'Yakında bir İsrail firmasına satıldığını göreceksiniz'

'Yakında bir İsrail firmasına satıldığını göreceksiniz'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, sandıklara sahip çıkacaklarını belirterek, "Seçim güvenliği konusunda da iktidar bir korku iklimi yaratmaya çalışıyor” dedi.

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık da Şeker Fabrikalarının satışı üzerinden iktidara yüklendi. Arık, “Bunlar, atadan, dededen ne kaldıysa satan hayırsız evlat gibiler” diye konuştu. Arık, ayrıca AK Parti ile MHP’nin seçim ittifakına yönelik olarak da, “Koltuk, şer ve Bahçeli’nin dediği gibi ‘şeytan’ ittifakı” ifadelerini kullandı. Diğer yandan Arık, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’i de, “Erciyes A.Ş.’yi satabiliriz” yönünde yaptığı açıklama ile eleştirdi. Arık, “Kayserili vatandaşlarımız size Erciyes’i sattırmayacak.  Vatandaşımız parası ile mi havasını alacak? Bunlar her şeyi satıyorlar. Topraklarımızı, fabrikalarımızı satıyorlar. İşte sularımızı satıyorlar, kime satacaklarını da göreceksiniz. Yakında bir İsrail firmasına  satıldığını göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Kayseri Milletvekili Çetin Arık, İstanbul Milletvekili Selina Doğan ve Parti Meclisi Üyesi Ayça Taşkent, partilerinin Kayseri il teşkilatında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, görece geldikler günden bugüne seçim çalışmalarına start verdiklerini ifade etti. Vekillerle Kayseri’nin ilçelerini ziyaret edip, vatandaşlarla görüşeceklerini kaydeden Özer, ayrıca referandumun yıl dönümünde oturma eylemi yapacaklarını duyurdu.  Özer,  “15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında getirilen OHAL ne yazık ki bahanelerle sürüyor. OHAL ile Türkiye’de baskı rejimi kurumsallaşmıştır. OHAL’e karşı ve mühürsüz seçim  olarak tarihe geçen halk oylamasının yıl dönümünde yurt çapında  kitlesel eylemler yapacağız. 16 Nisan Pazartesi günü saat 12-13:00 arasında 81 ilde eş zamanlı olarak OHAL değil demokrasi eylemleri yapılacak ve aynı zamanda STK’ların ve vatandaşlarımızın desteği ile oturma eylemleri gerçekleştirilecek” diye konuştu.

 “BU İTTİFAK KOLTUK İTTİFAKI, BU İTTİFAK ŞER İTTİFAKI, BAHÇELİ’NİN DEDİĞİ GİBİ  ‘ŞEYTAN’ İTTİFAKI”

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık da konuşmasında ülkeni kritik günlerden geçtiğini belirtti. Hükümete yüklenen Arık, “Öyle bir siyasi parti var ki, bu siyasi parti kenti menfaatlerini ülkesinin menfaatlerinin önünde görüyor ve iktisada kalmak için her yolu deniyor.  Tek hedefi iktidarda kalmak, koltuğu bırakmak istemiyorlar. Onun için günün şartlarında kiminle ittifak kurmak gerekiyorsa onunla ittifak kuruyorlar. Bu PKK ile ittifak kurmaksa iktidarda kalmanın yolu PKK ile ittifak kuruyorlar.  Şimdi yine iktidarda kalmak için ittifak peşindeler. Bu sefer kaderin cilvesine bakın ki kendisini milliyetçi diye tanımlayan parti ile ittifak peşinde.  Şunu peşinen söylemek istiyorum,  bu ittifak yerli ve milli ittifak değil.  Bu ittifak cumhur ittifakı değil. Bu ittifak koltuk ittifakı, bu ittifak şer ittifakı.  Bu ittifak şeytan ittifakı ve bunu söyleyen Bahçeli’nin kendisi.   Sayın Bahçeli ‘Bunlar şeytanla bile ittifak yapabilirler’ diyen biri. Yani 2 siyasi parti var,  bir siyasi parti yüzde 50 yakalama adına bir siyasi parti de barajı geçme adına birbirine can simidi gibi sarılmış iki parti. Bu iktidar bugüne kadar ne söylediyse tam tersini yaptı. Bakınız insan hakları dedi en çok insan hakları kendileri inkar etti. İşte kumpas davaları başta olmak üzere. İnsanları zindanlarda çürüttüler, hayatlarını mahvettiler. Hz Ömer’in adaleti dediler, nalıncı keseri gibi hep kendilerine yonttular,  Fırat’ın kenarındaki koyun dediler koyunu kendileri yediler. Kul hakkı dediler, yetim hakkı dediler, yetimin hakkını yandaşlara peşkeş çektiler” dedi.

