Serap Şule Kalın

"2017" Beklentilerimiz ...

Serap Şule Kalın

Yeni bir yıla Merhaba demek için sayılı günler kala,  herkes de bir yeni yıl telaşıdır gidiyor. Kutlama kaygısından ziyade yeni bir yılda yapılacaklar listesi uzayıp da gidiyor. Herkes Ocak 1  itibariyle yeni bir hayata başlamanın kaygısını taşıyor.  Herkes gelen tap tazecik yılın hayatına farklı yenilikler getirmesini planlıyor, umuyor, beklenti içerisine giriyor.

Her zaman söylemiş olduğum gibi insan değişimi öncelikle beyninde ve yüreğinde hissetmeli. İnsanın değişimleri öncelikle kendi algısının ekseninde şekillenmelidir. Ardı ardına ulanan tarihler, günün arkasını takip eden diğer bir gün insanın değişme, isteme ve hayatına iyi yönde değişiklikler katma arzusunun yanında pek bir şey ifade etmemektedir.  Dolayısıyla orjinalinde 1 Ocak doğumlu bir insan olarak dahi, yeni gelen yıl benim için yalnızca takvim yapraklarının yıl bazında bir sene ileri gitmesi dışında değişim ve yenilik anlamında hiçbir şey ifade etmemektedir. Zira 31 Aralık gecesi yattığımız uykumuzdan 1 Ocak sabahı sihirli değnek yardımıyla değişimi yakalayamayacağımızın bilincinde bir insanım.

Bir insan hayatında bir takım değişiklikler istiyor, hayat standart ve kalitesini artırmak istiyorsa önce kendi benliğinin bu durumu sindiresiye kabul etmesi gerektiğine inanırım. Psikolojik destek alan kişilerin dahi beyninin ve algısının iyileşme anlamında gerçeği kabul etmediği bir durumda, doktorun hasta açısından pek bir şey yapamayacağı gibidir bu durum aslında. Dilediğiniz ilaç, tedavi ve bilumum yöntemleri deneseniz de insan denen canlının Yaratılış gereği beyninin kabul etmediği her durum hayata geçme anlamında sıkıntı yaşamaktadır. O sebeple gerek arkadaş ortamlarımda gerek ikili ilişkilerimde daim huzur , daim mutluluk ve daim başarının insanın kabulleniş, tercih ve kararlarıyla şekillendiğini çokça deklare ederim.

Bireysel olarak baktığımda hayatım boyunca çok isteyip de bir sabah avuçlarımın içerisinde istediğim şey ile uyanmadığım nadirdir. Eğer içimde “istiyorum, başarmak istiyorum, yapmak istiyorum, almak istiyorum, gitmek istiyorum… vs ” dediğim konularla ilgili ufacık bir şüphe mevcut ise o konunun bir güç tarafından enteresan bir şekilde kendimden uzaklaştığına sıklıkça şahit olmuşluğum da vardır. Bu güç elbette ki Cenab-ı Allah’ın takdirinin belirtisidir. Bu da gösteriyor ki kesinlikle halis niyetlerle çıkılan yollarda, güzel Rabbimin kulunun duasına icabet etmeyeceği anlar nadirdir. Allah’ın varlık ve birliğine biat etmiş, O’nun tecellisinin en güzel mükâfat, O’nun takdirinin en yüce takdir olduğuna inanan insanlarız. Bu sebeple de isteklerimiz gerçekleştiğinde şükredip, isteklerimiz gerçekleşmediğinde de hayır arama kapasitesine sahibiz. Şükürler olsun…

 Diyebilirim ki şu an düşündüğümüz her şey aslında gelecekte, 2017 ya da daha sonraki yıllarda neler yaşayacağımızı doğuruyor. Gelecek hayatımız düşüncelerimiz, niyetlerimiz ve beklentilerimizin karması ölçüsünde şekilleniyor. En çok düşündüğünüz olumsuzluk önünüze sorun diye çıkıyor, en çok kaygılandıklarınız imtihanınız oluyor.

Güzel Allah’ım sistemini tam bir mükemmellik eksenine oturtmuş. Bu mükemmel eksende düşüncelerimiz ve isteklerimiz toprağa atılan tohumlar gibi can yeşertmekte ömrümüze ve kaldıracağımız hasat ektiğimiz tohumların tezahürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Tecrübelerle kesinlikle sabit ki yaşadıklarımızdan şikâyet ettikçe, önümüze aynı tür konularla ilgili şikâyet edeceğimiz başka konular gelmektedir. Tecelli, imtihan ve şükür denkleminde algıladıkça kötü olaylar çevremizden koşar adım kaçmaktadır.

Hayatımızın gidişatı, 2017 yılının bize getirecekleri beynimizin, benliğimizin, yüreğimizin ve avuçlarımızın içerisinde saklı. Kaderi yalnızca dua geri çevirebilir ve insanoğlu kendi iyi ya da kötü özelliklerinin farkına varmayıp, başka insanlarda çözümü, geleceği, huzur ve mutluluğu görüp aradıkça yaşayacakları yaşadıklarının aynısı ya da benzeri olacaktır.

 1 Ocak 2017 sabahından beklentileriniz, sizin hayatınızla ilgili istek ve beklentilerinizin artı bunu sistematik bir şekilde hayata geçirişinizin izdüşümü olacaktır. O sebeple düşüncenin, niyetin ve duanın gücüne inanıp, gerçek zenginliğin ve daim huzurun kendi içinizdeki huzur ve zenginlik olduğuna inanmanız ve bu şaşmaz denklemde değerlendirmeniz gerekmektedir.

 Dilerim 2017 yılı ülkemiz, milletimiz, ailemiz ve bizler için güzel günleri doğurur.  Huzura, mutluluğa ve birliğe en fazla ihtiyacımız olan günlerde münferit isteklerimiz dışında devletimizin ve milletimizin bekâsı adına güzel beklentiler içerisinde olmamız gerekiyor. Vatan topraklarımızın bütünlüğü, acı çeken coğrafyalarımızın dirliğinedir duamız...

 Daha fazla Mehmetimizin şüheda olmaması adına Rabbimize duacıyız. Rabbim onları korusun,kollasın, Türk'ün muzafferiyetini ve kudretini hakim ve daim kılsın.

 Şimdiden tüm okuyucularımın yeni yılını kutluyor, sağlık, başarı, mutluluk, huzur ve birliklerinin daim olmasını diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları