'Savaşta yasaklanan maddeyi sularımıza katıyorlar!'

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, basın toplantısı düzenleyerek, yaklaşan belediye seçimleri öncesinde adaylardan beklentilerini açıkladı.

Kenti donatan afişlere de değinen Şahin, adayların fotoğraflarla değil projelerle gündeme gelmesi gerektiğini belirtti. Şahin, “Belediye seçimleri yaklaşıyor. Herkes bunu hissetmiştir. Ortalık fotoğraflarla dolu. Hani zannedersiniz ki manken seçimi yapıyoruz. En yakışıklısını, en güzelleri seçeceğiz gibi bir hava işliyor. Bu seçim şehirleri, ilçeleri, belediyeleri yönetmeye talip olanların seçimi. Fakat biz artık bu seçimlerde hakikaten insanların yararına, bu şehrin yararına projeler duymak istiyoruz. Yani artık bu rant kokan projelerden birilerine rant devşirmeye aday projelerden bıktık. Biz insanımızın o şehirde daha rahat daha huzurlu yaşaması, daha sağlıklı yaşaması noktasında belediyelerin projeler üretmesi gerektiği konusunda beklentilere sahibiz.” dedi. 

Asansörler denetleniyor su depoları denetlenmiyor

Su depolarının denetlenmesine yönelik bir düzenleme olmamasını eleştiren Şahin, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Düşünün şehirlerde su depoları var. Bakın bu depolar yönetmelikte de yok, mevzuatta da yok, bir zorunluluk da yok. Bunların temizlenmesi ya da malzemesinin ne olması gerektiği konusunda hiçbir düzenleme yok. İsteyen en kalitesiz malzemeyi yapar ve orada biriken suyu mikroplarla, yosunlarla birlikte içer. Bir yemek ve içmek konusunda biliyorsunuz bazı insanlar var. Sadece bir gıdaya yönelik mesela ömrü boyunca domates yemeyenler var. Peynir yemeyenler var. Fasulye yemeyenler var. Acı yemeyen var. Yani insanlar bir şeyler yemezler, içmezler. Ama bakın her insanın ortak bir gıdası, günde en az birkaç defa kullandığı su. Bu suyla ilgili hiçbir belediyenin bir çalışması, bir projesini göremedik maalesef. Ya bu sular şöyle ortamlarda olmalı. Bunların kontrolleri şöyle sağlanmalı. Bununla ilgili akredite firmalar var. Bu akredite firmaları bu temizliği yapmalı gibi hiçbir şey yok. Asansörle ilgili var. Bizzat şirketler oraya gidiyor kontrol ediyor. Ücretini de alıyorlar. Kapatabiliyorlar asansörü, ‘bu kullanmaya elverişli değil’ diye. Ama suyla ilgili yol geçen anı her türlü su kullanılabilir. Sonra da salgın var. 

Savaşta yasaklanan maddeyi sularımıza katıyorlar!

Suya katılan klor gazının savaşlarda kullanımı yasaklanan bir madde olduğunu belirten Şahin, klorun zararları konusunda bir çalışma yapılmadığını belirterek, “Aynı zamanda suya, suyu arındırma adına, arıtma adına içindeki mikropları kırma adına bir malzeme katılıyor. Ne bu? Klor. Klor gazı savaşlarda yasaklanmış bir gazdır. Ama biz sularımıza katıyoruz. Niye? Mikrobu kıracakmışız. Peki, mikrobu kırdık diyelim. Klorun zararını ne yapacağız Niye bununla ilgili çalışma yapılmıyor? Niye bir belediye çıkıp da ‘Ben suya klor katmayacağım? Suyu şu şekilde arıtacağız. İnsanlarımızın sağlığına zarar vermeyecek bir macunu bulduk. Bir formül bulduk. Bununla arıtacağız’ dese.  Niye bunlar denmiyor da hep rant kokan projeler? Niye bunlar? Ya biz sağlığımızı düşün diyoruz. Savaşta yasaklanan bir gazız suyumuza katılmasını istemiyoruz. Sonra da diyorum ki salgın. Acaba klordan olabilir mi? Bunun oranı nedir? Ne kadar katılabilir? Kim katıyor? Niye katanlar maskeler takıyorlar onu da biz içiyoruz?” diye konuştu.