  “KIRŞEHİR ŞEKER FABRİKASINI ALAN FİRMA, NEREDEN BULDU BU PARAYI?”

 Konuşmasında Şeker Fabrikaları’nın satışına da tepki gösteren Arık, Kırşehir Şeker Fabrikası ile ilgili de dikkat çeken bir iddiayı gündeme getirdi. Arık, şunları söyledi, “Bu  milletin alın teri ile kurulmuş olan  Kırşehir  Şeker Fabrikası’ndan örnek vermek isterim size.  Kırşehir Şeker Fabrikasını satın alan firma, Ankara’da  kurulmuş. Onun genel müdürünün Kayseri ‘de Talas ilçesinde yaşadığı söyleniyor. Bu şirket 300 bin liralık bir şirket . Bugüne kadar bir ticari faaliyette bulunmamış, ama gelin görün ki bu şirket 325 milyon liraya Kırşehir Şeker Fabrikasını satın aldı. Şunu sorduk, nereden buldu bu parayı? Hiçbir ticari faaliyette bulunmamış birisi. Bunun arkasında kim var? diye sorduk, ve bugün görüyoruz ki bunun arkasında milletin anasına küfreden Cengiz Holding’in olduğu söyleniyor.  İşte garibin, gurabanın hakkını bunlar kendi yandaşlarına peşkeş  çekiyorlar. Bunlar hayırsız evlat gibi atadan dededen ne varsa satıyorlar”

“KAYSERİLİLER ERCİYES’İ SATTIRMAZ”

CHP Milletvekili Çetin Arık, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’in bir süre önce  Erciyes A.Ş. ile ilgili olarak yaptığı, “Erciyes A.Ş.’nin mülkiyeti  verilecek, orada ki malzemeler falan. Bizim Kayserili sever ve tapuyu vermez. Verecek ise de  bedelini almadan vermez. Eğer Kayseri’ye gelecek yabancı turist sayısını 2’ye, 3’e katlayacak ise ekonomi ‘ye katlanacak ise Kayseri girecek gelir, 3’e  katlanacak ise neden vermeyelim? Sırtına alıp götürecek değil Erciyes’i, yine bizim dağımız. Şu anda öyle bir şey yok, ama gelecek olur ise değerlendirebiliriz” yönündeki açıklamasına da tepki gösterdi. Arık, “Büyükşehir Belediye Başkanının açıklaması vardı, Erciyes Dağı’nı da satacağız diyor.  Alacak adam alıp sırtında mı götürecek diyor. Buradan sayın Büyükşehir Belediye Başkanına sesleniyorum, Erciyes  Dağı Kayseri demek, Erciyes’i satacaksanız Kayseri’yi satacaksınız, ama Kayserili vatandaşlarımız size Erciyes’i sattırmayacak.  Burada garibi, gurabası, fakiri gidip Erciye’te  bir hava  alamayacak  mı? Parası ile mi havasını alacak? İşte şunu söylüyorum bunlar her şeyi satıyorlar topraklarımızı, fabrikalarımızı satıyorlar. İşte sularımızı satıyorlar, kime satacaklarını da göreceksiniz. Yakında bir İsrail firmasına  satıldığını göreceksiniz. Onun için bu seçimleri önemsiyoruz. Bütün teşkilatlarımızla örgütlerimizle alanlardayız. 2019 seçimleri, Lozan’la, Serv’in, bilimle hurafenin, tek adamla demokrasinin seçimleri olacak ve mutlaka ama mutlaka demokrasi kazanacak. Bu nedenle bizim ittifakımız, Atatürk’le, Milletle, demokrasiden yana tavır alan kimse onlarladır”

