BİNAMIZ ÇÜRÜK DEĞİL, SON KATIMIZ KAÇAK DEĞİL!

BİNAMIZ ÇÜRÜK DEĞİL, SON KATIMIZ KAÇAK DEĞİL!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin organ nakli ruhsatı neredeyse iptal edildi edilecek durumda. Ameliyatlar yapılamaz oldu. Organ nakli ameliyatı yapacak kadro da yok.. ERÜ’nün önceki Rektörlerinden Prof. Dr. Zeki Yılmaz da olmasa ruhsat iptal edilecek durumda. Bir arkadaşım böbrek nakli ameliyatı olabilmek için ta Antalya’ya gitmek zorunda kaldı, kontrolleri için bile Antalya’ya gidip geliyor. Benzeri nice örnekler vardır. Ve bu durum kesinlikle şehrimize yakışmıyor. 2017 yılında Malatya’da bulunan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, canlıdan canlıya karaciğer naklinde şampiyon oldu mesela... 2 bin naklin gerçekleştirildiği merkezde, ince bağırsak nakli gibi nadir organ nakilleri bile yapılıyorken Kayseri ise bu konuda vahim durumda.

 ★ ★ ★

Ticaret Borsası’nın iftar yemeğinden sonra Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitçi ve Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış ile sohbet ederken Rektör beye organ nakli konusundaki durumu sordum. Hastanenin ruhsatının iptal olmadığını, Prof. Dr. Zeki Yılmaz’ın emekli olmadığını anlattı, 2 öğretim görevlisinin de organ nakli konusunda eğitime gönderildiğini anlattı Çalış hoca. Konuya hakimiyeti sevindiriciydi. Ticaret Odası ve Sanayi Odası Başlanları da Erciyes Üniversitesi ile Kayseri’nin nasıl iftihar ettiğinden ve destek olmak adına gereken herşeyi yapacaklarından bahsettiler. Bu desteğin de aktaracağım süreç açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

★ ★ ★

Bir yandan Kayseri organ nakli konusunda içler acısı durumda iken Köşk Sosyete Pazarı’nın üst katı da Köy Pazarı olarak kullanılmaya başladı. Organ nakliyle sosyete pazarı ve köy pazarının alakasını bilenler biliyor. Bilmeyenler için anlatayım; Köşk Mahallesi Kışla Caddesi üzerinde bulunan ve mülkiyeti Organ Nakli Vakfı’na ait olan, kaba inşaatı da hayırseverler tarafından inşa edilen bir bina var. Kaba inşaatı bittikten sonra yıllarca inşaatı tamamlanamayan bina adeta çürümeye terkedilmişti. Hayırsever içine düştüğü ekonomik sıkıntılar nedeniyle hastane inşaatını tamamlayamadı, yıllarca öylece bekledi. Yıllar önce vahim tabloyu anons etmek için kamera karşısına geçmiştik, çekimden sonra içeriden çıkan tinercileri gün gibi hatırlıyorum. Sosyete mahallesinin ortasında viraneye dönüşen binadan çevre sakinlerinin şikayetlerini de hatırlıyorum. Bu bina daha sonra market yapılmak istendi sanırım ruhsat alınamadığı için olmadı ya da yapıldı tutturulamadı o kısımı tam olarak bilemiyorum. Oğuz Memiş ve ortakları tarafından kiralanan bina için çürük raporu var dediler, güçlendirilmesi lazım dediler falan ama Oğuz Memiş nasıl yaptı bilmiyorum o konuları halletmiş olmalı ki bina harabe olmaktan kurtarılarak Sosyete Pazarı olarak açıldı. Derken şimdiki işletmecisi İsa Gün, Oğuz Memiş’in başı çektiği 9 ortaklı yapıdan satın alma yaparak buranın tek işletmecisi oldu. İsa Gün kimdir konusuna bilahare geleceğim. Organ Nakli Hastanesi yapma niyetiyle inşa edilen bina plan tadilatı ile ticaret alanına dönüştürüldü, çürük raporu vs. konuları bir şekilde halledildi ve Sosyete Pazarı olarak işletilmeye devam etti. Binanın mülkiyeti önceki Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz’ın başkanlığını yaptığı Organ Nakli Vakfı’na ait, binanın yapılma amacı organ nakli hastanesi olması ama neye niyet neye kısmet sosyete pazarı, köy pazarı oldu...

