Ahmet ZORLU

DİLERİM, SİZ HAKLISINIZ...

Ahmet ZORLU

Tütün üreticileri sokağa çıktığı için joplandı Adıyaman’da, hatırlarsınız, bir yıl önce.
Sayın Cumhurbaşkanına destek yüzde 68.34..
‘Şeker Vatandır, Vatan Satılmaz’ sloganını Türkiye’ye kazandıran Yozgatlı Hemşehrilerimin yüzde 75.34’ü Şeker Fabrikalarının satışının iyi bir uygulama olduğunu, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy vererek, iktidarın da doğru yolda olduğunu teyit ederek ortaya koymamış mıydı?
İllerinde tüten tek sanayi bacası Şeker Fabrikaları satılan Çorum 64.36, Kırşehir 55.56, Niğde 61.60, Erzincan 60.66, Afyon 68.03, Burdur 54.00, Kastamonu 68.54 oranında iktidara destek vererek ekonomik uygulamalarını onayladı mı?
Fındık üreticisinin yakınmalarını, feryatlarını her gün dinliyordunuz değil mi?
Ordu 65.13, Giresun 64.42 oranında iktidar desteği ile ‘Yaparsa Ak Parti yapar’ ya da 'Satarsa Ak Parti satar' demedi mi?
Ne demişti, Damat Bey “Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp aya 4 şeritli yol yapacağım derse, inanacak yüzde 25’lik bir kitle var..”
Yok Sayın Albayrak, tevazuyu bir kenara koyun, gerçekten öyleydi düne kadar.
Zira son genel seçimde oran yüzde 52.5..
‘Mazot ve gübre Pahalı ekim yapamıyoruz, arazilerimizi değerlendiremiyoruz’ diyen Anadolu Köylüsü, içinde bulunduğu konumun sorumlusu olarak CHP’yi gördü, iktidarın kendilerini bu sıkıntıdan kurtaracağına karar verip oyları AKP’nin böğrüne böğrüne bastı, basmaya devam ediyor,
Hayvancılık da neymiş.
Ahıra giriyorsun, koku iliklerine kadar siniyor.

Neymiş et ve süt üretecekmiş hayvan yetiştiricisi.
Bırakın kardeşim, size iktidar mensupları dünyanın bir çok ülkesinden et getiriyor. Soğan-Patateste yolda. Ne diye uğraşasın, sapla samanla.
Emekli, Asgari ücretli maaşlarından memnun olduğunu sandıkta verdiği oylarla teyit etti.
Daha yeni LYS sonuçları açıklandı.

Hiçbir anne ve babanın, “Benim çocuğuma niteliksiz okulu uygun gördüler” diye yakınmaya hakkı yok. Zira bu ülkenin kahır ekseriyeti, uygulanan ve uygulayanların bile ne yaptıklarını bilmediği eğitim sistemini 24 Haziran’da onayladı verdiği oylarla, yani bir yıl önce.
Onaylamayanlar da çocuklarını özel okullara çoktan kaydettirdi zaten.
Bilimmiş, teknoloji imiş, üretimmiş, istihdammış, sabahın köründe kalkıp işe gitmekmiş.
Ne gereği var bunlara.
Bakın her vilayete bir Millet Parkı bir de Millet Kıraathanesi açılacak.
Birine çay mı ısmarlamanız gerekiyor ve cebinizde para mı yok.
Götürün Millet Kıraathanesine, yanında Kek de bedava..
Bakın okullarda devam zorunluluğunu bile kaldırdı bu iktidar.
Okula gitmeden de diplomanızı alabiliyorsunuz.
Daha ne istiyorsunuz.
Diyeceğim ama hiç de öyle değil dostlar.
Ben üzgünüm, ben karamsarım, ben endişeliyim.
Dünya Treni son istasyondan kalktı, kalkıyor.
Eğer bu treni kaçırırsak, bir yüzyıl daha kaybediyoruz.
Eğer bir eğitim seferberliği, eğer bir üretim seferberliği, eğer bir silkiniş ortaya koyamazsak, borç para dilenerek gidilecek her yolun bir sonu vardır.
Ve biz zaten bu yolun sonuna geldik bile.
Siz bakmayın, yüzde 7.4 kalkındık yalanına.
Almanya 54 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi, yüzde 4.3 kalkındı.
Bizim dış ticaret açığımız onun iki katı, yüzde 7.4 büyüdük yalanı ile avuttular koca bir yıl.

Şimdi ise bırakın büyümeyi, küçülme rakamları ile teselli bulur hale geldik.
Dilerim, 2 yıl sonra, 4 yıl sonra ‘Elimiz kırılsaydı da” demeyiz.

23 Haziran galiba bu anlamda bir yola çıkışın işaretidir.
Zira, ne diyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk;
"Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar."
Peki sizce çalışıyor muyuz?
Üretiyor muyuz?
Dilerim, bu endişelerim yersizdir.
Dilerim, siz haklı çıkarsınız.

DİLERİM, SİZ HAKLISINIZ...

Yazarın Diğer Yazıları