Ahmet ZORLU

HER KAFADAN BİR SES..

Ahmet ZORLU

Bana göre,  Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanı, yaşadığımız pandemi sürecinde iktidarın işine geldiği gibi kullanıldı, Mart’tan bu yana.

Bilim Kurulu önerdi, Sağlık Bakanı ilgili Makama ulaştırdı, ilgili makam önerinin işine geldiği kadarını uyguladı, gerisini boş verdi, umursamadı.

15 Büyükşehir’de bu hafta sonu için konulan Sokağa Çıkma Yasağı ise bütün yapılanların üzerine tüy dikti.

Sağlık Bakanı çıkıp ‘Bu hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanmayacak’ diyor, bir gün sonra İçişleri Bakanı sokağa çıkma yasağı uygulanacağını belirterek genelge yayınlıyor.

Ben Sağlık Bakanından olsam, “Başka amaca hizmet için aldığınız ve alacağınız kararlara beni ve Bilim Kurulu’nu alet etmeyin” der istifayı basarım, derken;

Yazının tam da burasında yeni bir haber geldi.

İçişleri Bakanlığı’nın bu gece yarısından itibaren uygulamaya koyduğu sokağa çıkma yasağını Sayın Cumhurbaşkanı kaldırmış iyi mi..

Reisin gönlü elvermemiş halkı bu güzel havalarda iki gün içerde tutmaya.

Kendileri öyle diyor.

Şimdi asıl soru şu.

Sayın İçişleri Bakanı, 6-7 Haziran’da 15 Büyükşehirde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanmasını, Sayın Cumhurbaşkanından habersiz mi aldı.

Sağlık Bakanı ‘Kısıtlama uygulanmayacak’ demesine rağmen İçişleri Bakanı Sayın Cumhurbaşkanına danışmadan böyle bir karar aldı ise, Sayın Soylu’yu kutlamak lazım.

Ama aldığı karar veto edildiği için de gereğini yapması kaydıyla.

Hani daha önce basmıştı istifayı, bu kez de yapabilecek mi göreceğiz.

Meselenin iç yüzünü ben söyleyeyim..

Sayın İçişleri Bakanı, 3 ismin milletvekilliklerinin düşürülmesi ve gözaltına alınmalarına yönelik oluşması muhtemel toplumsal gösterileri dikkate alarak ‘Sokağa çıkma kısıtlaması’nın bu hafta da uygulanmasını Sayın Cumhurbaşkanından talep etti.

Sayın Cumhurbaşkanı da onay verdi ve kısıtlama kararı ilan edildi.

Oysa hesaplanmayan bir şey vardı.

15 Vilayette binlerce uçak ve otobüs bileti satılmıştı.

Bazı partiler bu hafta sonuna kongre kararı almıştı.

Bir çok işletme, hafta sonu için gıda bağlantıları yapmıştı ve stoklarını hazırlamıştı.

Yasak, seyahate engel olacak, lokantalar ve gıda işletmelerinin stokları ellerinde patlayacaktı.

Oluşan tepki üzerine, yine fatura Süleyman Soylu’ya kesildi ve genelgesi iptal edildi.

Mesele bu kadar basit.

Partili Başkanlık Sistemi için propaganda yapanlar ne diyordu, ‘Hizmetler daha hızlı, kararlar daha seri olarak uygulanabilecek..”

Hatırladınız değil mi?

Sağlık Bakanı ‘Sokağa çıkabileceksiniz’ diyor.

Bir gün sonra İçişleri Bakanı, ‘Sokağa çıkamazsınız’ diyor.

8 Saat sonra Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Gönlüm elvermedi, bu güzel havalarda sizi içeri tıkmak istemedim’ diyerek İçişleri Bakanlığının genelgesini iptal ediyor.

Buna, seri karar değil de, dense dense ‘Her kafadan bir ses’ yönetimi denilebilir.

Bir de Pandemi Sürecinde edindiğim bir izlenim var.

İktidar içerisinde Süleyman Soylu çok ciddi şekilde ağırlığını artırdı.

AKP Tabanı ve MHP Tabanı Sayın Erdoğan’dan sonrası için Soylu’yu düşünüyor ve görüyor.

Ama bilmedikleri bir şey var.

Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Kendisinden sonrası’nı pek düşünmek istemiyor.

Bu günlerde Sayın Soylu da, Abdullatif Şener, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu veya Ali Babacan’ın uğradığı akıbete uğrarsa kimse şaşırmasın.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları