Osman ÇİFTCİ

Müderris torunu Başkan

Osman ÇİFTCİ

Bir yazımda “Derviş fıtratlıdır, hiç kimsenin bir bakışta görmediği stratejik derinliği de vardır.” diye tarif etmiştim.

Bu kadar derin olduğunu yeni öğrendim.

***

Geçenlerde Başkan Memduh Büyükkılıç ile Vali Gökmen Çiçek, Develi Şıhlı Mahallesi’nde II. Abdulhamid Han döneminde Kılıç Ali Hoca tarafından 1893 yılında yapımı tamamlanan Hamidiye Medresesi'nde incelemelerde bulundu.

Memduh Başkan Develi’nin Şıhlı köyünden malum…

Bu ziyaretten sonra öğrendim ki; Sultan Abdülhamid Han’ın maddi desteği ile yapıldığı için Hamidiye adıyla anılan medresenin Müderrisi Kılıç Ali Hoca, Memduh Başkan’ın büyük dedesi imiş.

***

Develi Kaymakamlığı internet sitesinde Hamidiye Medresesi şöyle anlatılıyor:

Develi Şıhlı Mahallesinde II. Abdulhamid Han döneminde Kılınç Ali Hoca tarafından padişahın nakdi yardımıyla (166.000kuruş) 1893 yılında yapımı tamamlandığı tahmin edilmektedir. Bölge Medresesi olarak vasıflandırılan bu tarihi yapının dıştan dışa uzunluğu 50x40 metredir. Ortasında şadırvanlı havuzun bulunduğu ve üstü açık dikdörtgen bir avluyu dört yandan çevreleyen revakların gerisinde talebe odaları ve dershaneler bulunmaktadır. Ali Rıza Yalman Cenupta Türkmen Oymakları; adlı eserinde Medresenin 24 Öğrenci hücresi, bir dershanesi, bir mescidi olduğunu belirtmektedir. Kuzey taraftaki cümle kapısı diğer kısımlara göre daha yüksek yapılmış, kapı yuvarlak kemerlidir. Medrese kapısından üzerinde Müderris Odası olan tonozla örtülü hole geçilir. Medresenin kitabesinde bu günkü dilde şu ifade yer almaktadır; “Hükümdarların övüncü Hazreti Abdülhamid Han ki O, Allah’ın lütuflarının gölgesidir. O adaletiyle tanınmış padişah, halkın her sınıfı için, ilimlerin ve tenlerin vasıtalarını hazırladı. O yücelik sahibinin gayretleri sayesinde memleketin her yeri bir ilim yurdu şöhreti kazandı. Bu medreseyi de ilim adamları için bir adalet binası halinde yaptırdı. Medresenin yapıldığı tarih göklere çıktı.” Hicri 1309. Hamidiye Medresesi 1932 ve 1989 yılında onarılmıştır. Bir müddet ilköğretim okulu olarak kullanılmıştır. Medrese 2006 yılında Vakıflar genel müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

Hamîdiye Medresesinin cümle kapısı üzerine yerleştirilmiş ve bugüne kadar yıpranmadan korunabilmiş olan kitâbede şunlar yazılıdır:?Fahrü’l-mülûk hazret-i Abdülhamîd Han?Ol sâye-i hüceste-i eltâf-ı Girdigâr?Hazırladığı ulûm u fünûnun vesâitin?Her sınıf ahâliye o Şeh-i ma’delet-şiâr?İkdâ sâyesinde o sâhib-muazzamın?Dârü’l-ulûm şöhretini aldı her diyâr?Ez-cümle işbu medreseyi ehl-i ilim içün?Bünyâd-ı adl ü dâd gibi kıldı pâydâr?Târîhi çıkdı cevv-i semâvâta Feyziyâ?Bânîsidir bu medresenin Şâh-ı kâmkâr.?(H.1309)?Açıklaması:(Hükümdârların efendisi, övünücüsü hazret-i Abdülhamîd Han, Allahü teâlânın lütuflarının uğurlu gölgesidir. İşte o adaletiyle tanınmış Padişah, halkın her sınıfı için, ilimlerin ve fenlerin vasıtalarını hazırladı. O yücelik sahibinin gayretleri sayesinde memleketin her yeri bir ilim yurdu şöhretini kazandı. Bu medreseyi de, ilim adamları için bir adalet binası halinde yaptırdı.Ey Feyzî, bu medresenin yapıldığı tarih göklere çıkdı ve (anlaşıldı ki) bu medreseyi yaptıran, o bahtiyar Padişahtır.)

***

Şimdi söyleyin bakalım,

Derviş fıtratlı mı değil mi, bir bakışta görmeyeceğiniz stratejik derinliği var mıymış yok muymuş…

Adam Abdülhamid’in yol verdiği medrese hocası müderris torunu…

Cevabı ona göre verin.

Yazarın Diğer Yazıları