Cafer ZENGİN

ALİ DAĞI GERÇEKLERİ İLE KORONA ZİHNİYETİ!

Cafer ZENGİN

 
Ali Dağı'nda iş makineleri ile kazı başlayınca dağdaki bitmeyen çileyi gündeme taşıdık. 
Malum Ali Dağı, daha önce verilen ruhsatlar nedeniyle doğal zulümle karşı karşıya kalmıştı.  
(Yapılan çalışmalar objektiflere böyle yansıdı... 
Bu fotoğraf ise geçtiğimiz yıl Temmuz ayına ait.) 
 
Dağın etrafındaki bol gelirliye yönelik kişiye özel TOKİleşme hareketleri aslında herkesi rahatsız ediyordu. Zira 1 yıl önce koltuğa oturan Başkan Mustafa Yalçın da bu durumdan şikayetçiydi.
İsyan edenler arasında o da vardı. 
"Bizde rahatsızız, ama bizden önce verilen ruhsatlar var ve bu yüzden bir şey yapamıyoruz" diyordu.
Dert yanıyordu. 
Doğal isyan hareketine dahil oluyordu. 
Çünkü dağ yeşillenmesi gerekirken, aksine betonlaşıyordu... 
360 derece dönseniz de tablo hep çirkinleşiyordu. 
                              ******
İşte bu sözlerin meydanda asılı olduğu ve sokaktaki Korona sessizliğinin hüküm sürdüğü bir dönemde Başkan Yalçın liderliğindeki belediye, Ali Dağı yürüyüş parkurunun başladığı alanda iş makineleri ile çalışma yapınca, görünen köy akıllarda soru işaretleri bıraktı. 
Peki, dağa şimdi ne yapılıyordu? 
Kayseri Olay Gazetesi'ndeki haberimizin ardından belediyeden konuyla ilgili bilgi geldi. Ali Dağı'nda çalışma yapılan yere 20 bin metrekarelik yeşil, düz bir alan yani vatandaşın kullanabileceği park yapılacakmış. Ayrıca o bölgede bir giriş nizamiyesi ve de vatandaşların çay, kahve içecekleri alanlar da olacakmış. 
Özetle, Belediye dağ dağa kavuşmaz ama insan insana kavuşur deyip, insanları bir araya getirecek bir alan için kolları sıvamış...
Bakalım, bir varmış bir yokmuş denilen dünyada ortaya ne çıkacakmış. 
Benim gibi merak edenler için Ali Dağı çilesinin perde arkasında bu mevzu varmış... 
                      ******
KORONA ZİHNİYET! 
Gelelim bir diğer meseleye... 
Belediyeler büyük, devasa şehir hastaneleri yapabilir mi? 
O hastaneleri yapıp, hasta garantili şekilde firmalara tahsis edebilir  mi? 
Bildiğim kadarıyla hayır! 
Ama Belediyeler, ülkede bu günlerde yaşadığınız korona salgını gibi bir tehlike söz konusu olduğunda imkan ve kabiliyetleri çerçevesinde harekete geçebilir...
İşte Adana, İstanbul, Ankara özetle CHP'li belediyeler bunu yapmış ya da yapıyor. Kayseri'de de yapılıyor, ancak  sosyal medyada öyle kafalar var ki, şu soruyu yöneltiyorlar, ' sen, ben, bizim oğlan ağlarında, 
Adana Belediyesi fotoğraftaki bu şehir hastanesini yapamaz' ya da 'Şu fotoğraftaki Bakanlığın yaptığı hastane diğeri de belediyenin yaptığı sahra hastanesi, fark ortada...' 
İnanılır gibi değil. 
Beyin eror vermiş durumda. 
Uzun süre evde kalmanın verdiği ruh hali olmalı. 
Sevgili kardeşim, daha önce unuttuğun şeyleri yap, yani sorgula, eleştir, eksikleri dillendir! 
Bu herkesin hakkı. 
Ancak sen ülkeyi idare eden Hükümeti, CHP'li bir il belediyesiyle kıyaslıyorsan benz ve beyin belli ki fena sararmış...
Ya da bu bazı başkanlar 1 yıl olmasına rağmen gerçekten ezber bozmuşlar ki zorlama eleştiri ruhunda tavan yapmış. Yahu  Belediye ile hükümet yarıştırmak nedir? 
Allah aşkına! 
Hem görende bu belediye başkanlarını başka ülke evladı, belediyeleri de başka ülke kurumu sanacak.
                  ******
İyilikte yarışmalı insan. 
İhtiyacımız olan bu. 
Bıkmadınız mı ötekileştirmekten, hor görmekten?
Valla ben bıktım yazmaktan... 
Sevgili kardeşim at, artık işe yaramayan at gözlüklerini... 
Vatandaş faydasına imkanına göre kim ne yapıyorsa hakkını ver.  
Hangi partiden olursa olsun. 
Yeter ki hizmet olsun. 
Aslında bu mevzuların siyaseti olmaz. 
Artık kibirde, koltukta, makamda, menfaatte yarışmanın devri değil. 
Bırakın bu kez  vatandaş kazansın, yerinde saymasın, yol alsın.
Birliğin umudu aşılansın. 
Bu zorlu süreçte bari ayrı gayrı olmasın, Korona zihniyeti kazanmasın!
İnsanlığa yararı olmayan bu virüsler, artık daha fazla çoğalmasın...
 
ALİ DAĞI'NIN BİTMEYEN ÇİLESİ
Haberin detayları için TIKLAYIN

Yazarın Diğer Yazıları