Hakan Çiftci

Kayseri'ye Ceza geliyor

Hakan Çiftci

Yaklaşık 15 yıl önce kuzenim Mehmet Murat Çiftci, ‘Hakan abi Kayseri’ye Ceza geliyormuş’ diye sormuştu.

Ben de, ‘Haberim yok, hangi sebepten geliyormuş’ diye cevap verdim.

Sonra anladım ki, sanatçı Ceza, konsere geliyormuş, ardından da Kayseri tabiriyle içesine gülmüştük.

Evet, başlık dikkat çekmek için çok ideal diye düşündüm.

Ses sanatçısı Ceza, 11 Mart’ta Erciyes’te konsere geliyor.

Tabii ki mevzu bu değil, konumuz Kayserispor…

***

Ceza ne alaka diyenler olmuştur elbette.

Fakat, şehrimizin en büyük marka değerinin yediği cezalar boyunu aştı.

İçerde oynadığımız hemen hemen her maç sonrasında PFDK’ya sevk ediliyor, ardından da ceza yiyoruz.

Buna nasıl dur demeliyiz, çaresini arayalım.

***

Aslında çözüm belli!

Ama, bu kulübün ceza alması birilerinin umurunda değil galiba.

Kimlerin umurunda olmadığını birazdan yazacağım.

Kulübümüz tarihinin en sıkıntılı dönemini yaşıyor.

Tek kuruşa dahi ihtiyaç olduğu bir zamanda, ceza üstüne ceza yiyoruz.

***

Usulsüz seyirci girişinden, kötü tezahürattan ve sahaya atılan yabancı cisimden sürekli ceza yiyoruz.

Kötü tezahürat ve sahaya atılan yabancı cisimler, her maçta olmuyor, fakat usulsüz seyirci girişine bir türlü çözüm bulunamadı,

Bu iş rica ile olmaz, yaptırım gerekli.

***

Kapalı Kale ile seyirciyi, yani taraftar ile maç izleyenleri hep ayrı tutuyorum.

Ben hep Kayserispor taraftarını Kapalı Kale olarak dillendiriyorum, doğrusu da bu.

Kapalı Kale taraftar; gerisi seyirci.

Kapalı Kale, her zaman takımın en büyük itici gücü olmuştur.

Onlardan ne usulsüz giriş yapan var ne kötü tezahürat ne de sahayayabancı cisim atan var.

Maç esnasında tepkilerini gerektiği gibi veriyorlar.

***

Kapalı Kale’den yana ceza gelmediğinin altını çizdikten sonra, özellikle usulsüz seyirci girişine dikkat çekmek istiyorum.

Her insan özgürdür, istediği takımı tutabilir.

Şehrin takımını tutmayanlara saygım var.

Ama, eğer Galatasaray, Beşiktaş ya da Fenerbahçe’yi tutuyorsanız, deplasman tribününe gidin orada maç izleyin.

Kayserispor tribünlerinde ne işiniz var?

***

Normalde 10 bin ortalama seyirci var, fakat İstanbul takımları geldiğinde bu 25 bini buluyor.

Ama, ne hikmekse gişelerde en fazla 15 bini buluyor.

Yani, ortalama 5 binin üzerinde bu takımı değil de, başka takımı tutan ve ücretsiz giriş yapan kişiler var.

***

Burada şuna dikkat çekmek istiyorum, her iç saha maçında passoligi olmayan, localardan maç izlemek için takla üzerine takla açarak, ceza yememize sebep olan bir çok seyirci var.

Yeter artık, bir değil, iki değil, nereye kadar gidilir bu yanlış tutumla.

Kulübe faydam olsun, önce passolig, ardından da kombine ya da bilet alalıyım yerine, adamlar tanıdık bulup, nasıl beleş maç izlerim onun derdinde.

Yazık be, hem Kayserispor tribününe gidiyorsunuz, hem de İstanbul takımlarına gönül veriyorsunuz.

Bu nasıl bir mantık?

***

Bunun adı beleşçilik ve saygısızlıktan daha öte bir şey değil.

Gerçek Kayserispor taraftarı, biletini alır, maç boyunca takımını destekler.

Kulübün kazancı için ne gerekiyorsa yapar.

Fakat, herkes için demiyorum, ama taklacı güvercin misali her maça beleş gireyimin derdinde olan vatanlaşlar yüzünden her hafta aynı senaryoyu izliyoruz.

***

Bu işin çözümü, çok basit!

Beleş maça girene engel olmak, çok kolay!

Güvenlik görevlilerinin yanına bir kulüp yöneticisi duracak ve o beleşçi tayfasını almayacak.

Beleşçi tayfa, kameralarla çekilsin, bu vatandaşlar kimler ise, herkes bilsin.

Eğer, usulsüz seyirci girişine yine engel değilse, o zaman sorun güvenlikte.

Evet, yinelemekte fayda var, sorun güvenlikte.

Possoligi olmayan bir kişi, nasıl oluyorda, elini kolunu sallayarak maça giriyor, bunu bana biri izah etsin?

***

Şu ana kadar 2 Milyon TL’nin üzerinde ceza yedik, yemeye de devam edeceğiz.

Kayserispor sevdalısı bir insan takımının ceza almasını istemez.

Yazık oluyor, zaten kulüp maddi sıkıntı içinde, maçı kazanmış olsak da, cezalardan dolayı gelirimiz ciddi anlamda düşüyor.

Kayseri’ye Ceza, sadece konsere gelsin, usülsüz seyirci girişinden dolayı ceza gelmesin.

Umarım, mesaj beleşçi kardeşlere gider.

Yazarın Diğer Yazıları