Ahmet ZORLU

SATTINIZ.

Ahmet ZORLU

Elazığ Depreminde Kızılay’ın nasıl yağma hasanın böreği haline geldiği ortaya çıktı.

Suriye’de neden hala gözlem noktalarımız var ve ısrarla burada kimi  koruyoruz izah edilemiyor. Suriye Politikamız çöktü. İki saldırıda 11 Kahramanımız can verdi.

Olası İstanbul Depremi için uzmanlar milyona varan can kayıpları olabileceğini söylüyor ve bir dakika bile geçirilmeden çürük binaların boşaltılmasını öneriyor.

Savaş Hallerinde bile yaşanmayacak kadar büyük bir ekonomik çöküşün ağır faturası milletin önüne konuldu.

Her evden her sabah en az 2 kişi, ‘asgari ücretle iş bulabilir miyim?’ umudu ile sokağa çıkıyor, akşama kadar umutsuzca, umarsızca dolanıp eli boş evine dönüyor.

Başta büyük kentlerimiz olmak üzere, ülkemizin hayat kaynaklarını Nargileci Asalaklar sürüsü ele geçirdi.

Övünç kaynağımız 3. havaalanımızın yaz mevsimine göre planlandığı, rüzgarlı ve fırtınalı havalarda uçakların inmeye çekindiği bir yapı olduğunu hayretler içerisinde öğrendik.

İnsanlar en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda, faturasını ödeyemediği için elektriksiz doğalgazsız evlerde yaşam mücadelesi veren kahır bir ekseriyet var.

Cehaletin Çığ ile birleşmesi sonucu 41 vatandaşımızın cenazelerini karın altından çıkardık.

Ehil olmayan insanların kaynaklarımızı yok edişlerini çaresizlik içinde seyrediyoruz.

Türkiyem, sen-ben-bizim oğlan anlayışı ile yönetilmenin çaresizliğini yaşıyor.

Peki biz neyi konuşuyoruz.

Ya da Muhalefet, iktidarın gerçek gündemden dikkatleri kaçırma çabasına nasıl hizmet ediyor.

Fetö’nün siyasi ayağı.

Bu tartışmada bile seviye dibinde dibini görmüş durumda.

İktidarın başındaki, muhalefetin başındakine ‘Fetö senin yatak odandan geçti’ diyecek kadar seviyesizlik yaşanıyor.

Binlerce anne-babanın gözü,yavrusunun gönderildiği Idlib’de ve ‘Ne işimiz var burada, kimi koruyor bizim çocuklarımız?’ sorusuna cevap arıyor.

Asıl büyük sorun olan YPG-PYD unutturuldu ve ABD ile bu bölücüler saadetin zirvesini yaşıyorlar sınırlarımızda.

Bir yandan da aynı ABD bizi yönetenlerin sırtını sıvazlayarak Rusya’ya karşı askeri güç kullanması için zorluyor.

Çok uluslu bir vekalet savaşının piyonu konumuna getirilmek üzereyiz.

Baktı ki iktidar, saha dışında, asıl sorunların ötesinde top koşturarak milletin dikkatleri ustaca bu alanlara çevriliyor.

Şimdi de İş Bankası’nın CHP Hisseleri tartışmasını yeniden alevlendirdi.

Tek Hedef Atatürk’ün adının bulunduğu her yerden kazılıp atılması ve  çakma bir yeni Atatürk yaratılması.

Yapamazsınız kardeşim.

Atatürk bu milletin kalbinde anıtlaştı.

Her yerden söküp atsanız bile milletin gönlünden söküp atamazsınız.

Onun ilke ve devrimlerini kendisine şiar edinmiş Türk Ulusu, her gün biraz daha iyi anlıyor Atatürk’ün bize bıraktığı mirasın azizliğini.

Gelelim Fetö’nün siyasi ayağı meselesine.

Sizin Mahalleden Sayın Abdurrahman Dilipak özetlemiş bir cümle ile.

“İktidar Partisinde Fetöcü aramak, Genelevinde Bakire aramaya benzer…”

Evet aynen böyle.

Siz ‘galu-beladan’ bu yana Fetö’nün bu ülkenin kurumlarını ele geçirmesinin altyapısını hazırlayan ekibin neferlerisiniz..

Yarına bırakabilirsiniz, bıraktırabilirsiniz bu meselenin yargıya taşınmasını.

Ama yanınıza kalmayacaktır.

Zira ihanetin zaman aşımı olmaz.

Bu ihanet örgütlenmesinin önünü açan her atamaya, her kanuni düzenlemeye attığınız her imzanın hesabını er-geç vereceksiniz.

Sadece Fetö’nün mü, bu gün besleyip semirttiğiniz bütün tarikat bozuntusu din tacirlerinin önünü açmak için sergilediğiniz özverinin de hesabı sizden sorulacaktır.

17 Aralık milatmış.

Çalarak biriktirdiklerinizin ortalığa saçılmasının miladı olabilir.

Ama bu büyük ihanetin  temelleri daha eskilere dayanıyor, bunu da en iyi siz biliyorsunuz.

Korkunuz bundandır.

Hırçınlığınız bundandır.

Gündem saptırma çabanız bundandır.

Ne demiş şair;

“Hiçbir korkuya benzemez halkını satanların korkusu.”

Siz bir milletin umutlarını, beklentilerini, hayallerini, özlemlerini çaldınız ve sattınız..

Hesap vereceksiniz..

Yazarın Diğer Yazıları