KOMEDİ..

Geride kalan Mart Ayı’nı hatırlayın..

Coronadan ilk ölüm haberi gelir gelmez alınan ilk önlemleri.

Konaklama Vergisini Kasım’a kadar uygulanmamak gibi, Otel kiralamalarına ilişkin irtifa  hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemelerinin 6 ay ertelenmesi gibi, İç Havayolu taşımacılığında yüzde 18 olan KDV oranının yüzde 1’e indirilmesi gibi, Kredi Garanti Fonu limitinin 25 milyar liradan 50 milyar liraya yükseltilmesi gibi, vatandaşa uygun ve avantajlı faizlerle kredi verilmesine imkan sağlamak gibi, 500 bin liranın altındaki konutların kredilendirilebilir miktarının yüzde 80’den 90’a çıkarılarak peşinatın yüzde 20’den  yüzde 10’a düşürülmesi gibi, kredi ödemelerinde sıkıntıya düşen firmaların sicillerine ‘Mücbir Sebep’ notu düşülmesi gibi, en düşük emekli maaşının 1500 liraya yükseltilmesi gibi.

Bu arada aklım almadı. Hani 1500’ün altında maaş alan emekli yok diyen siz değil miydiniz?

Hakkını vermek lazım iktidarın. 

Biz emeklilere Şeker Bayramı’nda verilecek 1000’er liranın ödemesini de öne çekmiş ve karantina dönemini, bir elimiz yağda!, bir elimiz balda! geçirtmeyi sağlamıştı.

1 Haziran’da kontrollü normal hayata geçene kadar, çok sayıda komik uygulamalarla karşılaştık ki, bunların içerisinde en unutulmazı elbette ki, İçişleri Bakanlığı’nın saat 22.00’de ilan ettiği ve 24.00’ten itibaren geçerli olacağını belirttiği sokağa çıkma yasağı vardı.

O iki saatte büyük kentlerde evler boşalmış, millet ekmek kuyruğuna, makarna kuyruğuna girmişti.

4 gündür kontrollü normal hayattayız.

Elbette ki iktidarımız da, bizim normal hayata bir an önce adapte olmamızı sağlamak için yeni düzenlemeler yaptı.

Bunların, beni en çok duygulandıranı!, ‘İşte bu’ dedirteni Tatil Kredisi! oldu.

Bankaya uğruyorsunuz, ‘Tatile gideceğim’ diyorsunuz, 10 bin lira anında hesabınızda.

Hem de 9 ay ödemesiz.

9 ay sonra başlıyor ödemeler ve  10 günlük tatil keyfinin  faturasını tam 36 ayda ödüyorsunuz.

Bu 36 aylık sürede ödeyeceğiniz rakama gelince;

Sadece 11 bin 789 lira.

Bu arada 10 bin lirayı cebine koyup Bodrum’da tatil yapmayı planlayanları da uyarayım.

Bu yaz Bodrum’un belli bölgelerinde Şezlong’un günlük kirası 1000 lira(cık)mış. Aylık kiralarsanız indirim de yapıyorlar, 26 bin liraya bir ay o şezlongun tek sahibi olabiliyorsunuz..

Yok ben tatile gitmek istemiyorum, ev alacağım diyorsanız, sizi de düşündü iktidarımız ve İyimserlik Bakanımız.

100 bin lira konut kredisi aldınız diyelim.

180 ayda 168 bin 709 lira(cık) olarak geri ödüyorsunuz.

Yok ben araba alayım, ayağımı yerden keseyim, şöyle bir ikinci el araba bakayım mı diyorsunuz?

Merak etmeyin sizi de düşündü maliyemiz, hazinemiz.

50 bin lira aldınız diyelim.

Bankanız size 60 ay vade uyguluyor.

Bu süre sonuna kadar 67 bin 647 lira ödüyorsunuz.

Yerli filmlerimizden birinde geçen bir replik vardı.

Kemal Sunal, “Ağa bizimle alay ediy” diyordu.

Pandemi sürecinde alınan bir çok kararda bu repliği hatırladım nedense.

Efendiler, beyler, ağalar bu millete bir kredi açacaksanız, aylardır ödenemeyen elektrik, su ve doğalgaz faturaları için kredi açın.

Bu millete kredi açacaksanız, ödenemeyen kiralar ve kaybedilen iş için kredi açın.

Bu millete kredi açacaksanız, her sabah umutsuzca İşkur Önünde kuyruğa giren ve sayıları her gün biraz daha artan çaresizlere istihdam kredisi açın.

Ve lütfen artık bizimle alay etmekten vazgeçin.

Millet açlıkla sınanıyor.

Siz turizm işletmelerini, müteahhitlerinizi ve çarkların dönmez hale geldiği otomotiv endüstrisini düşünüyorsunuz.