Akıl alacak gibi değil
Ahmet Çınar
14 Mayıs seçiminin üzerinden dört gün geçti.
İster istemez bazı soruların cevabını bulmaya çalışıyorum.
AA, Her seçimde olduğu gibi yükseklerden kuş uçurmaya başladı.
%70'ler, 60'lar, 50'ler derken kısa bir süre sonra 49'larda karar kıldı ve seçim sonuçları ile ilgili tahtayı uzun süre kapattı. Bu kapatmayı ve orantıyı daha açılmamış sandık sayısı % 20'lerde iken yaptı. Bu arada neler oldu bilen yok. Açılmamış olan %20' lik sandıklardan peyderpey sonuçlar gelmeye başladı. Ancak Ne Cumhur ittifakının %49'lık, ne de Millet ittifakının %44'lük oy oranında bir değişim olmadı. Ayrıca o saatlerde yurtdışından gelen sandıkların yarısının açılmadığını YSK Başkanın ağzından dinledik. Zaman durmuş, bilgisayarlar kilitlenmişti sanki.
Şimdi soru şu: Açılmayan %20'lik sandıklarda hiç kimseye oy çıkmadı mı? Oranlar saatler öncesi gibi aynı kaldığına göre, bu sorunun bir cevabı olmalı herhalde!
Sosyal medyada bir avukat yakınıyor: Sandık başında Millet ittifakını temsilen bir ben vardım. Oysa Cumhur ittifakının müşahitleri 7-8 kişilerdi. İstedikleri gibi rahat hareket ediyorlardı. Millet ittifakı olarak biz bu konuda görevimizi tam olarak yerine getiremedik. Böyle olunca da atı alan Üsküdar’ı geçti.
Bilinen bir hikâye:
Hocanın evini hırsızlar soyunca komşular söylenmeye başlamış.
---Hocam, insan kapısını kilitlemez mi?
---Para ortaya konur mu?
---Bu kadar ağır uyku olur mu?
Nasrettin hoca dayanamamış, tüm bu söylenmelere şu şekilde cevap vermiş:
Tamam, ben hatalıyım da, eve giren hırsızın hiç mi kabahati yok?
Evet, olan oldu şu saatten sonra geriye dönüş yok.
Şimdi CHP'de seçim sonuçlarındaki başarısızlık nedeniyle öz eleştiri yapılırken, 28 Mayıs’ta yapılacak olan 2. tur seçimi için yoğun bir trafik yaşanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu her ne pahasına olursa olsun Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanacaklarını, bu yüzden büyük bir çaba gösterip, her eve girerek vatandaştan oy isteyeceklerini söylüyor.
Ne güzel bir söz:
Bütün dünya vazgeç dediğinde, umut fısıldar, bir kere daha dene.
