Selda Avcı

MİTOMANİ

Selda Avcı

Mitomani, yalan söyleme hastalığı olarak bilinir. Bu hastalığa yakalanmış kişilere mitoman adı verilir. Yalan söyleme hastalığı, kişinin dikkat çekmek ve toplumda odak noktası haline gelmek için söylediği yalanlarla başlar. Yalan söylemeyi alışkanlık haline getirenler bir noktadan sonra kontrolü kaybederler. Öyle ki söyledikleri yalanlara artık kendileri dahi inanırlar.

Yalan söyleyen kişiler çoğunlukla bu yaptıklarının hastalık derecesinde olduğunu düşünmezler. Bu nedenle tedavi ihtiyacı duymazlar. Kişi kendisinde bir problem olduğunu düşünmediği için hasta, yakınları tarafından tedaviye ikna edilmelidir.

KİMLER BU HASTALIĞA YAKALANIR?

Mitomanlar, günlük yaşamlarında gerçek dışı fikirlerle insanları yönlendiren, aynı zamanda belli bir amacı olmayan kişilerdir.

MİTOMANİYE YOL AÇAN SORUNLAR

– Çocukluk yıllarında istismara uğramak

– Kişilik bozuklukları

– Narsistik, histerik ve asosyal kişilik

MİTOMANİ TEDAVİSİ VAR MI?

Uzm. Dr. Ayşin Mutlu Tomaç, Mitomani hastalığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Tomaç, tedavi hakkında ise; Mitomani, tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Tomaç sözlerini şöyle tamamladı: “Bu bozukluğun tedavisinde psikoterapi ve farmakoterapi (ilaç tedavisi) birlikte uygulanmalıdır. Psikiyatri hekimi, öncelikle hastayı tanımaya çalışır, yalan söylemeye dönük ihtiyacının neden kaynaklandığını anlar, altta yatan sorunlarla, konularla ilgili konuşmaya başlandıkça güven ortamı oluştuğunda yavaş yavaş ve adım adım hastadaki eksik olan duygu ve güveni yerine koyarlar. Eğer sağlam ve iyi bir tedavi yapılırsa hastalığın tekrarlama oranı düşüktür.”  (İHA)

Günümüz insanının bazılarında bu hastalığı gördüğüm için hastalık ile ilgili yapılan bir haberden alıntı yapıp, sizlerle paylaşmak istedim. Hastalığa dikkat çekip, farkındalık oluşturup tedavisi yönünde neler yapılması konusunda yol gösterici olması amacı ile böyle bir yazı yazmak istedim. Ne yazık ki bazı insanların içi dışı yalan olmuş. Hani deyim yerinde ise Allah bir dediğine inanırım denir ya işte tam öyle olmuş insanların bir kısmı. Neyi doğru söylüyorlar, neyi yalan söylüyorlar belli olmadığı gibi yalanı gerçek gibi anlatarak ta oyunculuk performanslarını sergilemekten de çekinmeden hareket ederler.

Hepimiz illa ki yalan söylüyoruz günlük hayatımızda söylemiyorum diyen yalan söyler zaten. Ama artık yalanı kendisine tamamen huy haline getirip, insanları sürekli kandırarak etrafa her gün taktığı sevimli maskesi ile dolaşanları da yabana atmamak gerekir. Yalan en kötü hastalıktır bana göre ve bir kere yalanına rast geldiğim insanın bin tane doğrusuna inanmak gelmez içimden. Çünkü güvenim kırılır, her söylediğinde acaba mı derim. Bu hepimiz için böyledir. Oysa şöyle baktığımda yalanın ağzına yuva yaptığını gördüğüm insanlar var.

Yalan söylediği yetmediği gibi birde hiç korkusuzca çocuklarının üzerine dahi yemin eden insanlar gördüm. Söylediklerinin yalan olduğundan adınız gibi eminsinizdir ama o hiç korkmadan çocuklarının üzerine yemin edip, vallahi, billahi şöyle böyle demeye devam ederler. Aslında bu insanlar seni, beni, onu, şunu, bunu değil de kendilerini kandırdıklarının farkında bile değiller. İşte buradan çıkan sonuç bu insanlar kabul etseler de, etmeseler de ‘’Mitomani’’ hastalığına yakalanmışlar ve acilen tedaviye ihtiyaçları var. Atalarımız ne güzel söylemiş ‘’Mızrak çuvalda saklı durmaz’’ diyerek. Bugün olmazsa yarın mızrak o çuvalı delip çıktığı vakit siz söylediğiniz yalanlardan o çuval delinince hiç utanacak mısınız acaba? Benim merak ettiğim konu işte tam olarak bu… Yalan ilerletilirse içinden çıkılamayacak boyutta insanlara zarar verecek nitelikte tehlike arz etmektedir. Yılandan korkmam, yalandan ve yalancı insandan korktuğum kadar. Yalan söyleyen insandan her türlü kötülük beklenir. Bu insanlar bana göre her türlü fenalığı yapma vasfına sahiptir. Yalanın pembesi, mavisi, moru, grisi, siyahı olmaz.Yalansız bir dünya dileklerimle… Saygıyla…

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları