Nejdet KALA

İftar çadırı: Burası orası değil!

Nejdet KALA

Önceki gün Cumhuriyet Meydanı’ndaki iftar çadırının önünden geçtim. 
İftar saatine 70 dakika vardı, ancak çadır tıka basa dolmuş, dışarı da uzayan bir kuyruk vardı. 
Aynı gün yaygın medya kanalında bir haber; 
İstanbul’da iftar çadırı, iftar vaktine 2 saat kala dolmuş, kuyrukta bekleyen yüzlerce insan…
Uzatılan mikrofona kuyrukta 1 -1,5 saattir beklediğini söyleyen insanlar… 
Ben bu iftar çadırlarının amacının, öncelikle, dışarıda olup evine yetişemeyecek insanların iftar yapmalarını sağlamak olduğunu biliyordum. 
Kayseri’de Cumhuriyet Meydanı’ndan 70 dakikada evine ulaşamayacak insan yok.  
Ki çok daha öncesinden gelip yer kapanlar var. 
O zaman 2 saat öncesinden iftar çadırının tıka basa dolmasının sebebi ne?
Yoksulluk mu?
Evet, artık iktidar sahiplerinin de kabullenmek zorunda kaldığı, derin bir yoksulluk var. 
Ama ben o çadırların tıka basa dolmasının sebebinin yoksullukla açıklanacağını düşünmüyorum. 
Yazıyı yazarken, bir yanlış yapmamak için iki gün bekledim ve arkadaşlarımdan da fikir aldım. 
Bu tabloya tanık olanların da benimle aynı paralelde düşündüğünü gördüm. 
Ve birkaç çıkarıma ulaştık; 
Değişiklik arayanlar var; 
Dışarıda iftar yapmak için iftar çadırına konu komşu gelenler var. 
Evde yemek yapmak yerine orada hazıra konmak isteyenler var. 
‘Bedava sirke baldan tatlıdır’ diyenler var. 
Peki, bu saydıklarımızın Ramazan’ın ruhu ile bağdaşan bir tarafı var mı?
Dışarı da yemek yiyeceğiz, diye yolda kalmış bir kişinin iftar yapmasına mani olmanın Ramazan’ın ruhu ile örtüştüğünü söylemek mümkün mü?
‘Bedava sirke baldan tatlıdır’ diyen bir beleşçi Ramazan’ın paylaşım ruhunu ne kadar anlayabilir?
Değişiklik yapmak isteyenler burası orası değil. 
İftar çadırları iyi düşünülmüş ve bir ihtiyaçtan ortaya çıkmış bir uygulama.
Bunu istismar etmenin, 
İnsanları mağdur etmenin anlamı yok…
 

Yazarın Diğer Yazıları