Ahmet ZORLU

YANILGI..

Ahmet ZORLU

Bir gazeteci olarak, bu güne kadar kalemimi kişilerin değil toplumun, kurumların değil, ülkenin çıkarları doğrultusunda kullandım.

Kentlerin gelişiminde, kalkınmasında öncü görevi üstlenen kamu ve özel sektör kurumlarının gereksiz yere yıpratılıp atıl hale gelmesine karşı hep mücadele verdim.

Bazen yönetenlerin, siyasal hesaplar adına  ehil olmayan insanları hak etmedikleri görevlere getirmelerini hep eleştirdim.

Bazen gelen bilgileri titizlikle inceledim, kimseyi hak etmediği konuma düşürmemek adına azami çaba sergiledim.

Bütünün içinde ayrıntıya dikkat etmediğimiz zamanlarda oldu bazen.

Bazen devasa bütünün içindeki bir cümlelik ayrıntıyı aleyhime kullanmak için hukuk ordusunu seferber edenler de olmadı değil.

Allaha Şükür, bu güne kadar hakkımda açılan davalardan, ya beraat, ya takipsizlik aldım.

Çünkü adalet ağır aksak yürür ama eninde sonunda doğruyu bulur.

Gelelim konumuza.

4-5 gün önce yazdığım bir yazıda, kent ekonomisinde Amiral Gemi olarak tanımladığım Kayseri Şeker ve Erciyes Anadolu Holding ile ilgili yaşananlar ve gelecekleri ile ilgili kaygılarımı dillendirdiğim bir yazı yazdım.

Bu yazıda, Sayın Alpaslan Baki Ertekin’e yönelik uyarı bölümünde “Zaten Ceo’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş.’nin başında iken birilerine! kuruluşlara salon tahsis etmekten soruşturma geçirmiş bir isim” diye bir cümle kullanmışım.

Sayın Ertekin’den, öncelikle ‘Ceo’ tanımlamasının ötesinde adını yazmadığım ve Sayın demediğim için özür dilerim.

Zira aynı yazıda Mustafa Boydak’tan bahsederken kullandığım, ‘Sayın’ kelimesini Sayın Ertekin’den esirgemişim.

Benim tarzıma, insanlara bakış açıma da ters bir durum ve tamamen günlük yazı yazmanın bazen insanı düşürdüğü insani hatalardan biri olarak kabul edilmesini umuyorum.

Gelelim soruşturma meselesine.

Yaklaşık 1,5 yıl önce, İstanbul’dan bir dostum ile sohbet ediyordum.

Sayın Ertekin de kendisini yakından tanır ama adını vermeyeceğim.

Sohbet sırasında Sayın Ertekin’in Kayseri’de olduğuna sevindiğini belirterek, “Alpaslan Baki Ertekin, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’a yakın isimlerden biri.  İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. Genel Müdürü iken, 2014 yılında, Fetöye yakın bir oluşuma salon tahsis ettiği için soruşturma geçirdi. Daha sonra milletvekili aday adaylığı için görevinden istifa etti. Aktif bir yönetici.” diye bir cümle kullandı.

Sayın Ertekin’e Twit Mesajı ile daha sonraki aylarda sordum.

Böyle bir soruşturma geçirip geçirmediğini.

Ya Twiti görmedi, ya da ciddiye almadı, cevaplandırmadı.

Yine bir yazımda da soru şeklinde Sayın Ertekin’in Fetö’cü bir kuruma salon tahsis ettiği için soruşturma geçirdiği iddiası var, ama bu konuda cevap vermedi” vurgusu yaptım.

Yine cevap gelmedi.

Ve son yazımda, iddia kelimesini atlayıp, “Zaten Ceo’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş.’nin başında iken birilerine! kuruluşlara salon tahsis etmekten soruşturma geçirmiş bir isim” cümlesini kullanmışım.

Sayın Ertekin’den gazeteye gelen yansımalar üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sayın Ertekin’e yakın bu ismi ta Çin’de buldum.

Elinde bu iddiasına yönelik belge olup olmadığını sordum. Belge yokmuş.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki dostları aradım, 2014 yılında Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Bir Daire Başkanı ve Spor A.Ş.’den bir müdürü salon iddiası nedeniyle görevden aldığını, ancak resmi bir soruşturmanın olmadığını, ayrıca konunun Alpaslan Baki Ertekin ile ilgisi olmadığını teyit ettirdim.

Hatta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’deki dostlarım ayrıntılı bilgi ve doküman da eklemişler bilgi notuna.

Mesela Sayın Ertekin döneminde, yani 2013 yılında, son Türkçe Olimpiyatları etkinliklerinin Sinan Erdem Spor Salonunda yapıldığını, salonun Büyükşehir Belediyesi’nin Mülkiyetinde olduğunu gösteren belgeler.

Ancak Sayın Ertekin’e yönelik “Soruşturma bulunan” cümlesi de maksadını aşan bir iddia oldu ve bunun için de kendisinden özür dilerim.

Fetö Terör Örgütü’nün ülkede yarattığı tahribatı kitaplaştıran bir gazeteci olarak, insanların onur ve haysiyetleri benim için olmazsa olmazdır.

Daha geçen hafta toprağa verdiğimiz Şehit Alpaslan Altınok, Emniyet Teşkilatında polisti. Hakkındaki idda yüzünden tutuklandı hapis yattı, beraat etti, ama mesleğine geri dönmek yerine askere alındı orada ise Vatanseverliğini Can vererek kanıtladı.

Ondandır, insanlar hakkında hüküm vermek sadece, Yüce Yaradana ve yargıya verilmiş bir ayrıcalıktır.

Hele ki, bu köşede bu kalemden hiç kimse önyargı, kasıt beklemesin.

Bazen Özür dilemenin de bir erdem olduğu gerçeğinden hareketle bu günü, bu konuya ayırdım.

Yarın yine kaldığımız yerden devam ederiz..

Yazarın Diğer Yazıları