Kurallar insanların can ve mal güvenliğini korumak amacıyla uzun yılların deneyimlerinden yola çıkarak ortaya konulmuştur.
Ama bizim insanımız için bunun için bir önemi yok.
Kendi öğrenmişlikleri her şeyin ötesindedir.
Kendi bildiği yanlış da olsa en doğrusudur...
İşte 9 günlük bayram tatilinin 5 günlük bilançosu da bunun en somut göstergesi;
3 bin 71 trafik kazası meydana geldi, 38 yurttaşımız hayatını kaybetti.
Çünkü insanlarımız kurallara uymak yerine kendi kurallarını oluşturmayı seviyor.
Azami hızın 70 km. olduğu bulvarda, 70 km. hızla giden sürücünün arkasında selektör yapan, korna çalan arkadan gelen sürücünün aslında hiçbir acelesi yok.
Ama o bulvarda 70 km hızla gidilmeyeceğine hükmetmiş, 70 km hızla gideni cezalandırmaya kalkıyor.
O iyi şoför
O en iyisini biliyor
Öndeki kesin kadın sürücüdür (Çünkü daha dikkatli ve kontrollü hareket ediyor)
Sonra öfkelenip bir sağdan bir soldan geçiyor.
Kentimizde de farklı noktalarda ‘akıllı kavşak’ uygulaması hayata geçirildi.
Sakın ola ki trafik levhalarına bakıp yol benim hakkım diyerek geçmeye kalkmayın.
Yavaşlayın ve yavaşlayıp yol vermesi emredilen sürücüye yol verin, o geçtikten sonra siz geçin.
Zira Kayseri’de birçok sürücü kendisinin kavşağa anayoldan girdiğini düşünerek, geçiş üstünlüğünün kendisinde olduğunu düşünüyor.
Eğer siz kavşağa girerken trafik işaretlerine uyarak, kavşağa girmiş olan araca yol vermeye kalkarsanız vah halinize…
“Yol senin hakkın niye bekliyorsun” diye arkandan gelen aracın uzun uzun çalan kornasının muhatabı olursun.
Bir ağabeyimizle konuşurken, ‘Ben trafik levhalarını yanlış taktıklarını düşünüyordum’ dedi.
Çünkü ana yoldan gelen önceliği var(!)
Kayseri’ye dışarıdan gelen bir bürokrat ile sohbetimiz sırasında ilk kurduğu cümle de hayli önemli bir tespit içeren, ‘Kayseri güzel de sürücülere trafik dersi verilmeli’ cümlesiydi.
Velhasıl Kayseri’de akıllı kavşak tamam da akıllı sürücüler de olmadan olmuyor!
Kazasız, kötü habersiz günler,
İyi bayramlar…
