HAKİMDEN ŞAŞIRTAN SANSÜR KARARI

HAKİMDEN ŞAŞIRTAN SANSÜR KARARI
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

6.Asliye Hukuk Mahkemesi verdiği kararla şaşırttı. Deniz Postası Gazetesi’nin özel bir hastane ile ilgi duyurusunu yaptığı haber ile ilgili ihtiyati tedbir kararı verdi. Gazetenin itirazı üzerine Mahkeme, gazeteden yayınlanacak haberin bir nüshasını isteyerek, 1876 yılındaki sansür kararnamesini adeta yeniden canlandırdı. Karara tepki gösteren Deniz Postası Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Azim Deniz, böyle bir uygulamanın kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, “Yeni Türkiye modelinde  bundan sonra  yayınlanmamış haberler sık sık hakimler tarafından görülmek istenecek ve 1876 yılındaki yaşanan sansür yeniden hortlayacaktır” dedi.

Türkiye’de son dönemde basına yönelik baskı iddiaları artarken 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ilginç bir karara imza attı. Mahkeme, Deniz Postası Gazetesi’nden yayınlanması düşünülen haberin bir nüshasının kendilerine verilmesini isteyerek, Türkiye’yi 200 yıl önceki sansür kararnamesini götürdü. Mahkemenin yayınlanmamış haberi istemesinin ardından karara tepki gösteren Deniz Postası Gazetesi İmtiyaz Sahibi Azim Deniz, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın toplantısı düzenledi. Cemiyet Başkanı Metin Kösedağ’ın da destek verdiği basın toplantısında sansürün kabul edilemeyeceğini vurgulayan Azim Deniz, “1876 Yılında yayınlanan sansür kararnamesi ile her türlü matbuat ve gazetelerin yayınlanmadan önce prova baskıları sansür memurları tarafından kontrol ediliyor uygun görülüyorsa yayınlanıyordu. 1908 Yılı  2. Abdulhamit zamanında 2. Meşrutiyetin ilan edildiği günün gecesinde gazete provalarını görmek için gelen sansür memurlarını İKdam gazetesinin sahibi Ahmet Cevdet ile Sabah Gazetesi sahibi Mihran Efendi, gazetelerinin prova baskılarını vermeyerek geri çevirmiş ve ‘ Gazeteler Hürdür, Sansür Yasaktır’ demişlerdir. 24 Temmuz 1908 den beri sansürün kaldırılışı basın bayramı olarak kutlanmaktadır. Ülkemizin yeni Türkiye modelinde basın özgürlüğü iktidarları mutlu etmeyle eşdeğer hale gelmiştir” dedi.

Özel bir sağlık kuruluşu ile ilgili duyurusunu yaptıkları haber üzerine başlayan hukuki süreçte Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin sansür anlamına gelen bir uygulayama imza attığının altını çizen Deniz, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Özel bir sağlık kuruluşunda yaşanan skandal olayları Kayseri Deniz postası gazetemizde yayınlayacağımızı 19 Kasım Çarşamba günü duyurusunu yaptık. Özel sağlık kuruluşu yetkilileri aracılar kullanarak yayını durdurmak istedilerse de, amaçlarına ulaşamadılar. Ancak sadece duyurusu yapılan yayınlanmamış haberler için nasıl olduğunu anlayamadığımız bir şekilde 6. Asliye hukuk mahkemesinden ihtiyati tedbir kararı aldırmayı başardılar. Gazetemizin Avukatları Bülent Hodul ve Beyhan Özarabacı  vasıtası ile yayınlanmamış haberler için yayın durdurma kararının verilemeyeceğini bunun hukuka aykırı olduğunu ve yayın durdurma kararının kaldırılmasını 6.Asliye hukuk mahkemesine ivedi şekilde itiraz dilekçemiz ile talep ettik. Bir günde tedbir kararı alan  mahkeme hakimi yaptığımız itiraza, 15. Günün sonunda ancak karar verebildi.

Kararda, ‘Mahkememize yapmış olduğunuz itirazın yeniden değerlendirilmesi için gazetenizde yayınlanacak haber metninin bir nüshasını  ivedi olarak  mahkememize gönderiniz’ deniyor.  1908 yılından beri Türkiye’de ilk kez  bir gazetenin yapacağı haberi,  kendini sansür memuru yerine koyan mahkeme haber  yayınlanmadan önce görüp onay vermek istiyor. Sonuç olarak: 1908 yılında gazete provalarını sansür memurlarına teslim etmeyen  Ahmet Cevdet ve Mihran  efendiler gibi Deniz postası gazetesi çalışanları olarak  yapacağımız haberleri önceden Mahkeme hakimi  Cemal Tayyar Sevük’e vermeyi  reddediyoruz.   Hakim  Cemal Tayyar Sevük anayasal suç işlemiştir. Anayasanın 28. Maddesinde “Basın hürdür sansür edilemez Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. “ Der.  Bu nedenle  protestomuzu siz meslektaşlarımızla paylaşmak istedik. Çünkü Yeni Türkiye modelinde bundan sonra yayınlanmamış haberler sık sık hâkimler tarafından görülmek istenecek ve 1876 yılındaki yaşanan sansür yeniden hortlayacaktır. Hukuksal mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğimizi bildiririz.”