“ÜLKEMİZ İŞLEVSEL PARLAMENTER SİSTEMLE YÖNETİLSİN İSTİYORUZ”

CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan ise konuşmasına Kayseri’nin, kültürü, tarihi, ekonomisi ile kıymetli bir şehir olduğunu belirterek başladı. CHP GENEL Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 27-28 Nisan tarihleri arasında 81 il başkanı ile Kayseri’de bir araya geleceğini kaydeden Doğan, “Bu da Kayseri’ye verilen önemi gösteriyor” dedi. “Biz ülkemizi seviyoruz ve ülkenin normalleşmesini, kutuplaşmaların sona ermesini istiyoruz” diyen  Doğan, “Ülkemiz artık Bakanlar Kurulu kararları ile değil,  olağanüstü hallerle  değil, işlevsel hale gelmiş parlamenter sistemle yönetilsin istiyoruz.  Ekonomi en önemli gündemimiz  ve Dolar olmuş 4 liradan fazla, Euro 5 lirayı  aşmış durumda. Enflasyon rakamları, işsizlik rakamları  artmış. 10 milyon kişi Şeker Fabrikalarından ekmek yiyor, az mı? Biz 35 gündür Şeker Fabrikaları’nın  olduğu kentlerdeyiz. Orada herkesle  bu sektörden ekmek yiyor. Halkın yüzde 82’si Şeker Fabrikaları’nın kapsatılmasına karşı. Neden? Çünkü  özelleştirilen fabrikaların başına gelenleri hepimiz biliyoruz”  diye konuştu.

“İNSANLARA SANDIĞA GİTMEKTEN ALIKOYMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Seçim güvenliği konusuna da değinen Doğan, sandıklara sahip çıkacaklarını anlatarak, “Seçim güvenliği konusunda da iktidar bir korku iklimi yaratmaya çalışıyor. Adil temsili öngören seçim düzenini değiştirdiler. Seçim güvenliği sayesinde insanlara sandığa gitmekten alıkoymaya çalışıyorlar, ama bizler sandıklara sonuna kadar sahip çıkacağız, siz hiç merak etmeyin.  Sizlerin de desteğiyle oylarınızı koruyacağız. Ülke bir çok sorunla karşı karşıya. İşte eğitim meselesi. Çocuğunun eğitiminden memnun olan Adalet ve Kalkınma Partili de yok.  Korkularından dile getirmiyorlar.  Hiç kimse memnun değil. Pazartesi günü bu ülkede normalleşme olması için toplumsal barışın,  uzlaşmanın gelmesi için  herkesi meydanlara davet ediyoruz ki, bir seçime daha OHAL koşullarında girmeyelim.  Bir seçime daha OHAL ile girmeyelim. İnsanlar  özgür iradeleriyle  basının özgür olduğu bir ortamda seçimlere gidilebilsin. Tüm vatandaşları barışçı protestomuzda bizlerle yan yana olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“BU İŞ SADECE CEZA ARTTIRMAKLA OLMAZ, ÖNCE BATAKLIĞI KURUTMAK GEREKİYOR”

