Kayseri Şeker davası ile ilgili yeni gelişme: Son soruşturmayı bakın kim yapacak?

Kamuoyunda Pancar Kooperatifi eski Başkanı Vedat Ali Özışık'ın da yargılandığı ve hapis yattığı 'Kayseri Şeker Dosyası' olarak bilinen davanın kilit ismi dönemin Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin hakkında yeni gelişme...

Kayseri Şeker davası ile ilgili yeni gelişme: Son soruşturmayı bakın kim yapacak?
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Van’da FETÖ’den tutuklanarak cezaevine atılan ve Cumhuriyet Savcılığı’ndan ihraç edilen Cemil Tuğtekin’in Vedat Ali Özışık ve müştekiler aleyhinde sahte delillerle iddianame hazırlayıp kamu davası açılmasına sebep olduğu tespit edildi. 

Şu an Bağımsız Milletvekili adayı olan Vedat Ali Özışık’ın da müşteki olduğu davayla ilgili dikkat çeken bir gelişme daha yaşandı. 
Tuğtekin hakkında “Kayda Alınan Konuşmaları Yayınlamak, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etmek, Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği, Rüşvet Almak (Teşebbüs), Özel Hayata İlişkin Görüntü ve Sesleri İfşa Etmek, Kişiler Arasındaki Aleni Olmayan Konuşmaları Kayıt Etmek” suçlamasıyla açılan dava Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 
Mahkeme tutanağında Tuğtekin’in Kayseri’de yürüttüğü soruşturmada ve iddianamenin oluşturulması aşamasında hukuka aykırı eylem ve davranışlarda bulunduğu da yer aldı. 

ÖZIŞIK’IN YARGILANMASINA NEDEN OLAN “HESABINDA YÜZ MİLYON VAR” İDDİASI GERÇEĞE AYKIRI
İddianamede “Şeker Fabrikası eski Başkanı Vedat Ali Özışık'ın HSBC hesabında 100.000.000,00 TL (yüz milyon) bakiye olduğu hususunda gerçeğe aykırı şekilde yer verdiği ve ortada olmayan para yüzünden müştekinin yargılanmasına sebebiyet verdiği, Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, şüpheli Cemil Tuğtekin'in kamuoyunda Kayseri Şeker Dosyası olarak bilinen ve dosyada taraf olan müşteki M. K.’yi sözde örgütün lideri konumunda bulunan kişiyle yapmış olduğu maddi vakalarla desteklenmeyen soyut nitelikteki telefon görüşmelerinden hareketle dahil ederek; mevzuattaki yasal şartlar oluşmadan hakkında, 5271 sayılı CMK'nın 135 ve 140. maddelerinde düzenlenen özel koruma tedbirlerinin uygulanmasına sebebiyet vererek, soyut telefon görüşmeleri içeriklerine itibarla, hakkında örgüt üyeliği suçundan iddianame düzenlemek suretiyle kişinin lekelenmeme hakkını ihlal ettiği, bu şekilde zincirleme şekilde Özel Hayata İlişkin Görüntü ve Sesleri İfşa Etmek, Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etmek ve Kişiler Arasındaki Aleni Olmayan Konuşmaları Kayıt Etmek ve Yaymak suçunu işlediği de” yer aldı. 

TUĞTEKİN HAKKINDA KOVUŞTURMA İZNİ 
Mahkeme, Hâkimler ve Savcılar Kurulu İkinci Dairesinin 13.12.2022 tarihli, 2017/233 Esas ve 2022/2138 sayılı kararı ve tüm dosya kapsamından; Ankara (Kapatılan CMK 250. maddesi ile yetkili) eski, hâlen İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcısı iken Van Cumhuriyet Savcılığına atanan ve sonrasında meslekten Çıkarılmasına karar verilen Cemil Tuğtekin hakkında kovuşturma izni verilmesine ilişkin kararı da inceledi. 

SAHTE BELGELERLE İDDİANAME DÜZENLEMİŞ
Tuğtekin’in, sahte belgelerle müştekilerle ilgili örgüt üyeliği suçundan iddianame düzenleyerek, "kişinin lekelenmeme" hakkını ihlal ettiği ve bu şekilde görevinin gereklerine ve yasal mevzuat hükümlerine aykırı hareket ettiğine yer veren mahkeme, Özışık’ın da hesabında olmayan paranın, sahte belgelerle varmış gibi gösterilerek, yargılanmasına sebebiyet verdiğine hükmetti. 
Tuğtekin’in ayrıca kamuoyunda Şeker Davası olarak bilinen yargılamalar sürecinde diğer müştekilerden de "para talep ettiği" iddiasına da yer vererek, “rüşvet aldığı kanısını uyandırıyor” ifadesine yer verdi.

SON SORUŞTURMAYI YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ YAPACAK
Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi yapılan yargılama sonrasında sanık Cemil Tuğtekin hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Özel Hayata İlişkin Görüntü ve Sesleri İfşa Etmek, Rüşvet Almaya Teşebbüs Etmek, Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etmek, Kişiler Arasındaki Aleni Olmayan Konuşmaları Kayıt Etmek ve Yaymak suçlarından eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun ilgili maddeleri gereğince yargılanması için 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 89/2 maddesi gereğince hakkında son soruşturmanın açılmasına, son soruşturmanın yetkili ve görevli Yargıtay 5. Ceza Dairesince Yapılmasına oy birliği ile hükmetti.