Selda Avcı

YETER ARTIK!

Selda Avcı

Sahip olmak değil, insan olmak işte bütün mesele bu…

Bugün yine yeni bir kadın cinayeti haberi daha okuduk gazete haberlerinde…

Neden ceza hep kadına kesiliyor ve neden hep kadınlar öldürülüyor?

Ortada bir yanlışlık varsa, hata varsa, iki tarafın yaşadığı olayda fatura neden hep kadına kesiliyor?

Kadın yapınca suç olan şeyler, erkek yapınca erkektir yapar, elinin kiri mantığı hala işliyor mu?

Bu gidişe dur denilmediği sürece, caydırıcı cezalar getirilmediği sürece de bu cinayet haberlerini okumaya, izlemeye devam edeceğiz gibi görünüyor.

Bu gün Pınar, yarın Deniz, diğer gün bir başka kadın bu şekilde öldürülmeye devam edecek.Bence erkek çocuklarımıza önce insan olmayı ve kadına adam gibi davranmayı öğretmeliyiz.

Gözlerin yaşlarla dolduğu, kelimelerin kifayetsiz kaldığı, öfkenin tavan yaptığı, sözlerin bittiği yerdeyiz artık hepimiz de!

Yeter artık diye feryat ediyoruz, ateş düştüğü yerin yanı sıra hepimizin içini yakmaya başladı başlamasına da yaşanan bu üzücü olaylara hiçbir şekilde çözüm olmuyor, çare bulunmuyor.

Kadın ne yazık ki en sevdiği, değer verdiği, âşık olduğu adamın elinden veriyor son nefesini!

Peki, suçu neydi ki bu kadınların sadece masumca sevmek miydi? Acabasız güvenmek miydi? Sonuç ne oldu ÖLÜM! Böylemi olmalıydı?Masumca bir sevginin, güvenmenin, inanmanın karşılığında hak edilen ölüm müydü? Öldürülmek miydi?

İnsan müsveddesi bir şahıs cani hislerle gencecik pırıl pırıl parlayan gözlerini, kocaman gülüşlerini alıp götürdü gencecik bir kızın. Konu ne olursa olsun, kimse bu şekilde bir ölümü hak etmiyor.

Anne, baba olanlar gayet iyi bilirler ki bir çocuk kolay yetiştirilmiyor.

Geceni gündüzüne katarak, onca emeğini vererek, üzerine titreyerek büyüttüğün, bakmaya kıyamadığın çocuğunun hayallerini bir insan müsveddesi çıkıyor ve yarım bırakıyor. Yaşama hakkını elinden alıyor. Pardon ama siz kimsiniz? Kendinizde o hakkı nereden buluyorsunuz?

İnanın bunu yazarken bile içim kan ağlıyor. O kadar acı bir olay ki Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın.

Artık her gün çocuklarımızı dışarıya gönderirken hepimiz kimseyle konuşma, kimseye güvenme, kimsenin verdiği hiçbir şeyi yeme diye tembihliyoruz. İnsanlardan hepimiz korkar hale geldik. Selam verenden kötülük gelecek gibi görüyoruz. Kimseye güvenemiyoruz. Yeni arkadaşlıklar kuramıyoruz. Virüsler, hastalıklar,  doğal afetler, başımıza gelen hiçbir şey ne yazık ki bizi kendimize getirmeye yetmedi, yetmiyor. Herkes yaptığı her türlü kötülüğe kısa bir reklam arasının ardından kaldığı yerden devam ediyor.

Bu arada tam bu yazıyı yazmaya başladığım esnada mail adresime bir e-posta geldi yazan kişi yazılarımın kendisine ilaç olduğunu ve yaşadığı sıkıntıda benim yazılarımdan cesaret aldığını paylaşan, bana teşekkür eden kişi Almanya’da yaşayan yazılarımla yeni tanışan bir takipçimizdi. Hanımefendinin yaşadığı sorunlarda yine yukarıda yazdığım olayların benzerleriydi. İnsanların hayatına dokunduran ona bilmeden manevi olarak yardımcı olmayı nasip eden Rabbime şükürler olsun. Birilerinin sizin haberiniz olmadan size dua etmesi kadar muhteşem bir duygu daha olmaz. Manevi bir güç beni her türlü kötü insanlardan koruyor, onların bana kötülük yapmasına izin vermiyor. Dilerim bu hanımefendinin bir an önce tüm sorunlarına çare bulunur ve ona kötülük yapan kişi veya kişiler ondan uzak olurlar. Evet, yazılarımda sıkça yazdığım şey ‘’Allah adildir, kulunun ahını kimseye bırakmaz’’ bundan hiç endişeniz olmasın. Can yakanın canı, bugün olmazsa yarın illaki yanacak, içiniz rahat olsun. Allah yarına bırakır, ama asla yanına bırakmaz.

Evleniyor öldürüyorsunuz!

Boşanıyor öldürüyorsunuz!

Seviyor öldürüyorsunuz!

Sevmiyor öldürüyorsunuz!

Sevmiyorsunuz!

Öldürüyorsunuz!

Yeter artık bu ülke kocaman bir kadın mezarlığına döndü… Sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda tepkiler bu ve buna benzer şekilde dile getiriliyor. Bu tepkilerin hiç biri yersiz değil yakın bir tarihte 4 Temmuz’da yine bir kadın göğsünden vurularak hastane bahçesine bırakılmıştı. Yine sevdiği adam tarafından hayatına son verilmişti. Gözyaşları içinde toprağa verilirken onunda hikâyesi yarım kalmıştı.

Parası için öldürülen KADIN!

Reddedilince öldürülen KADIN!

Tacize uğrayan, basit görülen, namusu ve duyguları ile oynanan KADIN!

Fedakârca sevip karşılık göremeyen, kandırılan yine KADIN!

Peki, ya neden hep KADIN?

 

 

Yazarın Diğer Yazıları