MOBİLYA SEKTÖRÜ…
Levent ÇİL
Biz diyoruz ki;
“Kayseri emek yoğun, bilek gücü ile çalışan sektörlerden uzaklaşmalı. Bu sektörlerden yavaş yavaş çıkmalı veya daha teknolojik, çağın gereksinimlerine ayak uyduracak ürünler ile dünya pazarlarında yerini almalı.”
O’nlar diyor ki;
“Biz mobilyanın başkentiyiz. Türkiye’nin en çok mobilya üreten şehriyiz. Mobilya bizim gözbebeğimiz. Mobilya sektöründe bizden daha iyisi yok.“
Rakamlar diyor ki;
“Kayseri sizin övündüğünüz gibi mobilya sektöründe atak yapmıyor. Hatta geriye gidiyor. Hemde15 yıl öncesine göre çok kötü durumda. Bu sektörde önlem almazsanız sizin övündüğünüz bu sektörde çok daha gerileyeceksiniz. Başka iller sizi geçecek.”
Kayseri ilginç bir şekilde önde olduğu sektörlerde bile gerileme yaşamaya başladı. Zaman zaman dile getiriyoruz. Mobilya ve Tekstil sektöründe yaşanan sıkıntıları. Ancak, dün Zeki Karahüseyin Türkiye İstatistik Kurumu verilerini değerlendirip, mobilya sektöründe ilk beş sırada yer alan illeri açıkladı. Kayseri 15 yıl önce bu listenin hep en üst sırasında yer alırdı. Sonra ikinci sıraya geriledi. Sonta İnegöl ilçesinin gerisine düştü. Maalesef, yılın ilk çeyrek rakamlarına baktığımızda ise çok daha kötü bir durumdayız.
Çorum… Nüfusu Melikgazi ilçesi kadar… Ancak geçtiğimiz yıl yaptığı atak ile bu sene yılın ilk çeyreğinde yaptığı ihracat ile bizi geçip listenin ikinci sırasına yerleşti. Yılın ilk ayında 278 milyon dolarlık ihracat yapmış. Bu rakam bizde 122 milyon dolar. Yani, Çorum’un yaptığı ihracatın yarısından bile daha az ihracat gerçekleştirmişiz. Övündüğümüz gibi ülkenin mobilya başkenti değiliz, Çorum’un, İnegöl’ün gerisindeyiz. Böyle giderse daha da gerileyeceğiz.
Mobilya’da bu gerileme yaşanırken, başka sektörlerde, yani teknolojik olarak daha gelişmiş sektörlerde önemli bir atılımımız var mı? Hayır. Kafalarda soru işareti kalmasın diye net olarak ifade ediyorum, düşük teknolojiden uzaklaşıp yüksek teknolojiye geçmemişiz. Elimizde ki teknolojiiy bile koruyamamışız maalesef.
Zeki Karahüseyin’in açıkladığı rakamlar çok acı bir gerçeği gözler önüne seriyor.
Bizimle özdeşleşmiş mobilya sektöründe yeni pazarlar bulamazsak, sektöre yeni bir dinanizm kazandırmazsak, yeni tasarımlar ile piyasaya çıkmazsak Allah korusun sektörü kaybedeceğiz. Sektörün kaybolması demek, binlerce işçinin işsiz kalması demek. Tedariçi firmaların batması demek.
Bu nedenle, tedbir almalıyız.
Laf değil çözüm üretmeliyiz…