★ ★ ★

Ramazan ayına girmeye kısa bir süre kala Köşk Sosyete Pazarı’nın kullanılmayan son katında hummalı bir çalışma başladı ve sosyete pazarı olarak faaliyet gösteren binanın son katının köy pazarı olarak hizmete gireceği duyuruldu. Düşünün; Avrupa şehri dediğimiz Kayseri’de organ nakli yapılamıyor, dünya üniversitesi dediğimiz Erciyes Üniversitesi’nin neredeyse organ nakli ruhsatı iptal edilme aşamasına gelmiş, Organ Nakli Vakfı’na hayırseverler tarafından organ nakli Hastanesi yapılmak üzere inşa edilen bina sosyete pazarı olarak işletiliyorken üst katı da köy pazarına dönüşüyor... Altı kebap üstü Şişhane misali altı sosyete üstü köy pazarı hallerini Olay Türk Tv’deki programlarımızda işledik. Konuyu gündeme getirince duyarlı izleyicilerimizden mesajlar, ihbarlar gelmeye başladı. Kaba inşaatı yıllarca virane halde yağmur kar altında çürümeye terkedilen binanın çürük raporu olduğu iddialarından, hastane iken ticaret alanına dönüştürülen plan tadilatının imar kanununa aykırı olduğuna, yeraltı çarşısı, kapalı çarşı gibi yerlerde marka taklitlerine yönelik baskınların sosyete pazarına yapılmadığına kadar birçok iddia yansıtılıyorken son katın kaçak olarak inşa edildiği için İmar Barışı çerçevesinde yapı kayıt belgesi aldığı ancak açılan yerlerin Gayri Sıhhi Müessese ruhsatının olmadığı, hijyen belgelerinin bulunmadığı gibi çarpıcı bir iddia daha yansıdı. Biz de gazeteci olarak bu iddiaları da gündeme getirip sorduk; son kat kaçak kat mı, köy pazarı olarak açılan son kattaki gıda satış yerlerinin gayri sıhhi müessese ruhsatı var mı vs. vs. vs. Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy’un Yöresel Ürünler adı altında yapılan benzeri organizasyonlara tepkisi malumken kendisine altı sosyete üstü köy pazarı olan binayı sorduk, “amacı dışında kullanılmasının doğru olmadığı” yolunda bir açıklaması oldu. Aslında olayın ideali de bu, şehrimizin organ nakli konusundaki durumu karşısında keşke o bina amacına uygun kullanılabiliyor olsaymış. Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu’nu ziyaretimiz sırasında da Ahmet Zorlu ağabey televizyonumuzun mikrofonunu uzattığında sordu, o da esnaf masası kuracaklarını bu tür konuların masaya yatırılacağını söyledi. Binanın İmar Barışı’ndan faydalandığını da kaydetti. Gayri Sıhhi Müessese ruhsatı konusunu sanırım kamera kapalıyken ben sordum, Başkan inceleyeceğini söyledi, inceledi mi bilmiyorum.

