
12 Eylül Demokrasisi
Nejdet KALA
Gariplikler ülkesiyiz aslında;
Ne övdüğümüz övgüdür,
Ne sövdüğümüz sövgü…
Dün iyi dediğimize bugün kötü;
Bugün kötü dediğimize yarın iyi demekte hiç sakınca görmeyiz.
Olguları konuşmak yerine,
Kişileri konuşuruz.
A şahsı bir iş yaptığı zaman alkışlar;
Aynı işi B şahsı yaptığı zaman yuhalarız.
Tam 43 yıl önce silahlı kuvvetler darbe yaptı.
Milyonlar darbeyi bir bayram havasında kutladı.
Evler, dükkanlar Darbeci Kenan Evren ve arkadaşlarının posterleriyle süslendi.
Önce Devlet Başkanı sıfatıyla ülkeyi yöneten Kenan Evren 7 Kasım 1982’de halk oylamasında darbe anayasası yüzde 91,37 ile kabul edilince Türkiye Cumhuriyeti’nin 7’inci Cumhurbaşkanı oldu.
Yüzde 91,73 ile kabul edilen darbe anayasası hep eleştirildi.
İktidar namzedi her parti 12 Eylül darbe anayasasını değiştireceğini söyledi.
Ne zamanki iktidar oldu, işte o zaman darbe anayasasının nimetlerinden sonuna kadar faydalanmayı da ihmal etmedi.
Mesela 12 Eylül’ün ürünü olan YÖK hala ayakta ve bir zamanlar seçimle gelen rektörler bugün atamayla…
Dün eleştirilen kurumlar, bugün dokunulmaz oldu.
Hatta öyle uygulamalar oluyor ki 12 Eylül Darbe anayasası bile mumla aranıyor.
Çünkü bu ülkede demokrasiyi hala içselleştirilemedi, içselleştirilmiyor.
Herkes güç eline geçene kadar demokrasi havarisi ama güç eline geçince demokrasiyi rafa kalkıyor.
Sadece ülkeyi yöneten siyasiler partiler değil, yönetmeye talip olan partiler de, söylemlerinin aksine, uygulamada demokrasiyi katlediyor.
Hatta kendini seçtirmek için her türlü antidemokratik uygulamayı hayata geçirip, her türlü ayak oyununu oynayıp, sonrasında da, ‘Ben istemedim, üyeler istedi’ diyerek milletin aklıyla alay ediyor.
Ve bizler;
Bu ülkenin yurttaşları,
Tüm bunların sebebi de biziz.
Dün Kenan Evren’i alkışlayıp, yüzde 91,73 oy vererek; bugünlerin temelini attığımızın dahi farkında olmadan, demokrasi oyununun figüranlığını yapmaya devam ediyoruz.
Çünkü biz sarı öküzü 12 Eylül’de kaybettik.