CHP İl Başkanı Özer'den, Tomarza tepkisi: Racon kesilen, ibretlik bir 'parti devleti' dönemini yaşıyoruz!

'AKP Kayseri'yi kötülemeye devam ediyor' diyen CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer: Tomarza'daki olay AKP iktidarında 'üstünlerin' hukukunun, hukukun üstünlüğünü ezip geçtiği bir başka versiyondur! İktidardan güç alanların polise, öğretmene, işçiye hakaret ederek, küçümseyerek, racon kestiği, ibretlik bir 'parti devleti' dönemini yaşıyoruz!

CHP İl Başkanı Özer'den, Tomarza tepkisi: Racon kesilen, ibretlik bir 'parti devleti' dönemini yaşıyoruz!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, Tomarza ilçesinde yaşanan olaya tepki gösterdi. “Tomarza İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün AK Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanı ve beraberindekiler tarafından basıldığı ve bir polisin burnunun kırıldığına” yönelik yaşandığı ifade edilen olaya sert tepki gösteren Özer, “Türkiye, AKP zihniyetinin kanun, kural tanımaz bir eylemine daha tanıklık etti” ifadelerini kullandı.
TABLO VAHİM, YAŞANANLAR KORKUTUCU! 
“Ne yazık ki yıllardır şehre darbe üstüne darbe vuran, şehri her alanda geriye götüren AKP, Kayseri'yi kötülemeye, güzel şehrimizi olumsuzluklarla gündeme getirmeye de devam ediyor” diyen Özer, açıklamasında şunları söyledi:  Tomarza'da AKP İlçe Gençlik Kolları Başkanı olduğu belirtilen bir şahsın, yanındakilerle birlikte "Sen benim kim olduğumu bilmiyor musun, beni nasıl tanımazsın?" diyerek, karakol basıp, polisin burnunu kırdığını öğrendik.Bu olay AKP zihniyetinin gerçek yüzüdür. 
Devletin kurumlarını işlevsiz hale getiren, kurumları babalarının çiftliği gibi gören anlayışın sonucudur. Bu sadece Kayseri'de mi yaşandı? Tabii ki hayır. Her yerde benzer olaylar var. 
Türkiye, AKP'li bir milletvekilinin oğlunun polislerimizi karakolda sıraya dizip, hesap sorduğunu gördü. AKP'li bir milletvekilinin polislere hakaretini ve sonra o polislerin, ailelerinin işinden aşından olmalarını gördü! Trafikte tartıştıkları AKP'liler yüzünden sürgüne gönderilen polislerin olduğuna dair haberler de yine basında sıkça yer aldı. Şimdi de karakol basıp, polis dövme vakası. Bardağı taşıran son damla!
Sözüm ona kendini güçlü gören, mensup olduğu iktidardan güç alanların, suç işleyenlerin, görev yapan memura, polise, işçiye hakaret ederek, küçümseyerek, aşağılayarak, kendilerince racon kestikleri, AKP'li il başkanlarının askeri törenle karşıladıkları, böylece akıl tutulmasının da bolca yaşandığı bir dönemi yaşıyoruz. Mafyatik, karanlık tiplerin boy gösterdiği, özel aflar çıkarılıp, korunduğu, övüldüğü, pozlar verildiği, pudralı hayatların sahnelendiği ülkemizde, bunları sıradanlaştıran, güç zehirlenmesine yakalanmış bir iktidarın giderek her alanda parti devletine nasıl dönüştüğünü görüyoruz! Bu baskı ve korku iklimi toplumun her kesiminde oluşturuluyor, oluşturulmak isteniyor. Odalardan borsalara, muhtarlardan derneklere, kooperatiflerden esnaf birliklerine kadar her yerde bu baskı, yıldırma, korkutma zihniyetinin icraatlarını görüyoruz! Hak arayanların, hak, hukuk, adalet diyenlerin nasıl dışlandığını, gaza, şiddete, hakarete nasıl maruz kaldıklarını yaşıyoruz, hep birlikte görüyoruz. 
KARAKOL BASMA HADİSESİ CİDDİ BİR MESELEDİR
İşte AKP ile ülkenin geldiği nokta bu. Her alanda, her yerde bu düşündüren tablo var. Yapanın yanına kar kalan anlayıştan cesaret alanlar da bunu alışkanlık haline getirdi. Tomarza'da yaşanan ibretlik olay, aslında bu tehlikeli iklimin dışa yansımasıdır. 'Üstünlerin' hukukunun, hukukun üstünlüğünü ezip geçme girişiminin bir başka versiyonudur!  Artık yeter. Tablo vahim, yaşananlar korkutucu!  Karakol basma hadisesi ciddi bir meseledir. Üzerinde durulması, düşünülmesi gereken bir siyasi parti travmasıdır! Bu ve benzer olayları yapanları cesaretlendiren, insanları karşı karşıya getiren, toplumu geren, ötekileştiren, bu adaletsiz düzenin ta kendisidir. Ülkemiz, milletimiz bu tabloyu hak etmiyor. Ülkemizin artık kaybedecek zamanı yok. AKP ile ortaya çıkan kayıpları, kayıp yılları, liyakatsiz uygulamaları telafi edeceğiz. Korku duvarlarını yıkacağız. Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Hak, hukuk, adaleti, liyakati devlette esas kılacağız. Sevgi, saygı, hoşgörünün olduğu, kavgaların son bulduğu, ne ezen ne ezilen, insanca Hakça bir düzen ya gelecek ya gelecek. Türkiye kazanacak, 85 milyon insanımız kazanacak. Umutsuzluk yok. Geliyor gelmekte olan.