Pedro gönderilecek adam mı?
Hakan Çiftci
ayserispor’da yaprak dökümü yaşanıyor.
Hem de ne yaprak dökümü.
Mübarek, giden gidene!
Giden futbolcuların yeri dolar mı bilemem, ama böylesine sirkülasyonun sonuçlarını çok merak ediyorum.
Sezonun başlamasına kısa bir süre kaldı.
Futbolcu göndermeden, yerine transfer yapmak çok riskli, bazı şeyler mantıklı yapılıyor, ama takımın iskeletinin bu denli bozulmasının dezavantajlarını fazlasıyla çekeğiz gibi görünüyor.
Bazen elde olmayan sebepler, sizi böylesine bir sürece zorluyor.
***
Evet, Kayserispor’da Pedro Henrique, Denis Alibec ve Aaron Lennon, takımdan gönderildi.
Bu futbolcularla anlaşılarak gönderilmesi gelecekte başımızın ağrımaması anlamı taşıyor.
Denis Alibec, zaten kiralandı, onda sıkıntı yok.
Şimdi gelelim asıl konuya.
Pedro Henrique gibi üst düzey bir futbolcunun yeri dolar mı sorusuna değinelim.
Pedro, kortizon misali, bir tarafta yarar sağlarken, diğer tarafta da takım oyununu mahvediyordu.
Şimdi eğri oturup, doğru konuşalım.
Pedro’nun yeri, bireysel anlamda dolmaz, onu başta söyleyelim, ama Brezilyalı, takım oyununun içerisinde yer almayan, kafasına göre takılan, bir oyuncuydu.
Düşünsenize, kanat oynuyorsunuz ve sadece 2 asist yapmışsınız.
Tamam, Pedro’nun golcü özelliği de var, ama 8 gol çok az.
Hep kendisine oynadı, ne orta açtı, ne de pas verdi.
O zaman, Pedro’nun gitmesi kadar mantıklı bir şey yok.
Yinelemekte fayda var, Pedro’nun yeri dolmaz, ama takım oyununa dahil olmayan, sürekli problem çıkaran bir futbolcunun durması çok mantıklı olmazdı.
Pedro tek başına 3-5 maç aldırabilecek kapasiteye sahip, ama eleştirilecek bir konu, madem Sivasspor’a satıyorsunuz, neden 2-3 Milyon değil de, 1.3 Milyon Euro?
Pedro’nun maliyeti dışında gitmesine bir şey söylemek mantıksız olur.
***
Evet, sırada geçtiğimiz sezon 1 Milyon Euro bonservis bedeli ile alınan, bunun yanı sıra 850 Bin Eoru maaşa oynayan, hatta maç başı, ligde kalma primi ve artı birimlerle 1 Milyon Euro’ya mal olan bir futbolcudan bahsediyoruz.
Deniş Alibec, kalitesi asla tartışılmayacak bir futbolcu, amma lakin, taş yerinde ağır misali, bize gol atacak, sahada her şeyini verecek, yürekli bir golcüye ihtiyacımız var.
2 Milyon Euro’ya transfer olmuş bir futbolcunun, sadece 2 gol atması hayal kırıklığından başka nedir, siz değerli okuyucularımıza soruyorum.
Tüm takımın sizden beklentisi, gol atmanız, ama Denis Alibec efendi gelip yatmayı tercih etti ve sadece 2 gol, 1 asistle koca sezonu kapattı.
Bu sezon kalsa, en fazla oynayacağı 10 maç, atacağı gol de 5’i geçmezdi.
Tamam, gole çok yakın, geçmişi başarı dolu, kariyerli bir futbolcu, ama Pedro misali, hem yaşı geçmiş, hem de takımda kalmak istemiyordu.
Hatta, geçen yıl giderken, gelmeyeceğim diye ahkam kesen garip bir futbolcuydu.
***
Gelelim, Aaron Lennon efendiye!
Sezonun, en önemli maçında (Fenerbehçe) sevgilisi doğum yapıyor diye, giden ve geri gelmeyen İngiliz yıldıza (!)
Yıldızlık, takıma sahip çıkmakla olur.
Takımın havası bozulmaması adına, çok fazla eleştiride bulunmak istemiyorum, ama bize yürekli insanlar gerek.
Takımın düşme potasındaki en önemli maçında kaçıp giden, Lennon efendi gibi futbolcuların gitmesi çok mantıklı.
Bunların alınması zaten başlı başına saçmalıktı.
Futbolu bırakmış, akıl hastanesinde 6 ay tedavi görmüş bir futbolcudan çok şey beklemek, zaten saçmalık olurdu.
***
Bu 3 futbolcunun yanı sıra gönderilen, Besard Sabovi (Khimki), Cristian Sapunaru (R.Bükreş), Mert Kula (Gençlerbirliği), Pedro Henrique (Sivasspor), Denis Alibec (Cluj)
Wilfried Kanga (Young Boys), Aaron Lennon (İngiltere) ve Oğuzhan Çapar şu an boşta.
Bu futbolculardan Pedro dışında, hangisi ‘Yahu, şu adam neden gönderildi, yanlış yapıldı?’ diyecek oyuncu var?
Geçtiğimiz sezon rezil bir futbolcu topluluğumuz vardı, isteyince taş gibi oynayan, ama kulis yapan, gruplaşmada tavan yapan oyunculardı bunlar.
Daha bu köprünün altından ne sular akar hep birlikte göreceğiz.
Başta da yazdığımı
