KİRACI..
Ahmet ZORLU
Dün bizim gazetede haberdi.
Memleket büyüklerimizden Ahmet Erkan, Yahyalı’da 2003 yılında 30 dolayında arkadaşı ile kiraladığı Yahyalı Devlet Üretme Çiftliği için kiracı arıyormuş.
Yıllar önce bir ziyaret sırasında bilgi vermişti, çiftlik yöneticileri.
Meyve ağaçlarını saymayın, ortalama 3 yılını doldurmuş kavak ağaçlarını bir kenara bırakın, hadi büyükbaş hayvanları da görmemezlikten gelin, o yıl 1500 dolayında erkek hindi yetiştirilmiş ve kesilip paketlenerek satılmıştı.
Ahmet Erkan ve partinin Kayseri’deki ileri gelenleri bu tesisi kiraladıktan sonra bir daha yolum düşmedi, ancak bu yörede oturanlar anlattı.
Kiralama işleminin ertesinde bütün kavak ağaçları kesilerek satılmış.
Bir Tardım Müdürlüğü çalışanı, 49 yıllığına kiralanan tesisin 49 yıllık kirasının bu ağaçların satışından elde edildiği gibi ortakların da kendi aralarında kalan parayı dağıttığını anlatmıştı.
Tabii karşılığında, Sayın Erkan üzerine düşeni yapmış, iktidar iin göğsünü siper etmeyi ihmal etmemişti.
Şimdi soru şu;
- Yahyalı Devlet Üretme Çiftliğini kaç liraya, kaç yıllığına kiraladınız?
- Kiraladığınızda tesiste ne kadar canlı hayvan vardı, şimdi ne kadar hayvan bulunuyor.
- Bu alandaki ağaçları, özellikle kavaklığın içindeki ağaları kaç metreküp kereste oldu, ağaların satışından ne kadar gelir elde ettiniz?
- Çiftliğin başta değerlerini de nakde çevirdiniz mi?
- Hazır tesisi çalıştıramıyorsanız neden şimdiye kadar kamuya devretmediniz.
- Ya da kiracı aramak yerine “Şu nedenlerle ben burayı çalıştıramıyor diyerek neden aldığınız kuruma devretmiyorsunuz.
- Kesip sattığınız dev kavak ağaçları demirbaş listesinde yer aldığı için, yerlerine diktiklerinizin 30 yaşını bulmasını mı bekliyorsunuz.
- Bölge çiftçisine her alanda öncülük eden böyle bir tesisi yıllardır tükettiğiniz ve çalışamaz duruma getirdiğiniz için vicdanen müsterih misiniz?
- Kaç ortakla yola çıktınız, kaç ortağınız kaldı ve isimleri nelerdir.
Mübarek Ramazan ayındayız.
Yüce yaradanın emri ile ibadetlerimizi yerine getirmeye gayret ediyoruz.
Ama yaradanın en büyük emri, “Bana kul hakkı ile gelmeyin”dir.
Hele içinde yetim hakkı da varsa.
Anladınız siz onu..