Meclis gündemine gelecek olan çocuğa yönelik istismar tasarısı ile ilgili de açıklama yapan Doğan, hükümetin tutumunu eleştirerek, konunun gündemden düşürülmesinin amaçlandığını savundu. Doğan, şöyle konuştu: “Bu konu Pazartesi günü Meclis’in gündeminde olacak. Çocuğa yönelik cinsel istismar ile ilgili   bir tasarı Meclis’e gelecek. Bu bizim çok hassasiyetle üzerinde durduğumuz bir konu. 2015’ten beri  gündemde parti olarak uzun  zamandır gündemimizde. Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında defalarca  araştırma önergesi verdik.  Sayısız bu konuda uzman çağırdık, görüşlerini aldık. Fakat  bunların hiçbiri değerlendirilmedi, politikalara konmadı. Bu konular artık ayyuka çıkınca, basında  çok fazla görünür hale gelmeye başlayınca AKP  hükümete alelacele yine her zaman yaptığı gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni  bypass ederek, aslında  bizzat kendisinin mesul olduğu bir  olaydan ötürü  yine bizzat kendi bünyesinde, hükümet bünyesinde  Bakanlar  Kurulu bünyesinde bir komisyon oluşturdu ve meseleyi  bu komisyon bünyesinde halletmeye  karar verdi. Bizden de görüş istedi. Bizler de ısrarla dedik ki, bu konu Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında çözülmeli, ama kabul etmediler. Gelinen aşamada bir tasarı hazırladılar. Önümüzdeki hafta  Pazartesiden itibaren 3 ayrı komisyona getirilecek. Sağlık Komisyonu, Adalet Komisyonu ve Kadın- Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonuna. Tasarının özünde cezaların arttırılması ve kimyasal hadım denilen bir  tıbbi  tedbir de yer alıyor. Oysa biz CHP olarak diyoruz ki,  önce bataklığı kurutmak gerekiyor. Önce bu suçlara sebep olan siyasal iklimi, sosyolojik iklimi, eğitimdeki sorunları  medyadaki dili, bütün bunları ortadan kaldırmak  gerekiyor. Yani insanları bu suça sürükleyen sosyolojik , psikolojik olguları ortadan kaldırmak gerekiyor.  Bir suçun cezasını arttırmak tek başına o suçun önlenmesine sağlayacak bir olgu değil. Kamuoyunun ağzına bir parmak bal çalmak,  sus payı vermek ve aynı zamanda da bu  olaylarla  ilgili yayın yasağı getirmeyi düşünüyorlar.  Yani toplum bu konuyu konuşmasın biz zaten gereğini yaptık deyip,  bu konunun  gündemden kalkmasını amaçlıyorlar. Önümüzdeki hafta  biz bunun mücadelesi veriyor olacağız. Çünkü biz bu ülkede çocukların  sağlıklı ortamda yetiştirilmesini,  tarikat yurtlarına teslim edilmemelerini istiyoruz. Cezaların artırılması konuya kestirme yoldan çözüm bulmaktır ve  sağlıklı bir çare getirmemektedir”

“PARLAMENTER SİTEM YANLISI TÜM BİLEŞENLERLE BİR ARAYA GELMELİ”

CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Ayça Taşkent de basın toplantısında ülkenin daha önce karşılaşmadığı sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade etti. Taşkent, “Genel merkezimizin verdiği görev kapsamında Kayseri’deyiz. Bundan böyle sık sık Kayseri’de olacağız. Burada görüş alışverişlerinde bulunacağız. Kendi yarattığı düşmanlarla var olabilen ve aynı zamanda bunları ayrıştırarak politika üreten bir zihniyetle karşı karşıyayız. Sorunları markalaştıran bir iktidar ile karşı karşıyayız. OHAL  bahanesiyle ülkeyi istediği gibi yöneten, Meclis’i çalıştırmayan bir yönetimle karşı karşıyayız. Kuruluşun  ve kurtuluşun partisi isek sorumluluğumuz ağır. Toplusal uzlaşım,  demokrasi çerçevesinde bu sorunları çözeceğiz.Bu konuda yük herkese düşüyor. 2019’da Başkanlık seçimlerinde tam demokratik parlamenter sitemle yanlısı tüm bileşenlerle bir araya gelmeli ve yüzde 50 bandını hedef alarak, çalışmalar yapmalıyız. Hepimizin yolu açık olsun” dedi.

Haber/Foto: Cafer ZENGİN