Napolyon...
Hakan Çiftci
Köşe başlığından da anlaşılacağı gibi işin sırrı ‘para’.
Napolyon, savaşı kazanmak için 3 şey gerekiyor demiş ve açıklamış…
Napolyon; 'Para para para' demiş...
Son 4 haftayı yenilgiyle tamamlayan Kayserispor’da hafta içi Mehmet Özhaseki’nin masaya yumruğunu vurmasıyla birlikte bulunan kaynak sonucunda Sivasspor karşısında mükemmel bir futbol ve ardından özlenen galibiyet geldi.
***
Bu işin sırrını biz daha önce çok kez söyledik…
Futbolcular için en önemli faktör paradır.
Maaşlarını alan ve prim vaadini duyan futbolcular, öylesine bir futbol oynadı ki, buna şiir gibi diyebiliriz.
Maç öncesinde de belirttik, 3 puandan daha ötesi diye…
Emin olun 6 puanlık değil, en az 10 puanlık bir galibiyet elde ettik...
***
Taraftarımız da takımına sahip çıktı ve kötü gidişe dur dedik.
Yeni bir sayfa açıldı, devamı gelmesi temennisiyle…
Maçın hikayesi saat değişikliğiyle başladı.
Burada Başkan Ali Çamlı ve basın sözcüsü Samet Koç'un emeklerini de görmek gerek...
***
Hafta içi Mustafa Pektemek’in gitmesiydi, yaşanan maddi sıkıntı derken, her zaman olduğu gibi Onursal Başkan Mehmet Özhaseki yine devreye girdi ve futbolcular motive oldu.
***
Sezon başından beridir yazıyoruz, maliyeti yüksek futbolcularımız var, iyi de bir kadromuz var.
Transfer yasağından dolayı eksik kaldığımız mevkiler de var, fakat oyunun gücü de var.
Kim giderse gitsin, yeri bir şekilde doluyor.
Pek işe yaramayan Mustafa Pektemek'in ayrılması yükü hafifletti, Gökhan'a da şans doğdu.
Allah var, Gökhan da inanılmaz oynadı, hem attı, hem de asist yaparak, maçın kahramanı oldu.
Çağdaş Atan’ın, takıma inanılmaz katkıları var, son 4 haftada her ne kadar da büyük hatalar yapmış olsa da, bu maçta ki hamleleri takdire şayan…
***
Rakip Sivasspor, kaybetmemiz ya da berabere kalmamız durumunda içinden çıkılması zor bir girdaba girecektik.
Fakat, yinelemek de fayda var, Başkan Ali Çamlı’nın üstün gayretleri, karşılaşmadan zaferle ayrılmamızı sağladı.
Özellikle de 4-1 gibi farklı bir skor, üstümüzdeki kara bulutların dağılmasını sağladı.
Rüzgarbir anda tersine esmeye başladı.
Kümede kalma barajı 40 desek, 14 puan daha alınması durumunda bu sezon ki hedefimize ulaşmamız anlamında iyi bir konumdayız.
Önümüzde oynanmamış 18 maç daha var.
***
Bu bize rehavet getirmemeli, haftalar ilerledikçe daha da rahatlayacağız ve genç kardeşlerimize çok şans vermeliyiz.
İnandıktan sonra şu eksikti, bu yoktu, sakattı, cezalıydı diye bir şeyin olmadığını bir kez daha gördük.
Umarım, havamız bozulmaz…
***
Sivasspor’u yenmek, hele hele 4-1 gibi farklı bir skor, öyle kolay değil.
Daha öncesinde alınan ağır yenilgilerden dolayı patlamamız gerekiyordu ve bunu el birliğiyle başardık.
***
Yönetim de ilk galibiyetini aldı.
Yönetim, taraftar, teknik heyet ve futbolcu kardeşlerimizi kutluyoruz.
Soğuk havada alınan bu galibiyet, içimizi ısıttı.
Sezonun ilk yarısını galibiyetle tamamladık, Beşiktaş maçı öncesinde hem moral, hem de özgüven kazandık.
***
Mehmet Özhaseki kadar, Sayın Valimiz Gökmen Çiçek’in de hamleleri takdire yaşan.
Valimiz, Kayserispor’u o kadar güzel benimsiyor ve destekliyor ki, sanki ‘40 yıllık Kayserisporlu’ gibi.
Sayın Valimiz Gökmen Çiçek, maç öncesinde şu ifadeleri kullanarak, “Bizler Kayserispor'u maç kazansın diye değil Kayseri'nin takımı olduğu için seviyoruz...O yüzden takımımız yense de yenilse de desteklemeye devam ediyoruz. Bugün Sivasspor maçında da takımımızın arkasındayız ve durmaya devam edeceğiz çünkü başka Kayserispor yok.” meşaleyi yaktı.
Her alanda olduğu gibi yine gönüllerde taht kurdu.
Aynı başarının Beşiktaş karşısında da elde edilmesi ve atmosferin bozulmaması için, elimizden ne geliyorsa, yapmalıyız.
***
Bunca eksiğe rağmen kazanabiliyorsak, bunun da değer ve kıymetini bilmeliyiz.
Çağdaş hocamızın da ‘Fabrika ayarlarına döndük’ kelimesinin ne kadar anlamlı olduğunu gördük.
İmza töreninin yapılmamasına da değinen Atan, “O süreçte galibiyet alamadık. Bizi üzdü. O ortamda imza töreni düzenlemeyi düşünmedik. Benim öyle bir beklentim yok. Pazar günü gidiyoruz ve 3 gün yokuz. Olursa olur, olmazsa bizim için problem değil. Bana bu kadar değer vermeleri beni çok mutlu ediyor. En sonunda onlar da bir galibiyet hediye edebildik” şeklinde yaptığı açıklamayla da adına yakışır konuştu.
Biz seni seviyor ve destekliyoruz hocam, diyerek, yazıma son veriyorum.
***
Son dedim, ama Kemen'e de ayrı bir parantaj açmazsam, ayıp olur....
Kemen, her geçen gün üzerine koyuyor ve takımın dinanizmini sağlıyor.
Geçiş oyunundaki hızı ve ara paslarını golle de süsleyince, kendini ne kadar geliştirdiğini bir kez daha keyifle izliyoruz.
