Düşündüren Japonya'da bir imam anısı!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bir süre önce İstanbul'da belediye başkanları ile toplantı yaptıklarını belirterek, “1999 depremi sonrasında yapılan 5 milyon binanın sağlam olduğunu kabul ediyoruz. 1999'dan önce ise 15 milyon yapı var. Bunların yarısı sağlam değil. Bu nedenle önce vatandaş sonra belediyeler üzerine düşüne yapmalıdır.” dedi. Diğer yandan Özhaseki, Japonya'da bir imamla yaşadığı deprem anısını da paylaştı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşüm ve deprem konusunda dikkat çeken açıklamalar yaptı.

Ankara'da Şehircili Şurası yapacaklarını ve bu yöndeki konuları değişik başlıklarla 3 ay süreyle masaya yatıracaklarını ifade eden Özhaseki, “Bir an önce kentsel dönüşüm yapmalıyız. 2012 yılında ilgili yasa çıkmış ama gelinen nokta yeterli değil. epeyce çalışma şart. Şehirler insanların aynasıdır. İşte bu çerçevede bu konuda yerel yöneticilerin de rolü ne olacak, bu konuyu da 3 ay boyunca tartışacağız şurada.” diye konuştu.

Kentsel Dönüşümde işi belediyelerin başlatacağını kaydeden Bakan Özhaseki, “Belediyeler alan ilan edecek, ya zemin ya da bina çürük olacak. Bu ikisi sıkıntı ise orada çakışma başlatacaklar. Dönüşümü sağlayacak finansman da kolay değil. Bir rezerv alan sıkıntısı var. Vatandaş, benim mahallemde eski yerimde eski kullandığım kadar ev isterim diyor. Yoğunluğu artırmak meclis kararı ile 2 satır kağıda bakıyor, yazarsınız olur. Ama orda evler yapıldığında yollar aynı duruyor, yeşil alan sorununu çözemezsiniz. Sonra daralmış yollarda insanlar kavga ediyor, birbirleri ile problemler yaşıyor. Problem yumağı haline geliyor. Bu nedenle rezerv alanlar bulunup, genişletilmesi lazım. Eski yerinde yoğunluğu artırmamak lazım. Finansman, kimlik problem. Artık bu tıkanmışlıkları çözmemiz ve karar altına almamız lazım. Aslında biz nasıl yol haritası izleyeceğimizi biliyoruz ama akıl akıldan üstündür. İstişare etmek güzeldir. Şehircilik Şurası bu açıdan önemli. İyice dersimizi çalıştıktan sonra yasalar yapalım istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Türkiye'nin yüzde 42'sinin deprem kuşağında olduğunu ve Ankara'da oturan bir Bakan olarak benim uykum kaçıyor” yönünde daha önce açıklamalarının olduğunun hatırlatılması üzerine Özhaseki, İstanbul'daki deprem hazırlıkları ile ilgili olarak da dikkat çeken açıklamalar yaptı. 2012'de yasa çıkınca haliyle hükümet olarak kamu alanlarının güçlendirilmesine yönelik çalışmaların yapıldığını ve bunun doğru bir çalışma olduğunu dile getiren Bakan Özhaseki, şunları söyledi: “Binaların güçlendirmesi için bir proje yapılmış, birim kurulmuş. Hastaneler, diğer kamu kumlarının binaları elden geçirilmeye başlanmış. Depreme dayanıklı hale getirilmiş bu doğru bir şey. Bizimde yapmamız gereken birçok iş var, vatandaşın da kendisine düşen işler var. Elbette dar gelirli olanı var, gücü yetmeyeni var. Devlet olarak yardım etmeliyiz. Hali vakti yerinde olanların da binalarını elde geçirip depreme dayanıklılığını ölçmeleri gerekmez mi? Orada sevdikleri yaşıyor.”

JAPONYA'DA BİR İMAM ANISI

Bir Japonya ziyaretinde Bursalı imamla yaşadığı ilginç bir anısını da paylaşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “Artık binaların dayanıklı olup olmadığını düşünmemiz lazım. Japonya'da bir ziyaretimiz de camiye gittim. Oradaki imamla konuştum. Japonya'ya, Bursa'dan giden bir hafız kendisi bana yaşadığı bir olayı anlattı. Bana ‘Japonya'da deprem oldu biz çoluk, çocuk hemen sokağa fırladık, geniş bir alan bulduk ve bekledik. Ama çevremize baktık ne gelen var ne giden. Şaşırdık. Sonra urandık, evimize geri döndük. Ertesi gün bunu arkadaşlarıma anlattığımda bize güldüler. Dediler ki burada binalar sağlam, depreme alış. Bize deprem ninni gibi gelir dediler' İşte Türkiye ile Japonya'daki deprem algısı farklı. Orada depreme dayanıklı binalar yapılıyor. Biz depreme dayanıklı binalar yapmıyoruz. 1999'daki depremden sonra yeni yapılan binaları yani 5 milyon binanın sağlam yapıldığını kabul ediyoruz. 1999'dan önce ise 15 milyon yapı var. Bunların yarısı sağlam değil. Önce vatandaş olarak sonra belediyeler olarak herkes üzerine düşen yapılmalıdır.”

“ANKARA'DA DA BAZI SEMTLERE GİDİLEMEZ OLDU”

Şehirlerin uydu kentlerle planlı olarak yeniden yapılaşması gerektiğini de dile getiren Özhaseki, “İsim vermek istemiyorum ama Ankara'da da bazı semtlere gidilemez oldu. İşte bu konuları yeniden ele almamız gerekiyor” dedi.

“BİRİNCİ DERECE SİT ALANLARINDA İMAR BAŞLATIRSAK PERİŞAN EDERİZ”

Birinci derece SİT alanlarını kesinlikle imara açmayacaklarını kaydeden Bakan Özhaseki, “Birinci derece SİT alanlarını kolay kolay imara açmayız, oralar yıllarca korumaya çalıştığımız doğal mirasımız, ticaret, turizm amacıyla imar başlatırsak perişan ederiz. Buralarda imar olmaz. Korumak bizim binci işimiz. Bunları gelecek nesillere aktarmalıyız” şeklinde konuştu.
“İLLA BURALAR PARK OLACAK DİYE ISRARDA YANLIŞ OLUR”
Askeri alanların şehir dışına taşınmasına yönelik çalışmalarla ilgili de açıklama yapan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, şunları söyledi. “Kendi şehrimden örnek vereyim. Kayseri'de Erciyes Üniversitesi'ne bitişik askeri eğitim taburu var. Askerler atış yapacak, eğitim alacak. Yanında da hastane var, Üniversite var. İşte buraların taşınması lazım. Çünkü şehirler artık eski şehirler değil, çok hızlı büyüdüler. Eskiden belki o alanlar şehrin çok uzağındaydı ama artık şehrin içinde kaldılar. Sayın Başbakanımız ile Cumhurbaşkanımızın talimatları ile o alanlar yeşil alan olacak ancak hepsi yeşil alan olacak diye düşünmekte yanlış olur. Çünkü bazı alanlarda bir tek ağaç yok. Buralarda illa park olacak diye ısrar etmekte anlamsız olur. Hem bu işlerin de maliyeti de var. Bu nedenle bazı alanlarda farklı ele alınabilir. “ Haber: Cafer ZENGİN