Özer: Sözleşme kalktı, kadın cinayetleri arttı

Umut Çınarı Kadın ve Çocukları Koruma Derneği Başkanı Ümit Özer ve yönetim kurulu üyeleri Olay’ı ziyaret ederek, çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Olay mikrofonlarına açıklamalarda bulunan Özer, Cumhuriyetin 100. Yılında umudu yeşertmeyi görev edindiklerini belirterek, şunları söyledi: "Umut Çınarı Kadın ve Çocuk Koruma Derneği, amacına uygun olarak Cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk ilkeleri doğrultusunda, çünkü bizim ışığımızda, yolumuzda o, kadınlarımızla, çocuklarımızla dayanışmayı, yardımlaşmayı ve umudu yeşertmeyi kendine görev edinmiş bir dernek. Bu uğurda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Kadınlarımız, çocuklarımız, toplumumuzun çok önemli parçaları… Hemen hemen her gün bir kadın katlediliyor bu ülkede. Ekim ayında bile sadece 52 kadın bu ülkede katledildi. Bunların 25 tanesi, aslında toplumumuzun kanayan bir yarası olan silahlanmanın sonucu, silahlarla öldürüldü. 14 tanesi bıçaklanmayla öldürüldü. Burada en önemli etken eğitim…  Biz de çalışmalarımızda, dernek faaliyetlerimizde, eğitime önem vererek,  bu konuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Diyorum ya hemen hemen her gün bir kadınımız, bir canımız katlediliyor” 

Sevgilisi iddia edilen şahıs tarafından katledilen 18 yaşındaki Edanur’un bugün görülen duruşmasını da değerlendiren Özer, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Toplumun sorumlu kesimleri ne yazık ki, üzerine düşen görevleri yapmıyor.  Kanunlar açık aslında. Cezalar var. Ama bunların etkin bir şekilde yerine getirmemiz gerekiyor ki, İstanbul Sözleşmesi burada çok ama çok önemli, İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girdiği zaman kadın cinayetlerinde, çocuk tacizlerinde oran büyük bir oranda düşmüştü. Bakın imza kalktıktan sonra birdenbire oranlar çok yükseldi. Caydırıcı cezaların aktif bir şekilde uygulanması gerekiyor. Bu da sorumluların, yetkililerin görevi. Onlar görevlerini yapmaya davet ediyorum ben burada. Kadınlarımıza çocuk hep birlikte sahip çıkmamız gerekiyor. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de kadına verdiği değeri tüm bütün kadınlarımız zaten biliyor…”