Özdemir: 'Türk'ün iradesi barışın teminatıdır'

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Azerbaycan'a Asker Gönderme Tezkeresinin 1 yıl daha uzatılması hususunda TBMM sunulan Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi ile ilgili MHP Grubu adına açıklamalarda bulundu. Detaylar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırladığımız Kayseri haber bültenimizde…

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Özdemir: 'Türk'ün iradesi barışın teminatıdır'

Türkiye Büyük Millet Meclisinde Azerbaycan’a Asker Gönderme Tezkeresinin 1 yıl daha uzatılması hususunda TBMM sunulan Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi ile ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz alarak açıklamalarda bulunan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, “Türkiye’nin bölgedeki varlığı, Azerbaycan-Türkiye kardeşliğiyle tüm Türk dünyasının sarsılmaz iradesi ve dayanışma ruhunun somut örneğini ifade etmektedir. Gelinen aşamada Türk’ün iradesi barışın teminatıdır” dedi. 
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu; “Azerbaycan’ın ordusu 27 Eylül 2020 tarihinde Ermeni güçlerinin mütecaviz saldırılarına karşı harekâta başlamış ve kırk dört günlük kahramanca mücadele neticesinde hakkı olanı Türklüğün sarsılmaz iradesi ve kudretiyle tesis etmiş, otuz yılı bulan işgalin ardından Karabağ vatan topraklarına kazandırılmıştır. Allah’ın yardımıyla gösterilen bu üstün mücadele neticesinde zulüm sona ermiş, hak bizzat sahibine geçmiştir.  Yıllardan bu yana işgale karşı üç maymunu oynayan devletler ise hâlâ Azerbaycan’ın zaferini içlerine sindirememiş, farklı arayış, tezgâh ve oyunlarla bölgedeki çatışmaların derinleşmesini arzu edegelmişlerdir. 
Savaşın yaşandığı süreçte önemli kırılma noktalarından birisi de Şuşa’nın Azerbaycan güçlerince kurtarılması olmuştur. Nitekim Şuşa’nın da işgalden kurtarılmasının ardından 10 maddelik bir ateşkes anlaşması imzalanarak Ermenistan tarafı yenilgiyi kabul etmiştir. Böylelikle, sahada elde edilenler masada da kendisini göstermiştir. 
Bu sürecin en başından sonuna kadar Türkiye dost ve kardeş ülke Can Azerbaycan’a desteğini fiilî olarak sürdürmüş, savaşın ardından ilerleyen zaman içerisinde de Azerbaycan’ın menfaatleri doğrultusunda politikalar izlenmiştir. 
Buna karşın, barış görüşmelerinin devam ettiği zaman diliminde Ermenistan verdiği sözleri tutmayarak dönem dönem ateşkesi ihlal etmiştir. Geçtiğimiz yıl içerisinde Ermenistan tarafı Azerbaycan mevzilerine pek çok kez tacizde bulunmuş ve gerilimi tırmandırmıştır. Özellikle 2023 yılında Hankendi bölgesinde Ermeni terör faaliyetlerinin artış göstermesi ve Azerbaycanlı güçlere yönelik saldırıların artması durumu kabul edilemez boyutlara taşımıştır.  Nitekim, Azerbaycan ordusu 19 Eylül 2023 tarihinde antiterör operasyonunu başlatarak yirmi dört saatten kısa bir zaman dilimi içerisinde yeni bir zafer daha kazanmış ve bu zafer neticesinde Ermeni güçleri teslim olmuştur. 
Türk askerinin Karabağ'daki varlığı Azerbaycan için önemli bir garanti olurken bölgesel istikrarın sağlanması anlamında da en önemli teminat hâline gelmiştir. 
Türkiye’nin bölgedeki varlığı, Azerbaycan-Türkiye kardeşliğiyle tüm Türk dünyasının sarsılmaz iradesi ve dayanışma ruhunun somut örneğini ifade etmektedir. Gelinen aşamada Türk’ün iradesi barışın teminatıdır.”

‘Zalimin zulmünün arttığı yerde mazlumun ahı her daim galip gelmiştir’

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir açıklamalarında, israilin Filistinli Müslümanlara yaptığı soykırıma da değinerek, ‘Zalimin zulmünün arttığı yerde mazlumun ahı her daim galip gelmiştir’ dedi.
Milletvekili Özdemir konuşmasını şöyle sürdürdü; “Yakın dönemde Hamas ve İsrail arasında yaşanan çatışmalar her geçen gün farklı boyutlar kazanırken, özellikle İsrail'in saldırıları neticesinde yaşanan insanlık dramı hepimizi derinden yaralamıştır. Gazze'de İsrail tarafından hunharca katledilen bebekler ve çocuklar, vicdan sahibi herkes için kanayan bir yara hâlini almıştır. Ancak bütün bunlar, bütün bu acılar elbette ki geçecek ve geçmek zorundadır. İnsanlık var olduğu günden bu yana hiçbir zulüm payidar olmamıştır. Zalimin zulmünün arttığı yerde mazlumun ahı her daim galip gelmiştir. 
Mazlumun umudunu yeşertmek, İsrail'in terörüne son vermek için Milliyetçi Hareket Partisi olarak önerilerimizi yeri gelmişken yüksek heyetinizle tekraren paylaşmak isterim: 
İlk olarak, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların durması, sürdürülebilir barış ve ateşkes ortamının tesis edilmesi ve insani yardım koridorlarının bir an evvel açılması şarttır. 
İkinci olarak, İsrail'e kapsamlı yaptırım programı uygulanmalı Gazze’yi harap etmesinden dolayı mutlaka tazminata mahkûm edilmelidir. 
Üçüncü olarak, İslam ülkelerinin katılım ve desteğiyle barış gücü oluşturulmalı, garantörlük kurumu işletilmelidir. 
Dördüncü olarak, uluslararası barış konferansı aynı çerçeve kapsamında bir an evvel toplanmalıdır. 
Beşinci olarak, iki devletli çözüm iklimi acilen yeşermeli, 1967 sınırlarına haiz, başkenti doğu Kudüs olan, egemen, toprak bütünlüğü sağlanmış bağımsız Filistin devletinin tanınması sağlanmalıdır. 
Altıncı olarak da, eli ve vicdanı kanlı Netanyahu ve yönetimi işledikleri savaş suçlarından dolayı Lahey Adalet Divanında yargılanmalıdır. 
Hepiniz biliyorsunuz ki İsrail’in en büyük destekçilerinden olan Amerika Birleşik Devletleri’nin Kudüs’ü İsrail’in sözde başkenti olarak tanıma kararına karşın, Türkiye’nin öncülüğünde, Birleşmiş Milletlerde gerçekleştirilen oylamada tarihî bir başarı elde edilmiş ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması kararı bütün dünya kamuoyu tarafından Türkiye’nin başarılı diplomatik faaliyetleri sayesinde ters yüz edilmiştir. Dolayısıyla, Kudüs’le alakalı, Hasan Onbaşıdan kalan emanetin ve nöbetin bugün Türk milletinin evlatları ve onların aziz temsilcileri olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisinin milletvekilleri olarak hepimizde olduğu gerçeğini hatırlatmak isterim.” dedi.