Hakan Çiftci

Üzülenler olmuştur

Hakan Çiftci

Kayserispor - Antalyaspor maçını sevgili Mehmet Kalem ağabeyle takip ettik.
Kendisi, mevcut yönetim dışında toplamda 4,5 yıl yöneticilik yaptı.
Konya’da 50 yıldır amatörden profesyonele çıkmak için uğraşan takımı 3. Lig’e, ardından da 2. Lig’e taşımış bir takımın başkanı. 
Bura buram tecrübeli bir isim olarak dikkat çeken Mehmet Kalem ağabeye ayrı bir parantez açacağım, Kayserispor’dan devam edelim.
***
Kayserispor, kimilerini şaşırtmaya, kimilerini de üzmeye devam ediyor.
Tabii ki bizi de sevindiriyor.
Zorlu ve uzun bir kara yoluyla Antalya’ya gittik.
Kayseri’ye sıcak diyenler, yanılıyorsunuz, ama maçın atmosferi bambaşkaydı.
Gönül isterdi ki, galip gelelim, ama bu beraberlik bile çok değerli, galibiyet tadında 1 puan aldık.
***
Ev sahibi Antalyaspor, maça son derece hızlı başladı, az kalsın gol yiyorduk.
Ama, ardından geçen dakikalarda kendimize geldik, tam bir deplasman takımı hüviyetinde oynadık.
Haddini bilen, uzun ve kontrataklarla hücum arayan bir oyun sergiledik.
Hosseini’nin yanı sıra Miguel Cardoso da sakat olduğu için Antalyaspor maçında oynayamadı.
Bunca eksiğe rağmen, alınan 1 puanın değerini sezon sonunda daha iyi anlayacağız, tecrübeyle sabit.
Buradan Mustafa Gülsoy ağabeyimizi analım, ‘1 puan iyi puan’ 
***
Duran toptan da 34. Dakikada Mame Baba Thiam ile 1-0 öne geçtik.
Ama, yine hastalık nüksetti ve 10 dakika içinde beraberlik golünü yedik.
Son üç köşe yazımda buna değiniyorum, ama elimizdeki mevcut kadronun darlığından dolayı çok fazla bir şey demeyeceğim.
Çünkü, galibiyet tadında bir beraberlik aldık. (Yinelemekte fayda var)
Şu ana kadar 4 maç oynadık ve hiç yenilmedik.
Bu maçın dışında oynadığımız 3 maçta da galibiyeti kaçıran taraf biz olduk.
***
Böylesine dar ve kısıtlı bir kadro ile galibiyeti kaçıran taraf oluyorsak, kaçan puanlara üzülüyorsak ne mutlu bize.
İşte bu Çağdaş Atan hocanın benimsettiği ‘Oyunun gücü’
Bu mantalitede çok daha fazla işler yapabiliriz.
Yeter ki birliğimiz bozulmasın.
Yeter ki gençlerimize güvenelim.
***
İlk kez gençlerimiz bu kadar fazla şans buldu, buna en çok sevinen de ben oldum.
Geçtiğimiz sezon da keşke kümede kalmayı garantilediğimiz zaman bunu yapabilseydik.
Şu anki gencimiz pişer, tecrübe kazanırdı, ama geçmişe mazi…
Burada Çağdaş hocayı hem eleştirmiş, hem de takdir etmiş olduk.
***
Gerek taraftar, gerek şehrin önde gelenleri, gerekse de futbolcular, ne yaptığımızı iyi biliyoruz, ne yapabiliriz ya da ne yapamayız konular çok önemli.
Kapasitemiz belli, ama bunu arttırabiliriz.
Dün yazdığım tecrübe ayrıntısı gibi…
Bir insanın başarılı olabilmesi için önce şans verilmeli, ardından da arkasında durarak, moral vermeliyiz.
***
Takım kazanınca ‘ben’, kaybedince de ‘Oyuncular’ diyen bir çok teknik direktör geldi geçti.
Ama, Çağdaş Atan böyle değil, kazanınca da, kaybedince de aynı şekilde oyuncularını kutlayarak konuşmasına başlıyor.
‘Hayaller bütçelerden büyük’ diyen ve herkesin takdirini toplayan hoca, bunca olumsuzluğa rağmen gitmedi ve sabrın meyvelerini yemeye başladı.
Umarım gençlere şans vermeye devam eder.
***
Birkaç ay önce de yazdım, bu takım transfer yapmadan da devam edebilir diye.
Tabii ki çok riskli, ama gençlerimiz adına inanılmaz önemli.
Bir Miguel Cardoso yokluğunda bile büyük sıkıntı çektik.
Tek oyuncunun yokluğunda tüm taşlar yerinden oynadı.
Forvetti oynayan Gökhan sol kanata, oradaki Thiam forvete, sağ kanatta Cardoso’nun yerine Kemen, Kemen’in yerine Ramazan gibi bir çok oyuncu yer değişti.
***
Böyle yapıldığı zaman, yani mecbur kalındığı zaman bambaşka yetenekler keşfedilebiliyor.
Onur Bulut’un gitmesiyle birlikte süper yedek, Gökhan Sazdağı’nın sağ bekte neler yaptığı gibi.
Gökhan, sol bekte de çok iyi oynadı.
Gökhan her yerde oynayabiliyor.
***
Ama bana sorarsanız, Gökhan’dan daha fazla verim almak istiyorsanız, sağ kanat en ideal yeri.
Ya da serbest oynarsa da daha fazla verim alınabilir.
Şaka bir yana Gökhan’ı kendine bırakın, en verimli yeri kendi seçer, bu kadar kısa bir dönemde böylesine gelişim gösteren futbolcu az bulunuyor. 
Tabii ki bizimkisi bir öneri, yoksa Çağdaş Atan hoca Gökhan’ı oraya rast gele koymuyor, bir hafta sırf oyuncuyu oraya kanalize etmeye çalışıyor.
Tabiri caizse kafasında bir hafta taktik jimnastiği yapıyor.
Çağdaş Atan hocanın da başarısı böyle geliyor, burada ekipte çok önemli.
***
Arif’in defansa geçmesine sevindim, sakatlıktan çıktıktan sonra 11’de oynadı.
Maçta da inanılmaz soğukkanlı ve risksiz oynadı.
Gereksiz pas vermiyor, baktı ki olmuyor, topu tehlikeli bölgeden uzaklaştırıyor.
Arif’in, oyuna sonradan giren Muhammed Emre Arıkan’ı ateşe atmamasına da hayran kaldım.
Top yapalım, diye asistliğe girse, ardından da Muhammed kaptırsa, hem kendi zora girecek, hem de arkadaşı ilk maçında büyük linç yiyecekti. 
Arif’in gelişimine inanın çok seviniyorum.
Diğer gençlere de özgüven geliyor ve iyi bir örnek oluyor. 
Majid Hosseini iyileşip gelse bile Arif 11’de devam etmeli.
Hazır parlamışken, yedeğe çekmek çok büyük hata olur.
***
Mehmet Kalem ile başladık, devam edeceğiz dedik, ama konu bambaşka bir yere geldi, yarın da değerli spor insanının çok değerli gözlemlerine değiniriz. 

Yazarın Diğer Yazıları