Ahmet ZORLU

MUTSUSUZ VESSELAM..

Ahmet ZORLU

Kentin herhangi bir noktasında, insanların önünüzden aktığı bir noktaya oturun.

Önünüzden geçen kalabalığı izleyin, yüzlerine bakın. Mimiklerinden yaşadıkları ruh halini irdelemeye çalışın.

Göreceğiniz tablonun özeti;

“Mutlu ülkenin mutsuz insanları”

İnanın, yüzü gülen, mutluluğu yüzünden okunan kimseyi göremezsiniz.

Her yüzde derin bir düşünce dalgası.

Her portrede, ciddi bir gelecek kaygısı ya da sınav stresi.

Tabii, her şeye rağmen tempolu  yürüyüşünü bozmadan elindeki cep telefonu ile mesajlaşan ya da konuşanların sayısı da az değil.

Ama onların da mutluluk noktasında yüzlerinde anlamsız bir ifade var.

Uluslararası Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD tarafından hazırlanan Daha İyi Yaşam Endeksi'nde, gelir düzeyi, sağlık, güvenlik ve iskân gibi alanlarda, 30'dan fazla ülkenin durumu karşılaştırılıyor.

Avusturalya, güçlü ekonomisi sayesinde son üç yıldır, durumu en iyi, dolayısıyla en mutlu ülkelerin başında geliyor.

Avusturalya ile birlikte İsveç, Kanada, Norveç ve İsviçre de bu yıl ilk beşe girdi.

OECD´nin endeksine göre, Avusturalya, değerlendirme ölçütlerinin her birinde diğer ülkelerden çok daha önde.

23 milyon nüfuslu Avustralya´da 15-64 yaşları arasındakilerin yüzde 73´ü ücretli bir işte çalışıyor ve bu oran OECD ortalamasının üzerinde.

OECD endeksinde, Türkiye ise 36. ve son sırada yer aldı. OECD´nin internet sitesinde Türkiye'de son 20 yıl içinde yaşam kalitesinin iyileşmesi yolunda önemli ilerlemeler kaydedildiği, ancak yine de birçok konuda endekste karşılaştırılan ülkelerin gerisinde kaldığı belirtildi.

Endekse göre, Türkiye´de gelir düzeyi diğer OECD ülkelerinden düşük. Yaşları 15-64 arasındakilerin sadece yüzde 43’ü ücretli bir işte çalışıyor ve bu oran, yüzde 66 olan OECD ortalamasının gerisinde.

Türkiye´de ortalama ömür beklentisi 75 yaş. Kadınların ortalama yaşam süresi 77, erkeklerinki ise 72 yıl. OECD ortalaması ise 80 yıl Türk vatandaşlarının OECD vatandaşlarına göre, genelde hayatlarından pek memnun olmadıkları görülüyor.

Türkiye´de ortalama bir günde, olumlu duygu ve düşünceler içinde olduklarını söyleyenlerin oranı yüzde 68, OECD ortalaması ise yüzde 80.

Biliyor musunuz, “2018 İslamilik Endeksi’ne göre Türkiye, ‘İslam’a en uygun yaşayan ülkeler arasında 95. sırada yer alıyor.

Bu tabloya baktığımızda zaten anlaşılıyor.

İnsanların neden mutsuz olduğu.

Yukarıda, “Mutlu ülkenin mutsuz insanları” dedim.

Çünkü, bizim önümüze konulan veriler, bizim de mutlu olmamızı gerektiriyor.

2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi  olacaktık.

Kişi başına düşen Milli Gelir 20 bin doların üzerine çıkacaktı.

Ancak Türkiye’de temel sorun, pastanın paylaşımında düğümleniyor galiba.

Şairin dediği gibi, maalesef ülkemizde;

Bir kişiye 9 pul, 9 kişiye bir pul/ bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa.

İşte biz alınacak önlemlerle 9 kişiye 9, 1 kişiye de bir pul adaletini sağlayabilirsek, insanlarımızı, evlerine gelecek 2 paket sadaka makarna yerine düzenli gelire kavuşturursak, o gelirin düzeyi düşük bile olsa sanırım yüzü gülen insanların yaşadığı ülke haline geliriz, gelebiliriz.

Gezi Parkı başta olmak üzere, son dönemlerde sıkça yaşanan eylemlerin, sandıktan çıkan iktidarı mutlu etmeyen sonuçların de temelinde aslında bu sorun vardır.

Pazar günleri maça gidin, kale arkası seyircisi vardır orada.

Yüklendiği olumsuz şartların ağırlığını, kale arkasında sağa sola küfürler savurarak üzerinden atmaya çalışır.

İşte Gezi Parkı ve benzeri bahanelerle sokağa dökülenlerin büyük bölümü de üstlendikleri ağır sorumluluğa rağmen, hayatlarının yönlendirilmesine, hayatlarına karışılmasına, küçük görülmelerine karşı bir isyanı, bir tepkiyi dile getirdiler, getiriyorlar.

Yüzü gülen insanların çoğaldığı bir Türkiye özlemiyle..

Yazarın Diğer Yazıları