★ ★ ★

Sonrasında Köy Pazarı’ndaki esnafların kimlikleri toplanarak hijyen belgesi, GSM ruhsatı gibi konularının tek elden yürütülmesi için çalışma başlatıldığı kulağımıza çalınmıştı ki İsa Gün ile ortak bir dostumuz aradı; İsa Gün’ün görüşme talebini ve davetini iletti. Davete icabet ederek Sosyete Pazarı’nın üstündeki Köy Pazarı katında bulunan İsa Gün’ün ofisine ziyarete gittik. Ortak dostumuzun da bulunduğu görüşmemizde İsa Gün’ün nezaketle ve esnaf lisanıyla bizleri bilgilendirmeye çalıştığını gözlemledim. İsa Gün kimdir sorusuna bilahare geleceğim demiştim. Hayat hikayesini burada yazacak değilim ama yeri gelmişken ana hatlarıyla ifade edecek olursam İsa Gün aslen Sivaslı, İstanbul ve Ankara’da ticaret yapmış, Sosyete Pazarı Projesi’ni ilk olarak Ankara’da hayata geçirmiş yıllardır Kayseri’de de bu işi yapan, AK Parti Melikgazi ilçe yönetiminde görev yapan bir isim. Mehmet Özhaseki’nin Kayseri Kapalı Çarşısı’nı sosyete pazarı örneğinde olduğu gibi canlandırmak için teklif götürdüğü bir isim (o konuda yol alınamamış, şimdiki mevzumuzun da dışında bir durum, bilahare gerekirse o konu da ele alınabilir) Art niyetli, fırsatçı, vurguncu bir profil ile karşılaşmadım. Aksine müteşebbis, gayretli, iyi niyetli, pozitif bir profile sahip. Farklı bir bilgi yansımadıkça da bendeki izlenim böyle... Konumuza dönecek olursak; Kendi penceresinden bakınca haklı olduğunu gördüğümüz bilgiler aktardı. İsa Gün, Sosyete Pazarı’nı 9 ortaklı yapıyı temsilen Oğuz Memiş’ten devir aldıktan sonra ciddi manada yatırımlar yaptığını ve Kayseri’ye yakışır, Kayseri’nin küçük esnafına da Kayseri halkına da hizmet eden bir yapıya kavuşturduğu anlattı. 200 civarındaki esnafın büyük bölümünün Kayseri’nin küçük esnafı olduğunu söyleyen İsa Gün, Sosyete Pazarı içerisinde faaliyet gösteren 28 gıda işletmesini 40’a tamamlayarak son katı Köy Pazarı olarak düzenlediklerini söyledi. Hastane binası olarak inşa ediliyorken tamamlanamayan ve virane halde yıllarca bekleyen binanın çürük raporu olduğu, güçlendirme yapılması gerektiği gibi konulara vakıf olmadığını belirterek, “binanın çürük olması gibi bir durum sözkonusu değil, benim ofisim de bu binada, çürük olsa bu vebale ben niye gireyim, kendi canımı bile niye tehlikeye atayım. Benden önceki dönemde bina inşaatı tamamlanırken birçok şey yapılmış, öyle sanıyorum ki güçlendirme yapılması gerektiyse yapılmıştır, çünkü bu bina belediyeden mesken ruhsatı daha doğrusu yapı kullanım izin belgesi bulunan bir bina. Öyle bir durum olmuş olsa belediye mesken ruhsatı verir miydi? Binamız çürük değil sapasağlam bir bina. Son katın kaçak olması gibi bir durum da sözkonusu değil binanın son katı da mesken ruhsatlı. Buna karşın İmar Barışı’ndan faydalanarak Yapı Kayıt Belgesi aldınız mı diye soruyorsunuz; evet aldık, son katta mesken ruhsatı dışında kullanılabilecek alanları herşeyimiz tastamam olsun diye İmar Barışı’na başvurarak kayıt altına aldık, durum budur. Son kattaki Köy Pazarı’nda Gıda Mühendisimiz kontrolünde satış yapılıyor. Vatandaşların satın aldıkları ürünlerin gramajını kontrol edebilecekleri tartı noktamız bile var. Köy pazarında faaliyet gösteren esnafların tamamının vergi levhası mevcut, hijyen belgeleri mevcut, Köy Pazarı’nın Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatı da var. Belediyeden Tarım İl Müdürlüğü’ne Vergi Dairesi’ne kadar her türlü denetime açığız. Ola ki bir eksiğimiz olursa bunu da tamamlamaktan imtina etmeyiz. Amacımız nezih, meşru, hijyenik, Kayseri’ye yakışır bir ortamda ticaret yapmak.” dedi. İsa Gün’ün Organ Nakli Vakfı tarafından Organ Nakli Hastanesi yapılması hedefine destek olmak için sohbetimiz sırasında gündeme getirdiği ancak “Vakıf yöneticileri ile belli bir aşamaya gelmeden, şehrimizim büyükleri ile istişare etmeden gündeme getirmeyelim” ricasında olduğu bir takım konular var. Bu istişareler sürecinde ben de bir gazeteci olarak üzerime düşeni yapmaya hazırım. Vakıf Başkanı Mahmut Hiçyılmaz’ın Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış’ın, Ticaret Odası Başkanımız Ömer Gülsoy’un, Sanayi Odası Başkanımız Mehmet Büyüksimitçi’nin, Kayseri Valisi Şehmus Günaydın’ın, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın, siyasilerin Kayseri’yi organ nakli konusundaki yetersizlikten kurtarma adına adım atmaktan geri durmayacağına eminim. Amacımız İsa Gün’ü ya da Organ Nakli Vakfı yöneticilerini dövmek değil, hastane binası olarak yapılan binada pazarcılık yapan; Köşk Sosyete Pazarı’ndaki, Köy Pazarı’ndaki esnafları mağdur etmek değil, aksine üzüm yemek. Bu üzüm de nedir? Kayseri’yi organ nakli ameliyatlarının yapılamaz hale geldiği utanç verici durumdan kurtarmaktır. Bu üzümü hep birlikte yeriz. Allah korusun bu şehirde yaşayanlar olarak düşünün, organ nakli yaptırmak durumunda kalacak olsanız başka illere gitmek zorundasınız. Neden böyle olsun ki?

★ ★ ★

Yazıp çizdiklerimizle, söylediklerimizle şehrimizi bu durumdan kurtarmaya vesile olursak iyilik etmiş olur muyuz? Kayseri’nin organ nakli konusundaki geri gidişine dur diyecek bir sürecin başlamasına vesile olabilirsek ne mutlu bize... Bu konudaki gelişmeleri yeri ve zamanı geldiğinde kamuoyu ile paylaşacağım.