
CHP'de görevden alınınca neden sesler yükselir?
Hamdi Altuntaş
CHP Kayseri İl Başkanı Zeki Özkan genel merkez tarafından görevden alınınca bir grup partili ile birlikte Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapmış.
Basın açıklamasına iki dönem Kayseri Milletvekilliği yapan Çetin Arık da katılmış. Sayın Arık diyor ki; "Bugün seçim atmosferine girilmişken, sayın il başkanımız ve onun yönetimi görevden alındı. Şimdi buradan soruyorum. Hangi gerekçeyle il başkanı ve yönetimini görevden aldınız? Burada yapılmak istenen, değişimin önünü tıkamak için delege seçimlerine müdahale etmek midir? Tüzüğümüz çok açık ve nettir. Acaba yapılmak istenen, ‘ben seni atadım sen de kapalı kapılar ardında delegeleri ayarla, sen de beni seç’ mi denilmek istenmektedir?”
Sayın Arık’ın milletvekilliği döneminde CHP Gaziantep İl Başkanı 2019 ve 2021 yıllarında iki kez görevden alındı.
CHP Şanlıurfa İl Başkanı Ocak 2023’te görevden alındı.
CHP Diyarbakır İl Başkanı 2020 yılında görevden alındı.
Tekirdağ İl Başkanı 2018 yılında görevden alındı.
2018’de İzmir İl başkanı istedi diye İl Yönetim Kurulu Üyesi MYK tarafından görevinden alındı.
2021’de Antalya İl Başkanı görevden alındı.
Örnekler artırılabilir.
Bilinen bir hikaye var.
Dünya Ekümenik Kiliseler Konseyi Başkanlığı da yapan Alman Emil Gustav Friedrich MartinNiemöller, Naziler döneminde başından geçenleri şöyle anlatmıştı:
Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.
Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.
Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.
Sonra Yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım, çünkü Yahudi değildim.
Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.
YENİ İL BAŞKANI FEYZULLAH KESKİN
Yaklaşık 20 yıldır tanırım.
CHP’de defalarca il yönetimlerinde görev aldı.
Hemen her seçimde milletvekili adayı oldu.
Maddi manevi önemli destekler verdiğini CHP’de yöneticilik yapanlar benden iyi bilirler.
Çok zor bir dönemde göreve geldi.
Partiyi toparlamak ve yerel seçimlere hazırlamak için çok fazla gayret göstermesi gerekecek.
SAYIN VALİM; EV SAHİBİNİN DEDĞİNİ YAPMAYAN TOKADI YER
Sosyal medyada gördüm.
Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ile birlikte sanırım bir mahalle ziyareti sırasında yol kenarındaki yaşlı bir teyzemizin yanına gidiyor.
Teyzemiz, önce “Bir ayran için” teklifinde bulunuyor. Anadolu insanı böyledir. Karşısında devlet büyüklerini görünce bir şey ikram edecek illa ki. Vali Çiçek, teşekkür ediyor; ama teyze bu kez kiraz getirmek için koşar adım evine gidiyor. Elinde içi kiraz dolu bir poşetle geliyor.
Vali Çiçek, “Sen ne güzel annesin” diyor ve poşetten sadece iki kiraz alıyor. Elbette Vali Bey de nezaketli; ama Merhum Kayserili Yazarımız, yaşı benden çok büyük olmasına rağmen benim de aile dostum olan Süleyman Sağlam’ın çok sık ifade ettiği şu kıssayı hatırlatmak isterim.
Padişah bir gün tebdili kıyafetle Anadolu’da fakir bir adamın evine gider. Adam padişahi tanımaz; ama Tanrı misafiri diye evinde ne varsa ikram eder. Padişah adamın fakirliğine üzülüp elini tutar ve ikramı geri çevirir. Adam, “Ev sahibinin işine karışılmaz” diyerek padişaha bir tokat atar. Padişah çok kızar; ama belli etmez. Bir şekilde bu tokadı iade etmeliyim diye düşünür. Parmağındaki yüzüğü adama veren padişah, “Ben de seni misafir etmek isterim. İstanbul’a gelince bu yüzüğü kime gösterirsen seni bana getirirler” der. Zaman geçir adamın İstanbul’a yolu düşer. Yüzüğü gösterince hemen saraya götürüler. Padişah adamı görünce çok sevinir, nihayet tokadın karşılığını vereceğim diye düşünür. Boğazın kenarında muhteşem bir ziyafet hazırlatır. Vezirlerini de davet eder. Altın tabaklarla servis yapılır. Ama adam ne ikram edilirse yer ve hiç sesini çıkarmaz. Bir şeylere itiraz etmesi için her yolu deneyen padişah, altın tabakları boğaza doğru fırlatıp kırmaya başlar. Sadrazam daha fazla dayanamaz ve “Durun padişahım ne yapıyorsunuz” der. O anda da misafir olan adamdan “Ev sahibinin işine karışılmaz” sözleriyle birlikte tokadı yer.
Dolayısıyla Sayın Valim, Anadolu insanının ikramını almakta yarar var.
Görüntü tek kelimeyle harikaydı, bunu da söylemeliyim…