BU KADARI DA FAZLA..
Ahmet ZORLU
Bir insanın evindeki yaşam şekli nasıl özel hayat kapsamında ise, özel aracındaki tutumu da özel hayat kapsamındadır.
Hız yapamazsın, tamam..
Pati çekemezsin, tamam.
Kırmızı ışıkta geçemezsin, tamam.
Kış Mevsiminde yazlık lastik ile yola çıkamazsın, anladık.
Camlarına siyah film çekemezsin, makul.
Tehlike arzedecek kadar eski bir araçla yolculuk yapmaya kalkışıp, başka araçlardakilerin hayatını tehlikeye sokamazsın, kabul.
Yukarıda sıraladıklarım, yasayla, yönetmenliklerle düzenlenmiş ceza gerektiren uygulamalar, başımızın üstüne.
Fakat sigara içmek, kişisel bir tercihtir.
Yani kardeşim, ben aracımda yolculuk yaparken keyifle bir sigara tellendirmek istiyorum.
Bu benim özelimdir ve seni hiç mi hiç ilgilendirmez.
Tamam biliyorum, sigara zararlı.
Tamam biliyorum, hem sağlığı, hem bütçeyi etkiliyor.
Ama her adamın bir zaafı var, napalım.
Kimi, alkol kullanır.
Kimi, kumara düşkündür.
Kimi, kleptomani düzeyinde hırsızlık yapmaktan hoşlanır.
Kimi, topladığı rüşvet paralarını ayakkabı kutusunda stok etmeye meraklıdır.
Kimi de sigara tiryakisidir.
Son 2,5 ay içerisinde yüzde 60 zam yaptınız, sesimiz çıkmadı.
Kapalı alanlarda, umuma açık mekanlarda yasakladınız, eyvallah dedik.
Okul, Hastane gibi kurumların bahçesinde bile kısıt uyguladınız, anlayışla karşıladık.
Ama, neymiş efendim Sayın Cumhurbaşkanı öyle uygun görmüş, arabanda sigara içersen ceza ödersin.
Birisi Sayın Cumhurbaşkanına hatırlatsın.
Türkiye Yollarında koşturan araçların yüzde 80’i Alman Menşeili.
Almanya Hükümeti de sigaraya karşı bazı önlemler aldı.
Ama sigara Tiryakisi’nin de insan olduğu gerçeğinden hareketle, ürettiği tüm araçlara, nasıl dikiz aynası, kapı kolu monte ediyorsa, küllük de koyuyor.
Belki Sayın Cumhurbaşkanı farkında değil, ama birisi hatırlatsa iyi olur.
Sigara tiryakileri ve akşamcı olarak bilinen alkol tiryakileri, çok değil iki ay bayiye uğrayıp sigara ve alkol almasınlar, ülkenin bütçe açığını kapatacak yama bulamazsınız.
15 liralık bir paket sigaradan 11,5 lira vergi alıyorsunuz be..
Tamam kötü alışkanlık, tamam sağlığımızı bozuyor.
Ama dedik ya, bazen irade hükümsüz kalıyor, bazı alışkanlık karşısında.
Bu kadar toplumun bir kesiminin üzerine gitmek, hem de o kesimin büyük bölümünün oylarıyla seçilen biri tarafından bu kesimin ikinci sınıf insan konumuna sokulması bir sigara kullanan olarak benim onuruma dokunuyor.
Konumuza dönecek olursak, satın alırken fiyatından daha fazla vergi ödeyerek aldığımız özel aracımız bizim özel hayatımızın bir parçasıdır.
Genel Trafik kurallarına uymak kaydıyla, o aracı alırken dilediğimiz gibi kullanma hakkını da elde ederiz. Kimi sigara içer direksiyon başında, kişi Mozart dinler, kimi de Cübbelinin vaaz kasedini koyarak manevi dünyasını zenginleştirir.
Bazıları da senin kanıksanan günlük nutuklarından birine denk gelir radyodan onu dinler.
Ne demek, “Arabanda sigara içemezsin..”
Eğer sigara tiryakisi, bu dayatmaya da tepki vermeyecek olursa, yakında caddelerde polise arama yaptırıp, cebinde sigara bulunan, hatta tütün kırıntısı olanlara da ceza uygulamaya başlanacak diye endişeleniyorum.
Sen sigara baskısı yaparak insanları terbiye edeceğine, ülke insanının refahını artır da vatandaşı sigara üstüne sigara içecek konumdan çıkar.
Zira, Fukara bir sigara yakar, bir nefes ceker, geri havaya savurduğu duman degildir;
Bir ömürlük ayrılıktır, yoksulluktur, işsizliktir, derttir ciğerlerinden çıkardığı.
Derdi,sıkıntısı, kırıklığı, ezilmişliği, çaresizliği olmayanlar sigara içmez zaten.
O nedenle, çekin elinizi fukaranın cıgarasından, cıgara parasından.
Ve buradan ilan ediyorum;
Araçta tek başıma seyrederken durdurulur ve sigara cezası alırsam, ilgili memur hakkında “Özel hayata müdahale ve özel hayatın gizliliği ilkesini ihlal”den dava açarım.
Benden uyarması..
Yeter yahu..
