. 
Zor bir yarış, çok zor bir mücadele. 
Bu mücadele içinde, inandığı değerleri toprağa gömenler, çıktığı yoldan dönenler, mum gibi sönenler de olmadı değil.
Oldu…
Çok oldu…
Yaşanılanlara bakınca sürekli Muhalefet partilerini, liderlerini suçlayamam, suçlamam.
Çünkü Muhalefeti eleştirmek ‘düzen’ gazeteciliğinde en kolay iş. 
Ama ben bu işin en kolayına kaçamam!
Tabi ki partilerde hatalar masaya yatırılacak, özeleştiri yapılacaktır.
O ayrı.
Ama sürekli aynı nakaratta tutuklu kalmak, yani ‘Muhalefet kendine baksın, hatayı kendinde arasın’ demek işin en dayanılmaz, en hafif noktası.
Bu aslında ne şiş yansın ne kebap gasteciliğinin, ‘düzen değişmesin, keyfim de hiç bitmesin’ yeminidir!
Bu bakış dediğim gibi en kolay iş. 
Bu gazetecilik değil, ortada kuyu var yandan geç'çiliktir. 
Yani duygu dolu ince işçiliktir! 
Soru her şey yolunda mı ülkede? 
Her şey tıkır tıkır işliyor mu ki? 
Adalet var mı, liyakat var mı? 
Vatandaşın durumu iyi mi? 
Sahi umut var mı? 
Geleceğe dair güven var mı? 
Kurban Bayramına, kurbanlık var mı?
Çocuklara harçlık, mutfağa, eğitime, kültüre, sanata, tatile, kısacası insanca yaşamaya, hayattan tat almaya bütçe var mı?
Eleştirmek en kolay iş. 
Onca yıl gücün yüzde 100'ne, medyanın yüzde 99'una sahip bir yapıdan bahsediyoruz. Kolay değil bu işler. 
Gerçekten kolay değil. 
Mesele şu canım kardeşim, bu gücü elde etmeden önce savunduğun tüm samimi değerleri, gücü elde ettikten sonrada savunuyor musun? Savunabiliyor musun? 
Kendine yapılmasını istemediğinin başkasına yapılmasını kabul ediyor musun, etmiyor musun?
"Adalet güzeldir. Fakat devlet büyüklerinde olsa daha güzeldir" diyor musun?
Diyebiliyor musun?
"Devletin dini adalettir" sözüne katılıyor musun?
Katılmıyor musun?
Eşit şartlarda, şeffaf bir seçim yarışını, kafalarda soru işaretlerinin kalmayacağı sağlıklı bir veri akışını destekliyor musun, desteklemiyor musun?
Bu kadar kutuplaştırılmayı, kini, nefreti kabul ediyor musun, etmiyor musun?
İşine gelindiği gibi yargı kararlarının uygulanmasından rahatsızlık duyuyor musun, duymuyor musun?
İşte senin sınavın bu kardeşim!
Yoksa gücün yanında yer alıp, yüksekten bakmak, göbek kaşımak, sürekli muhalefete sataşıp, 365 gün gastecilik yap’mış’ gibi sanmak memlekette en kolay, en rahat, en kebap iş.
Yani çilesiz hayat kıyak iş, güzel iş...

Yazarın Diğer Yazıları