İKİNCİ DALGA..
Ahmet ZORLU
Yok yok, bahsettiğim Covit19’un ikinci dalgası değil.
Konuşacağımız bu dalganın ilki seçimden hemen sonra yaşanmıştı, hatırlarsanız.
Bahsettiğim, Büyükşehir Belediyesi yönetimine karşı kurgulanan Yilli ve Milli Hamlenin! ikinci dalgası..
Hatırlarsınız, Mahalli İdareler Seçimlerinin hemen ertesi idi.
Kayseri Kamuoyunda yayılan bir söylenti vardı.
Deniliyordu ki, “Memduh Büyükkılıç göreve gelir gelmez karşı karşıya kaldığı devasa borç yükü karşısında isyan etti, AKP Genel merkezine giderek görevden affını istedi..”
O kadar tutmuştu ki bu söylenti, yalanı ortaya atanlar bile inanmıştı, hatırlarsanız..
Büyükkılıç bu salvoyu atlattı, ama pusudaki Yilli’ciler geçen zaman içinde hiç boş durmadılar.
Bir yandan ödün üstüne ödün koparırken, diğer yandan da Büyükkılıç’ın ses getirecek bir kusurunu bulmak için sabırla beklediler.
Ballı villa arsası ihalesi sonrası ise hep birlikte harekete geçtiler, il başkanı, milletvekili, genel başkan yardımcısı.
Maşallahları var, her fırsatta Büyükkılıç’ı zora sokacak beyanlar ardı ardına geldi.
O kadar ki, şen ortağın Kayseri Milletvekili “Başkanımı yedirtmem” diye demeç vermek zorunda kaldı.
Tamam, bu kirli ihale ya da kirletilen ihaleyi biz de eleştirdik.
Tamam, ısrarla vurguluyoruz.
O parseller tek tek satışa çıksaydı Büyükkılıç, Büyükşehir’in kasasına belki de 20 milyon lira fazla para girecekti.
Tamam, tosunlar, yeğenler, yandaşlar bu ballı börekten aslan payı almak için birbiriyle yarıştılar.
Tamam, bir koyup 5 alma sevdalıları bu konuyu istismar edip tatlı paralar kazanmak istediler.
Tamam, Sayın Büyükkılıç ‘İptal ettim’ diyerek kestirmeden gitmek yerine işi sündürdü, ‘arsaları iade edin’ diye adeta yandaşlara ricada bulundu.
Tamam, görevlendirilen müfettişin satışı iptal yönünde bir rapor hazırlama şansı bulunmayacaktı, belediyeden maaşlı biriydi.
Ama Büyükşehir Belediye Başkanı için oy kullanan hiç kimse Büyükkılıç’ın bu yüzden istifa ederek yerine Fesli Deli Kadir’in yamağının getirilmesine de evet demez.
Zira, artık yüksek sesle dillendirilen bu iddia kamuoyunda tepki görmeye başladı.
Hazırlanan senaryo aynen şöyle;
Memduh Büyükkılıç yalnızlaştırılacak, istifa etmesi sağlanacak ve yerine Büyükşehir Belediye Meclisi’nden bir Sülaymancı mensubu, meclis üyelerinin oyları ile o koltuğa oturtulacak.
Ballı parsel satışına çıkarılan gürültünün bu kadar yüksek tonda olmasının tek nedeni budur.
Zira, Büyükkılıç sessiz ve derinden giderek kentin gündemindeki bazı konuları çözüm noktasına getirmeyi başardı.
Bunlardan birisi, Havaalanı Terminal Binası.
Diğeri, Belsin-Hastane arası raylı sistem projesi.
Bir diğeri Hava İkmal Millet Bahçesi Projesi.
Ondandır Ankara’da yan gelip yatanların birden bire bu projeler için Cumhurbaşkanı ile uzun toplantılar yaptığını deklare etmeleri.
Sayın Büyükkılıç da işi ustaca götürüyor, farkındaysanız.
Çıktı ve ne dedi?
“Hava İkmal Millet Bahçesi’ne Sayın Cumhurbaşkanının adını vereceğiz..”
Yani Kayseri’de başkan istifa ettirmeye çalışanlara demek istiyor ki, “Siz boşuna yırtınıyorsunuz, benimle ilgili her girişiminiz Reis’ten döner.”
Bu arada Büyükşehir için adı geçen zat-ı muhterem, Büyükkılıç’ın yıllardır düşünmediği bir projeyi! gerçekleştirdi ve yönettiği Belediyenin 2 giriş kapısından birini Avam’a ve belediye personeline kapattı.
O kapıdan sadece Başkan ve Yardımcıları giriş çıkış yapabilecekmiş.
Aynı uygulamayı daha önce yönettiği Talas Belediyesi’nde de yapmış, belediyenin bir kapısına şifre koydurarak sadece kendisi ve güvenliğin kapıyı açabilme imkanı getirmişti.
Şimdi yeni görev yerinde belediyeye gelen ve ön kapıya yönelenlere, “Buradan geçme, yandan geç” diyen güvenlik görevlileri yerleştirilmiş, “Gönül Belediyeciliği”nin! merkezinin kapısına.
Son bir ayrıntı.
2 Gazeteci arkadaşımız AKP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mehmet Özhaseki ile ropörtaj yapıyor.
Söylediklerinin sadece bir tanesi dikkatimi çekti.
Diyor ki Sayın Özhaseki, “Hızlı tren için Sayın Bakan kredi aradıklarını söyledi. Kredi bulunur bulunmaz ihaleye çıkılacak.”
Sayın Özhaseki, bu köşeden en az 3 kez sordum.
Yeniden soruyorum.
2018 yılında, Ulaştırma Bakanlığı Yerköy-Kayseri hızlı tren altyapı ihalesini yaptı mı, yaptı.
16 dolayında firma katıldı mı, katıldı.
2 milyar liranın üzerinde ödenek ayrıldı mı, ayrıldı.
Ne oldu bu ihale?
Nereye, hangi ilin yatırımına gitti bu para?
Hadi ikincisini de soralım;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ekonomik anlamda en sıkıntılı dönemini yaşarken, dünyadaki akranlarından yüzde 6 daha yüksek faiz ile bile borç bulamazken, siz inanıyor musunuz, Ulaştırma Bakanlığı Dış Kredi bulacak ve Kayseri Tali Hızlı Tren Hattını ihale edecek?
