Ahmet ZORLU

MEKTUP..

Ahmet ZORLU

Sevgili Gazi, Aziz Atatürk..

Bir ölüm yıldönümünde daha klasik ve göstermelik bir anma etkinliği düzenlenecek Anıtkabir’de.

Ama ben söyleyeyim, inanma, o törendekilerin çoğu riyakar..

Onlar anıtının önüne saygı etkinliğine giderken çevrelerine, “Ata ot koymaya gidiyoruz” diyecek kadar özünü kaybetmiş zavallılar.

Bıraktığın ilkelerin, yaptığın devrimlerin, kurduğun tesislerin, gösterdiğin hedeflerin tek tek unutturuldu, unutturuluyor.

“Bağımsızlık benim karakterimdir” diyordun, Yedi Düvele karşı küllerinden Bağımsız ve Saygın bir ülke yarattın.

Oysa bu gün, boğazımıza kadar bağımlı hale geldik, getirildik.

Ortadoğu’yu paramparça edip yeni devletler yaratma projesi yapan ABD’nin ‘Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eş Başkanı olmakla övünüyor, ülkelerde meşru yönetimlerle değil, ayrılıkçı yapılarla işbirliği yaparak, akan kana dökülen gözyaşına vesile oluyoruz.

Kendi ülkesinde bile koltuğu güvende olmayan ‘Deli’ damgası yemiş emperyalist yapıların alay ettiği bir ülke, bir millet, bir toplum haline geldik, getirildik.

Yani Gençliğe Hitabende dikkat çektiğin nokta olan “Gaflet, Delalet” noktasını aştık,  hıyanet noktasına ilerliyoruz, ama gençlik adeta efsunlandı, sessizce izliyor yaşananları, yaşatılanları.

Kurduğun Şanlı Türk Ordusu’ndan başladılar.

Eskiden Dünyayı Titreten Türk Silahlı Kuvvetleri paramparça artık.

Okullarını, hastanelerini kapattılar.

Hangi birimin hangi yönetene bağlı olduğunu biz bile bilmiyoruz artık.

Çürük raporu ile askerlikten yırtan adamlar, Yüksek Askeri Şura toplantılarında komutan alıyor, komutan atıyor maalesef..

Fetö Denilen ABD Uşağı bir yapı yerleştirildi bu iktidar döneminde Türk Silahlı Kuvvetlerine.

Şerefli Türk Komutanları tasfiye edildi, şimdi komutanlar arasında ‘Tarikat Ehli’ isimler görev yapıyor.

Türk Milletine Dinini en doğru şekilde öğretmesi için kurduğun Diyanet İşleri Başkanlığı var ya..

Hani şu Rıfat Börekçi gibi yurtseverlere emanet ettiğin.

Şimdi Dinde Türkçeyi adeta yasakladı.

Sadece Cuma günleri imamlar ‘Camiye Yardım’ bölümünü cemaate Türkçe söylüyorlar. Onun dışında ne dediklerini cemaat anlamıyor.

Kapattığın Tekke, Zaviye ve Tarikatlar En Görkemli günlerini yaşıyorlar.

Sahtekar Din Tüccarları artık bakanlıkları paylaşıyor.

“Fikri hür, Vicdanı hür, İrfanı hür” bir nesil yetiştirmekti eğitimdeki amacın biliyorum Atam..

Ama değerler eğitimi diye genç dimağlara, minnacık çocukları din tüccarı sözde şeyhlerin hayatları anlatılıyor, bilim ve kültür kurduğun okullarından sökülüp atıldı. Sana ve değerlerine hakaret, eğitimde yönetici olmanın ilk yolu haline geldi getirildi.

“Ben cahilin ferasetine güveniyorum. Okumuş insanları görünce beni Hafakanlar basıyor” diyenler yönetiyor YÖK’ü.

Biliyorum, ‘Demokrasi ve Cumhuriyet’ olmazsa olmazındı senin.

Hala ismen duruyor Türkiye tanımının başında bu iki tanım.

Ama içleri boşaltıldı.

Demokrasi artık birileri tarafından ‘Hedefe giden Tramvay’ olarak kabul ediliyor ve ‘İstediğimiz durakta ineriz’ deniliyor, diyebiliniyor.

“Keşke Yunan galip gelseydi” diyerek, senin askeri başarılarını gölgelemek için elinden geleni yapan sözde bilim adamları, Cumhurbaşkanının sofrasında boy gösteriyor.

Bakanlar Kurulu’nun içerisinde bazı tarikatların kontenjanından bakan olanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ‘Tarikat Şeyhinin dizinin dibinde büyüyen’ tosunlar, tosuncuklar görev yapıyor artık.

Senin önem verdiğin, ‘Millet’ kavramı yer değiştirdi biliyor musun Aziz Atatürk.

Artık geçerli kuram ‘Ümmet’tir.

Sayın Cumhurbaşkanı ‘Benim ümmetim’ diye başlıyor söze.

Yani, yarattığı, hayat verdiğin Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir şey, ama hiçbir şey bıraktığın gibi değil.

Mirasın olan her değeri hoyratça kullandık, içini boşalttık.

Yargımız, hem de yüksek yargımızın başındakiler neredeyse cübbelerine düğme dikip, kendilerini oralara getirenlere düğme ilikler durumda.

Ordumuzda, ‘Vatan sağolsun’cular ile ‘Babam Sağolsuncular’ birlikte askerlik yapıyor. Parayı verenler 15 günde terhis oluyor, diğeri bir yılda.

Sadece bir örnek vereyim, gerisini sen düşün Aziz Atatürk.

Ülkemizin Milli Kuruluşlarından, dışarıda bayrağımızı dalgalandıran Türk Hava Yolları Yönetiminin üst düzeyinde görev yapan 80 yöneticinin tamamı, Bilal Erdoğan’ın İmam Hatip’ten okul arkadaşı.

Daha anıtlarına, heykellerine, büstlerine yapılan saldırıları, kurduğun sanayi tesislerinin nasıl haraç mezat satıldığına ise değinmek bile istemiyorum.

Türk Milletine Miras bıraktığın Atatürk Orman Çiftliği var ya.

Oraya 1150 Odalı, dünyanın en lüks sarayının inşa edilip, adına ‘Külliye’ dendiğini duymuşsundur herhalde.

Aynı Çiftliğin arazisinin bir bölümünde ABD denilen Emperyalist yapı Dünyanın en korunaklı binasını yaptırıyor, Türkiye’deki görev yapan elçilik personeli için..

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu ölüm yıldönümünde sana güzel şeyler yazmak, umut verici gelişmelerden bahsetmek isterdim.

Ama Türk Milleti aç, bankalarımız, limanlarımız, fabrikalarımız kapitalist ve emperyalist ülkelerce satın alındı.

Samanı bile artık ithal ediyoruz.

Yani sen inanma, yarın çıkıp parlak söylemler, ‘Gözün arkada kalmasın’ sahteciliği sergileyenlere.

Ruhun Şadolsun.

Yazarın Diğer Yazıları